Balkanlar Koleji Anadolu Lisesi 2015 yılının son günlerinde edebiyat kokusunu ve mısraların ahengini tüm edebiyatseverlere hissettiren “Şiir Dinletisi” ile unutulmayacak bir senenin unutulmayacak bir akşamını daha kalplerde yaşattı.
Sahnenin her adımında sesini hissettiren, her tınısında bir şaire selam götüren Balkanlar Koleji Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri soluksuz bir şiir ziyafetine ev sahipliği yaptı. Necip Fazıl’ın “Kaldırımlar”ında köşe başındaki devlerle aydınlanan misafirler, Halide Edip Adıvar’ın “Ölüm” şiiriyle bir tabutun içinden hayatın görünen yüzünü seyretti veya Aziz Nesin’in “Bir Kadını Ağlatmak” şiiriyle bir annenin, bir sevgilinin veya bir “kadın”ın gözüyle kendini, yaşadıklarını resmetti. Behçet Necatigil’in “Gizli Sevda”sıyla her misafir lise çağındaki sevdiğini hatırladı… “Ne olursan ol, gel” diyerek yedi kıtaya seslenen Mevlana, “Etme” şiiriyle hafızalarda tekrar, tekrar yankılandı…
Cemal Safi, Can Yücel, Enis Batur, Hilmi Yavuz, Gülten Akın, Nazım Hikmet, Didem Madak, Cemal Süreya, Attila İlhan, Jan Ejder Can, Orhan Veli Kanık, Cahit Sıtkı Tarancı, Turgut Uyar öğrencilerin ve öğretmenlerin seslerinde, bedenlerinde vücut bularak devleşen bir şölene dönüştü. Dinleyiciler bir bankta otururken buldular Attila İlhan’ı, Can Yücel’de pervasızca oturan bir delikanlıya dökülen mısralarla sahnede hissettiler kendilerini veya bir selam göndermek istediler yaprakların arasından tüm şairlerin mısralarına vücut veren bedenlere… Cemal Süreya’nın “Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı” şiiriyle 05.45 vapurunda bekledikleri kişiyi hatırladılar.
Balkanlar Koleji Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafınca hazırlanan dinleti yoğun bir ilgi ile izlendi. Dinletinin sonunda Balkanlar Koleji Anadolu Lisesi Okul Müdürü Süreyya TUĞRUL, Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Gizem TAÇAN ve tüm bölüm öğretmenlerine teşekkürleriyle beraber kendi kaleminden çıkan 13’lük hece vezni ile yazdığı bir şiiri seslendirerek çiçek takdim etti. Dinleti, her mum ışığının halelerinden süzülerek akıllarda yer eden, misafirlerin dudaklarında bir mırıltı şekline dönüşen mısralarla, gülen yüzlerle ve de belki de en önemlisi yüzlerdeki kocaman mutlulukla sona erdi.