Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye ve Kilis sağlık müdürleri ve saha koordinatörlerinin katılımıyla Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan değerlendirme toplantısının ardından basın karşısına çıktı.
Sağlık Bakanı Koca, geride kalan aylar boyunca salgın dışındaki konulardan yeterince bahsedemediklerini söyleyerek sağlık hizmetlerinin bir bütün olduğunu ifade etti.
Bakan Koca, "Birinin diğerinden ayrı ele alınamayacağı ilkesinden taviz vermedik. Tedavisinin ertelenmesinde bir sakınca olmayan, hatta tedavisinin daha sonra yapılması hastalarca da tercih edilen bazı rahatsızlıklar dışında hastalarımızla ilgilendik. Hastalarımız, hekim ilgisi ve hastane imkanlarından geçici aksamalar dışında yararlanabildi." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Bizim için tek hastalık Kovid-19 olmadı." dedikten sonra şu ifadeleri kullandı:
"Arada fark olduysa, bu daha ziyade, hastanelere başvuruların eskisine göre daha önemli sebeplere dayanmasıdır. Bu yıl toplamda hastanelerimizde 466 milyon poliklinik muayenesi yapılmış, yaklaşık 7 milyon kişi yatarak tedavi almış, 7,5 milyon ameliyat gerçekleştirilmiş, yoğun bakımda tedavi gören hasta sayımız ise 510 bin kişi olmuştur. Bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi, salgın dönemi olmasına rağmen, tedavi hizmetlerimizde bir aksama yaşanmamıştır. Yaşa bağlı cilt rahatsızlığı için polikliniğimize başvuran gencecik evladımızla romatizmasına çare arayan yaşlımız bunları biliyor. Sağlık ordumuza onca takdiri az bulmamızın bir sebebi, her derde koşabilmeleridir. Görüyoruz, duyuyoruz ki onların 24 saatinden habersiz olanlar var."
"ÜLKEMİZİN GÖSTERDİĞİ BAŞARI VİRÜSE KARŞI KAYITSIZLIĞA YOL AÇMAMALI"
Koca, Kovid-19'u önemli kılanın hastalığa yakalanan kişiyi de yakalanmayan kişiyi de etkilemesi olduğunu belirtti.
Salgınla mücadelede büyük birliktelik içinde olduklarını, birlikteliğe zarar vermese de kimi eleştirilerle karşılaştıklarını ifade eden Koca, "Başka pek çok hastalık olduğu, onların da çok sayıda ölüme yol açtığı, hal böyleyken neden koronavirüs salgını üzerinde ısrarla durulduğu söylendi. Bu itirazı yapanlar, örneğin, şeker veya tansiyon hastalığının ne denli yaygın olsa da, sokağa çıkma kısıtı gerektirmeyeceğini düşünmüyor. Elim bir hastalık olan kanserin okulların tatil edilmesine neden olmayacağını akla getirmiyorlar." diye konuştu.
Salgın hastalıkların toplumsal hayatın her alanını az veya çok hastalığa maruz bıraktığını aktaran Koca, şöyle devam etti:
"Devletimiz, bu mücadeleyi büyük bir başarıyla yürütmektedir. Salgından en az etkilenerek çıkmaya hazırlanan ülkelerden biriyiz. Salgın boyunca Kovid- 19 başta olmak üzere tüm sağlık sorunlarına karşı güçlü kalmamız, sağlık sistemimizin başarısıdır. Sağlık sistemi ifadesi, biraz mühendisçe, soğuk görünebilir. Bu ifadenin altında, ıstıraba yakınlık, hastalıkların acze düşürdüğü insana karşı merhamet, dünyadaki en aziz varlığa hürmet vardır. Bu sağlık sisteminin amacı yüce bir varlık olan insana yüceliğine denk şekilde, ayrım gözetmeden hizmet vermektir. Ayrım gözetmemeye hasta da dahildir, hastalık da. Sizler, doğuştan kazanılmış bir sağlık hakkına sahipsiniz. Alacağınız sağlık hizmetinde koruma hizmeti, hastalığın tedavisinden önce gelir. Bugünlerdeki çabamızın amacı da bilhassa budur. Her birimizin eşit derecede sahibi olduğumuz güçlü devletimiz, halk sağlığı hizmetlerini bizlere eşit derecede sunmaktadır. Bunu, salgın şartlarında apaçık şekilde tecrübe ediyoruz. Türkiye, salgına karşı, dünyada örneği az görülen bir halk sağlığı hizmeti başarısı gösterdi. Hiçbirimiz daha bir muamma olduğu günden bugüne, Koronavirüs tehlikesine karşı yalnız bırakılmadık. Devlet, millet için var olduğunu bir kez daha gösterdi."
