İstanbul Büyükçekmece'de annesi tarafından terk edilen 20 yaşındaki Enes teyzesi tarafından daha iyi bir şekilde bakım sağlanması üzerine verildiği bakımevinde görevliler tarafından işkenceye maruz bırakılarak hayatını kaybetti. Hayatını kaybetmesinin ardından gelen telefon ise ölümünün ardındaki gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sağladı.
ÇARŞAFLA BAĞLAYARAK ÜZERİNE OTURDULAR
Sabah'tan Mahmut Keşan'ın haberine göre bakımevinde yaşana olayda bakımevindeki görevliler Mehmet Eres'i, 'durmadığı' iddiasıyla çarşafı yırtarak yaptıkları bezle elleri ve ayaklarından sandalyeye bağladı. Bir görevli, o sırada darp edilen Mehmet'in boğazını sıkıyor. Sandalyenin ayakları geriye doğru kalkıyor. Yere düştükten sonra sürüklenen Mehmet daha sonra yatağına götürülüyor ve ardından Mehmet'in üzerine oturuyor. Gencin fenalaşması sonrası görevliler ilk yardım yapmaya başlıyor. Sonrasında ise merkeze ambulans çağırılıyor. Gelen sağlık ekibi Mehmet'in vefat ettiğini tutanak altına alıyor. Kamerada, merkezde bakım altında tutulan bir genç daha elleri arkadan ip veya çarşafla bağlanmış şekilde yürürken görülüyor. Ölümü sonrası kayıtlara normal bir şekilde geçtiği için aile Enes'in defnediyor.
AİLEYE GELEN TELEFON HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
Defnin ardından gencin ailesine bakımevindeki eski bir çalışan olan Yasemin D. tarafında telefon geliyor ve Enes'in yoğun bir şekilde narkotik ilaçlara maruz bırakıldığı söyleniyor. İlk başta durumu önemsemeyen aile gelen ikinci bir telefon ile harekete geçiyor ve kamera kayıtlarını izliyor.
OTOPSİ SONUCU BEKLENİYOR
Teelfon sonrası bakımevine giden aileye müdürlük tarafından "Biz de bu ölümü şüpheli gördük. İki defa polis çağırdık. Doğal ölüm raporu çıktı diye bir şey yapamayız" şeklinde bir açıklama yapılıyor. Hala Emel Şen, "Şikayetimiz üzerine soruşturma başlatıldı. Mezar tekrar kazıldığı ve Mehmetimizin bedeni otopsiye gitti. Sonuç için 5-6 ay bekleyeceğiz. Dilekçeler verildi. Şu an tüm şüpheliler tutuksuz. Hepsinin tutuklanmasını istiyorum. Mehmet'i yerlerde sürüklüyorlar. Yan taraftaki binada oturan kişi kurumu arıyor ve 'Çocuk neden bu kadar çok bağırıyor? Bir şey mi var?' diye soruyor. O komşunun ifadesi var. Ama bunun ne kadar doğru bilmiyorum. Mahkeme devam ediyor. Eziyet sonucu ölmeme imkânı yok. Elleri arkadan bağlanıyor, sandalyeye çarşafları keserek bağlanıyor ve bunu hangi insana yapsanız durmaz. Otopsi sonucunu bekliyoruz ama normal ölüm dahi yazsa eziyet sonucu kriz geçirmesi var" şeklinde konuştu.