Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin isminin verilmesi teklifinin geldiğini belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, “Genel Başkan kabul etmedi. Horasan Erenleri'nin isminin yaşatılması için ismi Horasan Erenleri Cemevi olacak. Genel Başkanımız burayı ‘Benim adımı karıştırmayın. Ben bu arsayı siyasi bir gayeyle vermiyorum' diyerek siyasi bir çıkarının olmadığını belirtti” dedi.
KENDİ ADININ VERİLMESİNİ İSTEMEDİ
MHP lideri Bahçeli'nin 12 yıl önce Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde satın alıp geçtiğimiz yıl hibe ettiği 6 dönümlük araziye yapılacak cemevinin temeli 2 Eylül'de Nevşehir'de atılacak. Horasan Erenleri Cemevi adıyla Horasan mimarisiyle inşa edilecek eserin 4 kapı girişi, her kapının 10'ar makamı olacak. 12 imamı temsilen de 12 köşeden teslim taşı figürü yer alacak.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım, Devlet Bahçeli'nin 12 yıl önce cemevi yaptırmak için satın aldığı ve Horasan Erenleri Federasyonu'na hibe ettiği araziye yapılacak olan ve 2 Eylül'de temel atma töreni ile birlikte 1 yıl içerisinde yapımı tamamlanması planlanan Horasan Erenleri Cemevi'nin tüm detaylarını anlattı.
"BEN SİZE BURAYI SİYASİ BİR ÇIKARLA VERMİYORUM"
2 Eylül'de temeli atılacak ve yaklaşık 1 yıl içerisinde tamamlanacak Horasan Erenleri Cemevi'nin kesinlikle siyasi bir çıkarla yapılmadığını Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin cemevine kendi isminin verilmemesi konusunda talimat verdiğini belirten Yıldırım, “Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli 2011 yılında cemevi yaptırma düşüncesiyle bir arsa satın alıyor. Arsanın Alevi ve Bektaşi Cemiyeti'ne verilmesi de geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Mersin mitinginde oldu. Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şahin'in federasyon olarak Mersin mitingine katılma isteklerini bildirdiler ve federasyon çatısı altındaki dernekler ile birlikte katıldılar. Miting sonrasında bir fotoğraf çektirme talepleri oldu ve bu durum daha sonrasında bir görüşmeye evrildi. Yapılan görüşmede Genel Başkan Devlet Bahçeli ‘Benim 6 dönüm arazim var. Onu size hibe ediyorum. Ankara'ya dönünce devir işlemlerini yapalım' dedi. Daha sonrasında cemevi yapılmasına karar kılındı ve federasyon başkanı Şahin Genel Başkan Bahçeli'ye ‘Efendim bu cemevine sizin isminizi verelim. Devlet Bahçeli Cemevi koyalım' dedi. Genel Başkan, ‘Hayır, buranın adı Horasan Erenleri Cemevi olsun. Ben size burayı siyasi bir çıkarla vermiyorum. Hangi partiye oy verirseniz verin ama Türkiye bütünlüğünün içinde kalın' diyerek Genel Başkanımız siyasi bir çıkar gözetmedi” ifadelerini kullandı.