Daha önce Diyarbakır, Van, İzmir ve Samsun’da çalışma toplantıları yaptıklarını, bu çalışmalarda çevre iller üzerinde yine aynı ehemmiyetle durduklarını anlatarak, "Bir haftamızı İstanbul’a ayırdık. Salgınla mücadeledeki başarısını, zaaflarını masaya yatırdığımız, eksiklerini tespit ettiğimiz il sayısı 30’a ulaştı. Her bölgenin virüsle mücadelede zayıf noktaları farklılık gösteriyor. Yerel mücadele yöntemini seçmemiz, zayıf noktalara karşı, bölgelere, tedbirlerle takviye güç vermeyi amaçlıyor. Eksiksiz, gediksiz, firesiz bir mücadele hedefliyoruz. Yolu, bu yöntemle kısaltıyoruz." ifadesini kullandı.
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede tedbirlere uymanın önemine vurgu yapan Koca, şöyle devam etti:
"Şu an için memnun eden sonuçları arkadaşlarımız ve sizler birlikte elde ettiniz. Fakat biliyoruz ki, bu sonuçlardan çok daha iyi sonuçlar var. Bu mücadelede bir fire bile tehlikelidir. Maskesiz, mesafesiz, boş bulunulan bir an bile, risktir. Hastalığı yenmek için tedbirde sebat şarttır. Kazandığımız zaferi, virüse geri vermemeliyiz. Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişme, ülkemizin gösterdiği başarı virüse karşı kayıtsızlığa yol açmamalı. 'Nasılsa aşı yolda' rahatlığı ile yeni acıların önünü açmamalıyız."
Koca, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yaptığı ziyarette sağlık çalışanlarıyla görüşüp hastalar hakkında bilgi aldığını belirterek, hastanede yoğun bakım servisi dahil 62 kişinin Kovid-19 nedeniyle tedavi gördüğünü aktardı.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA KORONAVİRÜSTE SON DURUMU İL İL AÇIKLADI
Kentteki programı kapsamında, Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye olmak üzere 7 ilin salgınla mücadelede geldiği noktayı, Kovid-19 dışındaki hastalıklarla ilgili sağlık hizmetlerini, personel ve yatırım ihtiyaçlarını ele aldıklarını anlatan Koca, 7 ilin Kovid-19 ile mücadelede son durumlarını da paylaştı.
Koca, Adana’da vaka sayısının bir öncesine göre yüzde 66 oranında azaldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Aynı dönemde Kovid-19 polikliniğine müracaat eden kişi sayısı ise yüzde 60 oranında azaldı. Adana’da yatak doluluk oranımız yüzde 59, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 74, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 30. Adana’da aralarında 1 doktorun da olduğu, 3 kişiden oluşan filyasyon ekip sayımız bugün itibariyle 228’e çıkmıştır. Mersin’de de Adana’da olduğu gibi, son dönemde vaka sayımız 3’te birine indi. Kovid polikliniğine başvuran kişi sayısı yarıya düştü. Yatak doluluk oranımız yüzde 49, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 65, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 19. Mersin’de filyasyon ekip sayımız 210. Gaziantep’te geçen aya göre vaka sayımızda yarı yarıya düşüş görüyoruz. Geçen aya göre kovid polikliniğimize başvurlar ise 3’te 1 oranında azaldı. Yatak doluluk oranımız yüzde 58, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 77, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 33. Gaziantep’te 241 filyasyon ekibimiz de sahada. Kahramanmaraş’a baktığımızda, bu ilimizde vaka sayılarında yüzde 30 oranında düşüş görüyoruz. Kovid poliklinik başvurularında ise yüzde 15 azalma var. Kahramanmaraş’ın yatak doluluk oranımız yüzde 50, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 78, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 20, filyasyon ekip sayımız ise 300."
Hatay'daki vaka sayılarında da düşüş görüldüğünü, poliklinik başvurularında da yüzde 30 azalma olduğunu belirten Bakan Koca, yatak doluluk oranı yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 77, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 37 olan kentte 213 filyasyon ekibinin sahada çalıştığını aktardı.
