Bakan Soylu, 24 TV'nin canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
Terörün dağlardan temizlendiğini vurgulayan Soylu, aralık ayında 11 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 2 teröristin ise ikna yoluyla teslim olduğunu bildirdi.
Bu ay da teröre yönelik operasyonların devam ettiğini söyleyen Soylu, "Eşi 10 gün sonra doğum yapacak teğmenimiz, bugün sıcak çatışmaya giriyor ve timiyle beraber 4 teröristi etkisiz hale getiriyor. Mağarayı tespit ediyorlar. 2'si gri kategoride olmak üzere 4 terörist etkisiz hale getirildi. Gabar Dağı'nda 7 terörist vardı, 4'ü gitti şimdi 3 kaldı." bilgisini verdi.
Türkiye'nin birçok bölgesinin teröristlerden temizlendiğinin altını çizen Soylu, muhalefetin terörü bitirmek amacıyla Meclis'e sunulan sınır ötesi tezkeresine "hayır" dediğini anımsattı.
TÜRKİYE'DE KALAN TERÖRİST SAYISI
Tunceli-Erzincan bölgesinde sadece 6 teröristin kaldığını ifade eden Soylu, "Türkiye dağlarında 120'nin altında terörist kaldı. Dışarıdan 66 terörist içeriye girmeseydi bugün 50-60'li rakamlardan bahsedecektik." diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hem terör hem de terörizmle mücadele ettiklerini dile getiren Soylu, terörü kaynağında yok ettiklerini anlattı.
"FETÖ'YE TÜRKİYE'DE DİZ ÇÖKERTTİK"
Türkiye'nin terörle mücadelede tarih yazdığını kaydeden Soylu, "Biz, sadece PKK/KCK terör örgütüyle uğraşmadık. Fırat Kalkanı Harekatı, DEAŞ için yapıldı. Biz DEAŞ'a karşı da mücadele verdik, göğüs göğüse mücadele veren tek ülkeyiz. FETÖ ile de mücadele ettik. FETÖ'ye Türkiye'de diz çökerttik. Amerika ve Avrupa'ya rağmen diz çökerttik." değerlendirmesinde bulundu.
Batı Balkan rotasından Avrupa'ya giren kaçak göçmen sayısının 170 bin civarında olduğunu bildiren Soylu, hiçbir ülkenin göçü önleyemediğini ifade etti.
Türkiye'nin 10 yıl önce bir kilometre sınır duvarının dahi olmadığını anımsatan Soylu, "Bugün Türkiye'nin 1100 kilometrenin üzerinde sınır duvarı var." sözlerini sarf etti.
Türkiye'nin sınırlarını çok zorlu iklim şartlarında bile korunduğunu vurgulayan Soylu, "sınır namustur" diyenlerin hiçbirinin, samimi olmadığını belirtti.
Soylu, "bakanlığının sadece güvenlikçi politikalar izlediği" yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine, "Güvenlikçi politika izlemek yanlış bir şey değil ki. Demokrasiyi istismar etmek ve kullanmak yanlış. Hukuku bertaraf etmek yanlış. Güvenliğiniz olmasa şehirlerde yaşayabilir misiniz? O zaman karakolları kaldıralım. Polis silahlı gezmesin." dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN DANIŞMANIN RÖPORTAJ VERİRKEN TÜRK BAYRAĞININ KALDIRILMASI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Nuşirevan Elçi'nin, bir kanala verdiği röportaj esnasında Türk bayrağı olmamasına ilişkin düşüncesi sorulan Soylu, şunları kaydetti:
"Benim bayrağımdan ne istiyorsun? Burası Cumhuriyet Halk Partisi, ana muhalefet partisi. CHP'liler diyorsa ki 'Türk bayrağını kaldırmalarında bizim için problem yoktur' onlar için yoksa benim için var. Çünkü, bu siyasi partinin varlığının sebebi bu millettir. Bizim hayat bakışımızı, siyaset düsturumuzu beğenmeyebilirler ama kanunlarımıza, örfümüze, milli benliğimize, devletimize, bayrağımıza olan sadakatimize halel getirmeyiz. Onların da getirmemesi lazım."
