Son dakika haberleri: Koronavirüs Bilim Kurulu, saat 16.30'da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Video konferans yöntemiyle gerçekleşen toplantıda; aşılama çalışmaları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son durum ve varyantlar ele alındı. Toplantının sona ermesinin ardından Bakan Koca kameralar karşısına geçti.
Aşıların kullanıma girmesinin salgınla mücadelede en büyük kırılma anlarından biri olduğunu ifade eden Bakan Koca, salgını aşıdan önce ve aşıdan sonra olmak üzere 2 evrede ele almak gerektiğini söyledi. Bakan Koca, "Aşı öncesinde tedbir ve kısıtlama, karantina ve sosyal mesafe elimizdeki tek korunma gücüydü. İşyerlerimiz kapalı tutulmak, ülkemizin geleceği olan gençlerimiz okullarından uzak durmak zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.
"TÜM OKULLARIMIZ ZAMANINDA AÇILACAK"
"Bilim Kurulumuzun başından beri önerisi okullarımızı en son kapatıp en erken açmak oldu." diyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Buna rağmen çocuklarımızı bir buçuk yıllarını yüz yüze eğitimden uygulamalı eğitimlerden uzak geçirdi. Uzaktan eğitim gerçekten eğitimin bir miktar uzağımızda kalması sonucunu doğurdu. Ancak bu günler geride kaldı, artık aşı var.
Tüm okullarımız zamanında açılacak. Yüz yüze eğitimden vazgeçmemiz kesinlikle mümkün değildir. Tüm seviyelerde okullarımız yüz yüze eğitim verecek, uygulamalı eğitimler aralıksız olarak devam edecek.
Artık aşı var. Koşullar ne olursa olsun, öğrencilerimizi koruyarak uygulamalı ve yüz yüze eğitime devam edeceğiz.
Öğrencilerimiz ve ailelerini koruyacak tedbirleri alarak tüm hazırlıklarımızı yaparak eğitime ara vermeden gelecek eğitim-öğretim dönemini karşılayacağız.
Alınması gereken tedbirlerle ilgili Bilim Kurulumuz hazırlıklarını tamamladı. Bu çalışmaları MEB ve YÖK ile istişare ederek en kısa sürede sizlerle paylaşacağız.
Bu süre zarfında çok önemli bir işimiz var; o da aşı olmamış öğretmen ve öğretim üyesi kalmayacak tedbirleri hayata geçirmek."
Öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi korumanın birinci adımı, öğretmenleri, öğretim üyelerini ve öğrencilerimizin birlikte yaşadıkları ailelerini aşılamaktır.
Aşı programımız bugüne kadar bir teşvik ve tercih konusuydu oysa artık eğitim ve iş hayatının devamı gayesiyle her bir vatandaşımız için tercihe bırakılamayacak bir toplumsal ödevdir. Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli, aşı olmayan kişiler ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermelidir. Özellikle öğrenci velileri ya aşılarını tamamlayacaklar ya da hastalık taşımadıklarını düzenli olarak kontrol ettirmek zorunda olacaklar. Bunun detaylarını ilgili kurumlarımızla yapacağımız ortak çalışmalar neticesinde ilan edeceğiz.
Tekrar ifade etmek istiyorum yüz yüze eğitim olmazsa olmazımızdır. Çünkü artık aşı var. Aşı iş ve eğitim hayatı için artık bir teşvik ve tercih değil toplumsal bir ödevdir.
Bildiğiniz gibi çok başarılı bir aşı programı yürütüyoruz. Ancak halen istediğimiz seviyede değiliz. Toplumsal bağışıklığı elde etmiş değiliz. En az iki doz aşı olmadan bağışıklık elde edilemiyor. En az iki doz aşı olmamış kimse kendisini aşı olmuş zannetmemeli. Bu konuda çok önemli bir bilimsel çalışmayı tamamladık. Bugün önde gelen bilimsel bir dergide yayınlanması için girişimimizi de yaptık. Sonuçlarını hem siz değerli vatandaşlarımızla hem de dünya kamuoyu ile paylaşacağız.
Bu çalışmamızda aşı olmuş 30 milyondan fazla vatandaşımızı inceledik. Sizlere çalışmamızın en önemli sonuçlarından bazılarını ifade etmek isterim. İnaktif aşı olan vatandaşlarımızda en yüksek koruma seviyesi, 3 doz inaktif aşı olan vatandaşlarımızda. Buna en yakın koruma seviyesi ise iki doz inaktif aşı olup 3. Doz mRNA aşısı olan vatandaşlarımızda.
İlan edilen gruplarda 3. Doz aşının yaptırılması son derece önemli ve faydalı olarak belirginleşti. Bu veriler dünya kamuoyu tarafından da ilk defa öğrenilecek ve belki de ülkelerin aşı politikalarını değiştirecektir. 3. Doz aşı olması önerilen gurupta yer alıyorsanız mutlaka 3. Doz aşınızı olun. İki doz aşı olmamışsanız kendinizi aşı olmuş kabul etmeyin."