"AHMET YESEVİ'DEN HACI BEKTAŞ'A KADAR OLAN ALEVİLİK İNANCININ YAŞATILMASI LAZIM"
Mersin mitingi sonrasında sürecin hızlandırıldığını ve hemen devir işlemlerinin başlatıldığını belirten Yıldırım, “Daha sonra Ankara'ya geldik ve devir işlemleri yapıldı. Genel Başkanın 12 sene önce satın aldığı arazi konut arazisi statüsünde. Horasan Erenleri Federasyonu'na devir işlemi yapıldıktan sonra arazinin statüsü kültür arazisi olarak değiştirildi. Sonrasında Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel başkanlığında kurulan bir heyet projenin mimarisini, statiğini ve tüm çizimlerini yaptı. Her şeyi hazır olan projenin nasipse 2 Eylül'de temelini atacağız. Temel atma törenine federasyondan bize toplamda 17 otobüs ve 2 tane minibüs talebi oldu. Çok kalabalık ve coşkulu bir temel atma töreni olacak. Türkiye'de ki alevi ve Bektaşi cemaati Türkmen'e, Oğuz'a has bir inanç biçimidir. Ahmet Yesevi'den Hacı Bektaş'a kadar olan Alevilik inancının yaşatılması lazım. Avusturya, Hollanda ve Almanya menşeli bir ekol geliştiriyor. Ali'siz, 12 imamsız, ehlibeytsiz Alevilik. Aleviliği İslamiyet'ten ayırmaya, koparmaya çalışıyorlar. Bu yüzden Genel Başkan Bahçeli kurulmaya çalışılan bu düzeni engellemek ve Orta Asya'dan bu güne kadar yaşanan Aleviliğin devam etmesi adına özellikle cemevi yaptırmak istedi. Ali'siz ve İslamsız Alevilik olmaz. Alevilik ayrı, İslamiyet ayrı bir dinmiş gibi algılar oluşturuluyor bu doğru değildir. Bunun sonucu bölücü unsurlarla Alevi insanlarımızı aynı kotaya koyulmasıdır. Aleviler bölücülerle aynı cephede Türkiye karşıtı faaliyetlerde bulunsun isteniyor. O yüzden mutlaka Alevi inancı gelenekleri, töreleri, ibadetler, duaları ve oruçları yeni nesilde yaşatılması lazım. Bunun en güzel yolu da cemevlerinin sayısının artırılmasıdır” açıklamalarında bulundu.
"HİÇBİR ŞEKİLDE KİŞİ VEYA KURULUŞLARDAN BAĞIŞ KABUL ETMEDEN KENDİ KAYNAKLARIMIZLA TAMAMLAYACAĞIZ"
Yapımı 1 yıl içerisinde tamamlanması planlanan Horasan Erenleri Cemevi'nin yapımında kişi ve kuruluşlardan hiçbir şekilde bağış alınmayacağının altını çizen Yıldırım, “Bu cemevinin inşasına biz MHP olarak yardım ediyoruz. Bu arsa ve inşaat ruhsatı Horasan Erenleri Federasyonu'na ait. Federasyon 5 dernekle başladı şuan da çatısı altında 15 dernek var. Bizim buradaki hassasiyetimiz kendi kaynaklarımızla burayı tamamlamak istiyoruz. Hiçbir şekilde kişi veya kuruluşlardan bağış kabul etmeden kendi kaynaklarımızla tamamlayacağız. İstismarın önüne geçeceğiz. Bu hususta herkes elinden geleni yapacak ve elini taşın altına koyacak” dedi.
"BİR BELDEDE, BÖLGEDE VE ÜLKEDE UYUM OLURSA SİYASETEN SONUÇLAR ALINABİLİR"
31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere çok fazla bir vakit kalmadığını ve bu hususta çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini belirten Yıldırım, Ankara ve İstanbul'da belediye meclisleri ile belediye başkanının aynı partiden ve anlayıştan olmamasının yapılan çalışmalara yansıdığını, bu durumumun 31 Mart'ta değişmesi gerektiğini, hükümet, belediye başkanı ve belediye meclisi uyumu ile icraatların çok daha hızlı ve kaliteli olacağını ifade ederek şu sözleri kaydetti:
“Belediye Başkanı ile belediye meclisi uyumsuz. Başkan herhangi bir projeyi getiriyor ve meclisten geçiremiyor. Birçok şey mecliste kalıyor. Bu yüzden ciddi bir yerel çalışma yapılamıyor. İkinci bir sebep Cumhurbaşkanı'nın Cumhur İttifakı'nda olması. Bu yüzden belediyeler ile bir uyum sağlanamıyor. Bu uyumların sağlanması gerekiyor. Bir beldede, bölgede ve ülkede uyum olursa siyaseten sonuçlar alınabilir. Hem meclisle başkan uyumlu olsun hem de hükümetle belediye başkanı uyumlu olsun ki o bölgede sıkıntı olmasın, yatırım gelsin, anlaşmazlık olmasın ve zaman kaybı olmasın. 31 Mart seçimleri Türkiye'nin önüne bir fırsat sunuyor. Cumhur İttifakı'nın liderleri nerde ve nasıl bir işbirliği yapılacağını görüşüyorlar. Öte yandan muhalefette kendi işbirliklerini yapacaktır.”