Bakan Soylu şunları söyledi:
"O büyükelçinin redakte ettiği, senin milletvekiline gönderdiğin o konuşmanın metnini, konuşma kasetini, kasetçiliği iyi bilirsiniz... Sizin içinizden birisi savcılığa verirse ihanet-i vataniyeden yargılanacaksınız. Bize 'Yargılanacaksınız' diyorlar ya. Ben vatanıma ihanet etmedim. Hangi sözü verdiniz de bu resmi çektirdiniz? Özel uçakla tutuyorsunuz, geceliği 2 bin dolar olan otellerde kalıyorsunuz. Bu parayı milletin verdiği vergilerden alıyorsunuz. Yargıçları tehdit etmekle bu işler olmaz"
Millet İttifakı'nın HDP'yi yanına alarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı seçimlerde yenmek için "her yolu mübah" gördüğüne ilişkin görüşü sorulması üzerine Soylu, PKK'nın HDP'ye yeni seçim talimatının bulunduğu metni okudu.
"Bu PKK'nın Türkiye içi yeni yapılanması" ifadesini kullanarak, PKK'nın Türkiye içi yapılanmasının grafiğini gösteren Soylu, grafikteki bir bölüme işaret ederek "Şurası HDP'nin de içinde bulunduğu siyasi yapılanma. Bu talimat, en tepeden gidiyor. KCK Genel Başkanı Abdullah Öcalan adına, Apo adına KCK Genel Başkanlık Konseyinden gidiyor. Yani biraz önce Fransa'da Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ın başsağlığı dilediği yürütme kurulu üyesi olan KCK'dan, PKK'dan bu talimat Türkiye'deki meşru siyasi yapılarına gidiyor." ifadelerini kullandı.
"KİMSE TÜRKİYE'NİN KARŞI KARŞIYA KALDIĞI BU TUZAĞA SEYİRCİ OLMAYACAKTIR"
Bakan Soylu, PKK/KCK terör örgütü mali alan yapılanmasına yönelik raporu gösterdi.
"Burada Karayılan'ın izni olmadan bir tek kör kurşunun bir taraftan bir tarafa gidebilmesinin mümkün olmadığı mahkemeye verilen bütün belgelerle sabittir." diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin nasıl bir tehlike ve tehdit altında olduğunu ifade etmek için söylüyorum. Kimsenin CHP'nin meşru siyasetine bir itirazı söz konusu değil. Kimse Ahmet Davutoğlu'nun, Ali Babacan'ın bizi beğenmeyerek başsağlığı dilemesine, kimse İYİ Parti'nin masa altında HDP ile söylediği sözlere kafasını eğerek oynaşmasına, kimse Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bu tuzağa seyirci olmayacaktır."
HDP KAPATILMALI MI?
Soylu, "HDP sizce kapatılmalı mı?" sorusuna, "Eğer bir siyasi parti terörle irtibatı ve iltisakı, terörle iç içeliği ortadaysa, ortada bir anayasa varsa, ortada kanunlar varsa, ortada bir siyasi partiler kanunu söz konusuysa, ortada terörle mücadele kanunu varsa, Avrupa Birliği ne yapıyorsa Türkiye onu yapmalıdır. Bugüne kadar bu siyasi partiden, 'Siz terör örgütü PKK'nın mensubunuz' dediğimizde 'hayır' diye bir feryat duydunuz mu? Duyamazsanız, ürkerler çünkü. O parti terör örgütünün partisidir. Hukuk da gereğini yerine getirmelidir." yanıtını verdi.
İSTİKLAL CADDESİ'NDEKİ TERÖR SALDIRISI
İstiklal Caddesi'ndeki patlamaya ilişkin bir kişinin daha yakalandığı bilgisini veren Soylu, "Patlamayı planlayan Bilal Hassan'ı Edirne'den alıp yurt dışına kaçıran ekipten bir tanesinin Bulgaristan'da olduğunu tespit ettik. Bulgaristan'a bildirdik, Hazni Gölge. Onu bu akşam saat 18.00 sularında Edirne'den bize teslim ettiler. Bugün saat 14.00-15.00 gibi Bulgaristan İçişleri Bakanı ile görüşüp bir adres bildirmiştik. O adreste değil başka bir adreste bulmuşlar." ifadelerini kullandı.
Soylu, 15 Temmuz'un Türkiye'de bütün kurumların bir travması olduğunu ve bu süreçte yaklaşık 50 bin ihraç ve açığa alınma yapıldığını söyleyerek, polislerin özellikle 15 Temmuz sürecinden sonra çok başarılı işler yaptığını belirtti.