Koca, diğer kentlere ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Osmaniye’de 3’te birine inen vaka sayısıyla birlikte, kovid polikliniğine başvuruda yüzde 40 azalma var. Yatak doluluk oranımız yüzde 50, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 67, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 13, filyasyon ekip sayımız ise 50. Kilis’teki vaka sayılarımıza baktığımızda, yaklaşık yüzde 75 oranında bir azalma görüyoruz. Yani dörtte birine indi. Poliklinik başvurularında ise yarı yarıya düşüş mevcut. Yatak doluluk oranımız yüzde 49, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 71, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 33. Kilis’te 45 filyasyon ekibimiz sahada mücadele ediyor. Bu 7 ilimizde, 60 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10. Oysa aynı yaş grubunda hasta oranımıza baktığımızda, yüzde 19’luk bir oran görüyoruz. Yani 60 yaş üstü nüfusun salgından neredeyse iki kat fazla etkilendiğini görebiliyoruz. Bölge insanımıza, bir kez daha büyüklerimizi korumanın hepimiz için bir ödev olduğunu hatırlatmak istiyorum."
Sağlık Bakanı Koca, Türkiye genelindeki son duruma ilişkin de "Türkiye genelindeki yatak doluluk oranımız yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 31. Türkiye genelinde filyasyon ekibi sayımız ise 11 bin 800'e ulaştı. 11 bin 800 filyasyon ekibi sayısıdır. Bu, toplamda 35 bin 400 görevli demektir. Bu sayı, bazı ülkelerin salgında görevlendirdiği hekim sayısından bile fazladır." değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların, Kovid-19 ile mücadele eden çalışanların işlerini kolaylaştırması gerektiğini ifade eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maske, mesafe, temizlik kuralına uyarak, dışarıda geçen zamanınızda virüse karşı kontrolü elde tutarak, tarama için çalacakları kapıların sayısını azaltın. Az olan meşhur olur, çok olan şöhret bulmaz. Filyasyon ekiplerimiz de aynen böyle, dünyaca tanınıyor. Pek çok ülkenin televizyon kanallarında, savaşçı kıyafetleri içinde hayranlıkla izlendiler. Şimdi soralım, bu filyasyon ekipleri, o ülkelerin sadece televizyon ekranlarında değil, sokaklarında olsaydı, temaslı taraması yapsaydı, acaba durum ne olurdu? Cevap basittir. Koronavirüs pozitiflerin sayısı görünenden kat kat fazla çıkardı."
Filyasyon ekiplerinin pek çok ülkenin televizyon kanallarında, savaşçı kıyafetleri içinde hayranlıkla izlendiğini anlatan Koca, şöyle devam etti:
"Şimdi soralım, Bu filyasyon ekipleri, o ülkelerin sadece televizyon ekranlarında değil, sokaklarında olsaydı, temaslı taraması yapsaydı, acaba durum ne olurdu? Cevap basittir. Koronavirüs pozitiflerin sayısı görünenden kat kat fazla çıkardı. Koronavirüsle, bizim gibi sistemli şekilde mücadele eden yok. Bu sözün arkasında duran sadece Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı değil. Bu sözün arkasında, salgınla ilgili her konuda son sözü söyleyen Dünya Sağlık Örgütü de duruyor ki Türkiye'yi dünyaya örnek gösteriyor. Bu sözlerimin amacı, sizlere bir övünme sebebi sunmak değildir. Bu sözlerimin amacı, kendimize olan inancımızın artmasıdır. Bu inanç ne kadar artarsa, sonuç o kadar müspet olur. İnanç şayet azalırsa çabuk yoruluruz. Geldiğimiz noktada yorgunluk ve bıkkınlık risklidir. Çok şey gördük, çok zorluklar yaşadık ve acılar çektik."
HASTANE YATIRIMLARI KONUSUNDA AÇIKLAMA
Vefattan izolasyona, hayat kaybından zaman kaybına, eğitimdeki kayıptan sosyal hayattaki kayba, tüm kayıpların toplumca dayanışma içinde azaltılmasına dikkati çeken Koca, hayata bağlı olunmasını isteyerek hayata bağlılığın bir şartının da başkalarının sağlığına saygı olduğunu söyledi.
