Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi Polipropilen Tesisi Yatırımı İmza Töreni'ne katıldı. Tesisin yapımına 2019'da başlanacağını ve 2023 yılının ilk çeyreğinde üretime geçmesinin planladığını söyleyen Bakan Varank, "Atacağımız adımlar dışa bağımlılığın azaltılması açısından büyük bir reform niteliğinde" dedi.
Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi Polipropilen Tesisi Yatırımı İmza Töreni'nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, tesisin yapımına gelecek yıl başlanacağını açıkladı. Bakan Varank, yapılacak tesisin yatırım bedelinin 1.3 milyar dolar olacağını da dile getirdi. Varank, "Bugün Rönesans Holding ve Sonatrach ortaklığında yılda 450 bin ton kapasiteli polipropilen üretim tesisinin yatırım ortaklı sözleşmesi imzalanacak. Bu sözleşmeyle birlikte Cezayir Devleti perto-gaz kuruluşu Sonatrach kurulacak tesise dolayısıyla ülkemize 15 yıl süreyle propan gazi temin edecektir. Yatırımla birlikte yıllık 2.1 milyon tonluk polipropilen ithalatının yüzde 25'i karşılanacak ve ithalata ödediğimiz 2.2 milyar dolar ülkemizde kalmış olacak. 2 bin vatandaşımıza yeni istihdam imkanları sağlanacak ve 1.3 milyar dolar yatırım bedeline sahip olacak bu entegre tesisin yapım süreci inşallah 2019 yılında başlayacak olup 2023 yılı ilk çeyreğinde üretime geçmesi planlanmaktadır. Atılan bu önemli adım hem ekonomiye olan güveni hem de ülkemizin sunduğu benzersiz fırsatları göstermesi bakımından ciddi bir örnek teşkil ediyor" ifadelerini kullandı.
"Atacağımız adımlar dışa bağımlılığın azaltılması açısından büyük bir reform niteliğinde"
Türkiye'nin kimya sektöründe dünyanın 14. büyük pazarına sahip olduğunu kaydeden Bakan Varank, "Milli gelirimizin yüzde 6'sını oluşturan bu sektörde geçtiğimiz sen 38 milyar dolarlık ithalat yaptık. Tek başına petrokimya sektöründe ise yine geçtiğimiz sene 13 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdik. Bu tutar imalat sanayinde verdiğimiz dış ticaret açığının yüzde 30'una karşılık geliyor. Petrokimya sektöründe ürün bazında en fazla açığı polipropilen ve polietilen türevlerinde veriyoruz. Plastik, elyaf ve kauçuk maddelerinde ciddi ölçüde dışa bağımlıyız. Aslında tüm bu veriler üretime dayalı büyümenin gerçekleşmesi ve cari açığın kalıcı bir biçimde azaltılması için petrokimya yatırımlarının ne derece hayati olduğuna dikkat çekiyor. Yine bu yatırımlar arz güvenliğinin sağlanması yüksek katma değerli üretim ve nitelikli istihdam açısından da oldukça mühim. Buradan hareketle küresel eğilimleri de göz önünde bulundurarak yüksek teknolojinin kullanıldığı petrokimya yatırımlara büyük önem veriyoruz. Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesinde kurulacak petrokimya tesisleri için yerli ve yabancı yatırımcılarla görüşmelerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Kurulacak fabrikalarda plastik ve kauçuk sektörünün en temel ham maddelerinin üretilmesini amaçlıyoruz. Atacağımız adımlar hem yurt içi üretim kapasitesinin geliştirilmesi hem de dışa bağımlılığın azaltılması açısından büyük bir reform niteliğinde" diye konuştu.
"Türkiye'nin yeni enerji üssü olma potansiyeline sahiptir"
Güçlü ve verimli bir sanayinin sürdürülebilir büyümenin, dengeli refah artışının en temel faktörlerinden olduğunu vurgulayan Bakan Varank, "Sanayimizin rekabet gücünün daha da artması için kümelenme yatırımlarını teşvik ediyor, entegre endüstri bölgelerini hayata geçiriyoruz. Bunların en büyüğü olan Adana Ceyhan Petrokimya Bölgesinde master plan çalışmalarını tamamlamış durumdayız. Bin 341 hektar alanda kurulacak olan Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi petrol ve doğalgaz boru hattına, termik santrallere ve Yumurtalık Serbest Bölgesine komşu olması sebebiyle stratejik bir noktadadır. Yine bu bölge Mersin Limanı'na, Adana Havaalanı ve demiryolu hattına yakın konumu ve çevresindeki yatırımlar sayesinde Türkiye'nin yeni enerji üssü olma potansiyeline sahiptir" şeklinde konuştu.
"10 bin vatandaşımız istihdam edilecek"
Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesinde yaklaşık 10 bin vatandaşımızın istihdam edileceğini belirten Bakan Mustafa Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesinin tam olarak faaliyete geçmesiyle ithal ettiğimiz kimyasal ürün çeşitlerinin yüzde 80'ini ülkemizde üretebileceğiz. Bölgedeki tüm parsellerin yatırımcılara tahsis edilmesiyle yıllık 1 milyar dolarlık katma değer üretilebilecektir. Ayrıca bu ölçekte bir yatırım mühendislik, tedarik ve yapım aşamalarındaki sermaye harcamalarının büyüklüğü sayesinde önemli bir çarpan etkisi de oluşturacaktır. Yaptığımız kabaca bir hesapla bu yatırım sayesinde büyüme oranımızda yıllık binde 2 ile binde 4 arasında bir artışın olmasını bekliyoruz. Yine bu proje bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasında da hızlandırıcı bir rol oynayacaktır."