"4. SINIF CİVARINDA EMNİYET MÜDÜRÜ SAYINIZ ÇOK AZ"
Bu süreçte 21 bin olan amir sınıfındaki kişinin 6 bin 700'e düştüğünü söyleyen Soylu, şunları kaydetti:
"Polis teşkilatı bir usta çırak teşkilatıdır. Polis Akademisi'nde öğrenirsiniz, Polis Meslek Yüksek Okulu'nda öğrenirsiniz ama esas öğreniminiz sahadaki öğrenimdir. Usta çırak ilişkisinin tekrar tesis edilmesi en az 15 yıldır. Çünkü emniyet amiriniz yok. Başkomseriniz yok. 4. sınıf civarında emniyet müdürü sayınız çok az. Emniyetin omurgası, yönetim kademesi gerek operasyonel birimlerde gerek sahadaki diğer birimlerde tamamen bu alanlardır. Buna rağmen 130 binin üzerinde yeni polis aldık. Bu arada emekli olanlarda var. Neredeyse bekçileri de sayarsanız yarısına yakınında böyle bir değişiklik söz konusu oldu."
POLİSLERİN ÇALIŞMA SÜRESİNDE YENİ DÖNEM
Bakan Soylu, polislerin çalışma periyoduna ilişkin yapılan düzenlemeye yönelik "12/36 çalışan polisimiz, 4 grup çalışacak ve dinlenmesinden fedakarlık etmeyecek. 7 Ocak itibarıyla bu başladı." bilgisini verdi.
Polislerin zaman zaman ek görevlere çıktıklarına işaret eden Soylu, "Bizim bir mesaimiz var. Onu yüzde 52'ye çıkardık. Ona da aylık 350-400 lira ek ücret gelecek. Hepsine sağladık bunu. Ek mesainin yüzdesini artırdık. Eğer bir personelimiz ek bir hizmete gidiyorsa, bir ay içerisinde amiri onu telafi dinlenmesine aynı saatte verecek." şeklinde konuştu.
Polis görev bölgesinin 4'ten 2'ye düşürülme çalışmasının yapıldığını aktaran Soylu, şark görevinden dönen personelin tercihte bulunarak istediği vilayete gidebileceğini ve oradan bir rotasyon olmayacağını kaydetti.
Soylu, şark sürelerinin geçen aylarda düşürüldüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Özellikle 6 yıllık şark süresi bırakmıyoruz. Sivas Polis Okulu hariç. Şark sürelerinde mümkün olduğunca 5'lik süreleri 4'e, 4'lük süreleri 3'e düşürüyoruz. 3'ten aşağı da düşürmüyoruz. Eğer bir kişi şarka gidiyorsa ve iki şarkını bir arada yapmak istiyorsa ona bu imkanı sağlayacağız. Diyelim Batman Beşiri'ye gitti. 3 yıl şarkı var, 2 yıl ikinci şarkı var, 3 artı 2 ikisini beraber yapıp tekrar dönebilecek isterse. Talepte bulunacak. İstediği talebe yönelik istediği andan itibaren arkadaşlarımız değerlendirecek. Ama yapmak istemeyebilir. Gider tekrar aynı şekilde gelir. Bazen şöyle bir kota koyuyorduk. Eski gittiğin yere gidemezsin. Eski gittiğin yere de gidebilirsin. Şimdi değil ama sonra olabileceğini değerlendirdiğimiz başka bir şey daha olabilir. O da şu, İstanbul, Ankara, İzmir hariç kendi vilayeti olan büyükşehirlere polis memuru göndermeme konusunda bir prensip kararı var. Bir vilayetimizde yüzde 50'nin üstünde o vilayetten insan vardı. Şimdi onu biz yüzde 35'lere kadar çektik. Bir yerelleşme oluyor. Onu da önümüzdeki yıl tekrar değerlendireceğiz. İstanbul, Ankara, İzmir hariç yüzde 20 kotası koyacağız."
Polisin ek görev olarak gittiği Milli Eğitim Bakanlığında uygulanan sınavlarda, 3 oturuma gidip bir oturum parası aldığını belirten Soylu, buna ilişkin ise polisin bu tip ek görevlerde gittiği oturum kadar ek ücret alacağını bildirdi.
POLİSLERİN ŞARK GÖREV SÜRESİ
Bakan Soylu, mevcut 2 şark bölgesine ilişkin ileride çalışmalar yapılacağını belirterek, "Bir çalışma yaptık, bunu bir şarka indirirsek döndürebilir miyiz diye bakıyoruz. Bir de belki iki şarkı birleştirip bir sene azaltabiliriz. Bu önümüzdeki yıllardaki terörle olan mücadeledeki ihtiyacımıza bağlı." dedi.
POLİS İNTİHARLARI
Polis intiharlarının Türkiye'de binde 15 seviyesinde olduğunu aktaran Soylu, bu konuda uzun zamandır çalışmalar yapıldığını belirtti.