Koca, değerlendirmelerini yaptıkları 7 ildeki sağlık tesislerine yönelik bilgi vererek, "Şehir hastanelerimiz salgından önce de sizlerin takdirine mazhar olmuştu. Her şehrimizin hayali olan bu tesislerin ne denli isabetli yatırımlar olduğunu hem Elazığ'da yaşadığımız deprem vesilesiyle hem Kovid-19 salgını vesilesiyle tekrar tekrar gördük. Bu yatırımlarımız, acil ihtiyaçlar ve muhtemel ihtiyaçlar göz önüne alınarak devam ediyor." dedi.
Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay ve Kilis'teki sağlık yatırımlarını anlatan Koca, "İllerimizin sağlıktan sorumlu yöneticileri aldığımız kararları eksiksiz uygulamak üzere görevlerinin başına dönecek. Bizler tekrar geleceğiz, burada olmadığımız zamanlarda dikkatimizle, takibimizle burada olacağız." ifadesini kullandı.
SORU-CEVAP
AŞI ÇALIŞMALARI
Daha önce tünelin ucu göründü demiştim. kast ettiğim aşı ve verdiğimiz mücadeleydi. Bu aşılardan 2 tanesinin faz3 çalışması ülkemizde de yapılmakta ve insan çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar yapılan aşılar sonrası insanlarımızla ilgili herhangi bir komplikasyon gözlenmedi. 13 aşı çalışması söz konusu. Bu aşılar içerisinde 5 aşının ön planda ilerleme kaydetti. İnsan çalışmalarının başlayabileceğini ifade etmek istiyorum. 1 tanesinden geçen bahsetmiştim. İnaktif bir aşı, virülansı azaltılmış bir aşı. Geçen cumartesinden bu yana insan çalışmaları için 1000 kişilik doz başlandı. Bu arada üretim tamamlandıktan sonra denetler üzerinde bu aşının faz1 uygulaması başlamış olacak. Faz1'den önce düşünülen kişi sayısı 44. Devamında 100'lerle ifade edilen bir sayı olacak faz2. Faz3 çalışması da 10 binlerce kişi de denecek. Deneklerin aşıdan önce 5 günlük karantina süreci olacak. Bu süreç 2 haftalık bir zaman gerektirmiş olacak. 2 hafta kadar sonra ilk insan deneme aşı uygulamamız yapılıyor olacak. Bu arada 2 tane daha aşının ön planda uygulamaları olacak. Önümüzdeki 1 ay içinde 3. aşı da olmak üzere insan safhasına geçmiş olacağız. Bu süreçleri mümkün mertebe DSÖ'nün belirlediği standartları koruyarak bu dönemde süreçleri hızla tamamlamak istiyoruz. Sorunsuz bir şekilde götürmek istiyoruz. Bu aşının üretim için birinin sertifikasını aldığını söyleyebilirim. Önümüzdeki hastalarda 1 yada 2 aşının da sertifikasını alabileceğini söyleyebilirim
Anadolu esas dalgayı eylül ayında yaşamış oldu.
TEST UYGULAMASI
Bizim hasta olarak tanımladığımız semptomu olan testi pozitif olan kişileri hasta olarak görüyoruz. Bu test uygulamada her ülkenin kendine ait bir uygulaması var. Semptomu olan yani bulgusu olanlara biz test yapıyoruz. Açık bir şekilde ifade ettiğimiz bu kişileri de DSÖ'ye bildiriyoruz. 15 Ekim'den itibaren yeniden bir saha çalışması yapıyoruz. Bütün bu kesitsel çalışmaları da yaptıkça vatandaşımızla paylaşacağız. Bu anlamda bir sorun olmadı. DSÖ'de bir sorun olmadığını açıkça ifade ediyor. Avrupa ilerleme raporu yayınlandı 2 gün önce. Raporda Türkiye'nin salgında geldiği başarıdan bahsediyor. Bununla gurur duyalım. Sağlık sistemimizden gurur duyalım. 83 milyon gururla bu başarıyı yaşamış olalım. 3 haftalık zaman diliminde gördüğümüz bütün Türkiye'de iniş yaşandı. Ankara'da İstanbul'un 2 katı vaka vardı 1 ay öncesine göre. Şu an İstanbul'un yarısına inmiş durumda. Bunu gizleyebilir misiniz? Hangi vatandaşımız 1 ay öncesine göre çevresinde ya da yakının vaka sayısının azalmadığını söyleyebilir.