Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ensest düzenlemesi ile ilgili yaptığı açıklamada "Yasaya ensestin suç sayılması ile ilgili maddeler konulması üzerine çalışma yapıyoruz. Bu anlamda bir irade söz konusu" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Milliyet’e çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kaya’nın açıklamaları özetle şöyle:
ANINDA MÜDAHALE SİSTEMİ: Biz, kadına şiddetle mücadele konusunda mevzuatta çok ciddi değişiklikler yapmış bir ülkeyiz. Ama yasaların uygulanması noktasında daha güçlü ve hiç taviz vermeyecek şekilde çalışmaların sürdürülmesi gerekiyor. Haziran itibarıyla Adalet Bakanlığı’nın UYAP sistemine kaydedilen bir koruma kararını anında görebiliyoruz. Eskiden alınan koruma kararının bize ulaşması uzun sürüyordu. Artık online sistemde, kadına ŞÖNİM’ler anında ulaşıyor. Emniyetle de protokol imzaladık. Oraya başvuran şiddet mağduru kadınların da bilgisi anında ekranımıza düşecek.
ŞİDDETİN SEBEBİ OLAMAZ: Kadına şiddet vakalarında, tutkulu sevgi gibi kararlar kabul edilemez. O tutkulu sevgi dediğiniz şey, bütün insanların sevgisine haksızlık. Bu ifadeyi her kim kullanırsa kullansın, şiddetin sebebi olamaz. Hele de hakimin, savcının... Gerçekten eğitimli bir kişinin bunu gerekçelendirmesi kabul edilemez.
KELEPÇE SAYISI ARTIYOR: Kadına karşı şiddetle mücadelede teknik takip, pilot uygulamasını başlattığımız bir sistemdi. Bugüne kadar 30 kadar kelepçeyle sadece iki ilde hizmet verdik. Şu an bunu Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antep ve Antalya’da olmak üzere altı ile çıkarttık. Kelepçe sayısının 600’e çıkartılmasıyla ilgili Adalet Bakanlığımıza başvurduk. 600 tehdit altındaki kadını koruyacağız.
ENSEST DÜZENLEMESİ YOLDA: Yasaya ensestin suç sayılması ile ilgili maddeler konulması üzerine çalışma yapıyoruz. Bu anlamda bir irade söz konusu.
ÇOCUĞA ‘MAL’ MUAMELESİ: İhtilaflı boşanmalarda ‘çocuğu görme’, üzerinde çalıştığımız bir konu. Çocuklar bir mal gibi, bir tutanak düzenlenip teslim ediliyor. Tutanakta, ‘teslim edilen mal: çocuk’ yazılıyor. Bakanlık olarak çocuğun sağlıklı bir şekilde aileye teslim edilmesi ve alınması noktasında, ortamın çocuğun psikolojisini olumsuz etkilemeyecek şekilde olmasını sağlayacağız. Babaların para ödeme olayı da bitecek. Her seferinde bin TL’ye kadar para ödeniyor ve parayı ödeyemediği için çocuğunu göremeyenler var. Buna son veriyoruz.
ARABULUCULUK SİSTEMİ: Bizim aile ve boşanma süreci danışmanlığımız var, aslında arabuluculuğu biz yapıyoruz. Bize başvuran herkese bu hizmeti en iyi şekilde veriyoruz. Aile bakanı olarak istediğim şey, aile ve boşanma süreci danışmanlığını yaygınlaştırmak. Belki mahkemelerle birlikte çalışabiliriz. Oraya başvurmuşları bize yönlendirebilirler. Hedefimiz ‘çiftler boşanmasın’ değil, ‘çiftler aşabilecekleri sorunları aşsınlar ve boşanmaya karar vereceklerse de çocuğun üstün yararı korunsun’. Şu anda bizim ekibimizle Adalet Bakanlığı’nın ekipleri çalışıyor. Ben bizim sistemin doğru ve gerçekten verimli bir sistem olduğuna inanıyorum.
BOŞANMA GİZLİ OLMALI: Türkiye’de boşanma davalarında her şey açık seçik, her şey ortada. Çok yanlış, gizli olması gereken davalar bunlar. Davalarda boşanan çiftlerin ilk tanışmadan itibaren her türlü şeyi ortaya dökülüyor. Önümüzdeki süreçte bu davaların gizli yapılması gerektiğine inanıyorum.
DEVLET YURDU ARTACAK: (Çocuk istismarı davaları) Bir çocuğun bile istismara uğramasını kabul edemeyiz. Aile Bakanlığı olarak bu sene içinde 25’i geçti, kız öğrenci yurtları yapıyoruz. İl ziyaretlerimde görüyorum, kız yurdu olsa baba kızını okula yollayacak belki ama yurt olmadığı için güvenip gönderemiyor. Devletin yurduna güveniyor bizim milletimiz, çok haklı olarak. Yurtları yaygınlaştırma yönünde çabamız var.
GİZLİ KALMASIN: Eskiden aileler istismar olaylarını kapatma eğilimindeydi. Bugün toplum bilinçleniyor. 30 yıldır bir öğretmen okulda çocukları sistematik olarak istismara maruz bırakıyor; bu 30 yıldır konuşulmadığı için bugün ortaya çıkıyor. 30 yıl önce konuşulsaydı, ne bu öğretmen orada kalabilirdi, ne de yüzlerce çocuk bu istismarı yaşamak zorunda kalırdı.
KAYNAK: MİLLİYET