Soylu, polislere hizmet veren psikologların sayısının artırılacağını ve dışarıdan bu hizmeti almak isteyen personelin ücretlerinin de karşılanacağını ifade etti.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET
Geçen sene kadına yönelik şiddet olayı sayısının 309, bu sene ise 273 olduğunu kaydeden Soylu, bunun sıfıra düşürülmesi gerektiğini belirtti.
Soylu, Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nın (POLSAN) bu yıl ki karının 2 buçuk milyar lira olduğunu, sandığa yaklaşık 110 bin polis memurunun üye olduğunu ve üyelerin emekli olduklarında bugünün parasıyla 1 milyon 600 bin lira alacaklarını söyledi.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Soylu, ülke genelinde 1200'den fazla aile içi ve kadına şiddetle mücadele merkezi kurulduğunu söyledi.
Soylu, Bakanlık bünyesindeki kadına yönelik şiddeti önleme çalışmalarını değerlendirecek bir izleme merkezi kurulacağını belirterek, burada STK, üniversiteler ve kamu kurum ve kuruluşlarından kişilerin olacağını aktardı.
Boşanma aşamasındaki çiftlerin görüşmelerinin zaman zaman şiddetle sonuçlanabildiğine dikkati çeken Soylu, bunun engellenmesi için isteyen çiftlere güvenlikli ve kameralı odaların sağlanmasına yönelik çalışmaları olduğunu söyledi.
"TÜRKİYE PASAPORT REKORU KIRDI"
Pasaportlarla ilgili soru üzerine Soylu, dünyada çip krizi olmasına rağmen Türkiye'nin pasaport rekoru kırdığını söyledi.
Şu ana kadar 710 bin yerli ve milli pasaportun teslim edildiğini belirten Soylu, "Bu yıl milyonlarca pasaport basabilme kabiliyeti kazanıyoruz. Mart ayından sonra başka ülkelere de bir ihraç malzemesi olacak." dedi.
Soylu, Türkiye'de normalde yılda 2 milyon 100 bin pasaport verildiğine işaret ederek, bu yıl ise 4,5 milyon pasaport talebiyle karşılaştıklarını, buna rağmen personelin gayretli çalışmasıyla tüm pasaportların peyderpey gönderildiğini ifade etti.
Bakan Soylu, aralık ayında, 2022 yılı fiyatıyla pasaport harcı yatırıp, yoğunluk nedeniyle bu aya randevu alanlardan, 2023'teki fiyat artışından kaynaklı ücret farkı alınmaması için talimat verdiklerini vurguladı.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ
Soylu, Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soru üzerine, Türkiye'nin tüm cinayetlerde olduğu gibi bu olayda da titizlikle çalıştığını vurguladı.
Sosyal medya üzerinden olayla ilgili fail oluşturmaya çalışanların olduğuna dikkati çeken Soylu, "Devletin görevi, bu işin failini bulup çıkarmaktır. Şu ana kadar da olayın organize edeni yani azmettireni dahil olmak üzere, taşıyıcıları dahil olmak üzere bütün araştırmalar yapıldı. Tutuklanması gerekenler, savcılık, hakim kendi kararıyla beraber bunları tutukladı. Bütün araştırmalar, özel bir ekiple beraber hala yürütülüyor." bilgisini verdi.
Soylu, olayı siyaset alanına çekmeye çalışanların olduğuna işaret ederek, "Şu ana kadar olayın failleriyle ilgili herhangi bir bilinmezlik söz konusu değil. Bir kişimiz var. Onu da birçok yere baskın yaptık, bulmaya çalışıyoruz. Nasıl ötekisini bulup getirip adalete teslim etmişsek bunu da bulacağız, adalete teslim edeceğiz. Bütün bu ifadelerden, bütün bu organizasyondan, bütün hadiseyi de adaletin önüne koymuş olacağız ve bu konudaki gerekli kararlar da ortaya çıkmış olacak." ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, "İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB) terörle irtibat ve iltisaklı kişiler varsa Soylu yetkisi olmasına rağmen bunları neden işten çıkarmıyor?" sözleri anımsatılan Soylu, "Bir insanın ağzına yalan yuva yapmışsa ben ne yapabilirim ki?" dedi.
Soylu, İBB'ye yönelik soruşturmanın tek amacının terörle irtibat ve iltisaklı kişilerin belediyede çalışmalarının engellenmesi olduğunu ifade ederek, bu kişilerin işten çıkarılmasına ilişkin yetkinin kendisinde olmadığının altını çizdi.