Danıştay 15. Dairesi, tüketicilerden hizmet karşılığı "hesap işletim ücreti" almasını düzenleyen yönetmelik hükmünü oy birliğiyle iptal etti. Daire, yönetmeliğin "tahsis ücreti, nakit avans çekim ücreti, kurum ve kuruluşlarına yapılan ödemelere" ilişkin hükmün iptal istemini ise reddetti.
"Tahsis ücreti"nin de iptali yönünde oy kullanan iki üye hakim karşı oy yazısında, "Kredi veren kuruluşların tüketicilerden aldığı tahsis ücretinin, gerek niteliği gerek unsurları gerekse haklı, makul ve belgelendirilebilen bir ücret olduğunun ortaya konulamadığı, yönetmeliğin 'tahsis ücreti' alınmasına ilişkin kısmında hukuka ve dayanağı yasal düzenlemeye uyarlık bulunmadığı ve düzenlemenin de iptal edilmesi gerektiği" görüşü sunuldu.
DAİRENİN KARARINDAN
Danıştay'ın kararında, tüketiciden alınacak ücret, masraf ve komisyonlar BDDK tarafından belirlenirken, kanunun ruhuna ve tüketicinin korunması amacına uygun olup olmadığının denetlenmesinin önem arz ettiği belirtildi.
Merkez Bankası tebliğinin banka ve finans kuruluşlarının tüketicilerden faiz dışında menfaat ve ücret talep etmesine imkan tanıdığı hatırlatılan kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Günümüzün modern toplum yaşamında ve ekonomik hayatta önemli bir yere sahip olan bankalar ve finans kuruluşlarının, ekonomik büyümeyi finanse ettikleri ve sürdürülebilir sağlıklı ekonomilerin temeli oluşturdukları yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle kamusal gözetim ve denetim altında bulunan bankalar ve finans kuruluşlarının, tüketici kredilerinden kaynaklanan birtakım masraflarını, sadece faiz kalemi içerisinde yansıtmasının beklenemeyeceği, yönetmelikte belirlenen sınırlar içerisinde makul, haklı ve belgeli olmak koşullarını sağlamak şartıyla birtakım masraf ve ücretleri tüketicilerden talep edebilecekleri mevzuatça uygun görülmektedir."
"TAHSİS ÜCRETİ TALEP EDİLEBİLİR"
Kredi ihtiyacının karşılanmasına olanak sağlayan sistemin işletilmesi ve operasyonel süreçlerin yönetilmesi amacıyla "tahsis ücreti"nin tüketicilerden talep edilebilecek ücretler arasında belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmediği vurgulanan kararda, finans kuruluşlarının haftanın her günü hizmet sunması nedeniyle finansman maliyeti haricinde kira, teknik servis ve bakım gibi masraflara katlanmak durumunda oldukları, bu maliyetlerin karşılığı olarak "nakit avans çekim ücreti"nin ücretlendirilebilecek kalemler arasında belirlenmesinin mevzuata aykırılık taşımadığı kaydedildi.
"Banka ve finans kuruluşlarınca yapılan zorunlu giderlerin, kanundan ve diğer mevzuattan kaynaklanması durumunda tüketici bu giderleri ödemek durumundadır." denilen kararda, banka tarafından tahsil edilen bu giderlerin, ilgili kamu kurum veya kuruluşuna ödenmekte olduğu, bankaların bu durumdan herhangi bir kazançlarının bulunmadığı ve "kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan ödemeler"in tüketicilerden talep edilebilecek ücretler arasında belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmediği aktarıldı.
"HESAP İŞLETİM ÜCRETİ" İPTAL
Kararda, "hesap işletim ücreti" ile ilgili dava konusu yönetmelikte açık bir tanım yapılmadığı ancak davalı BDDK'nin savunma dilekçesinde, "bu ücretin, hesabın işletilmesinden kaynaklanan bir ücret olarak hesaba ilişkin muhasebe kayıtlarının yapılması, kontrolü ve sürdürülmesinden kaynaklanan masraflar" olarak tanımlandığı belirtildi. Kararda, yönetmelikte, hesap işletim ücretinin, hesap sayısına bağlı olmaksızın müşteri bazında tahakkuk ve tahsil edileceğinin vurgulandığı hatırlatıldı.
Söz konusu ücretin, hesap sayısı, hesabın tutarı, hesaptaki işlem sayısı gibi hususlar dikkate alınmaksızın sadece müşteri bazında alındığına dikkati çekilen kararda, davalı idarenin savunmasında belirtilen hususların "hesap işletim ücreti"nin dayanağı olarak kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Kararda, şu değerlendirme yapıldı:
"Açıkça sebebi gösterilip niteliği ortaya konulamayan 'hesap işletim ücreti' alınmasını öngören düzenleme, yönetmeliğin dayanağı olan 6502 sayılı Kanun'un 4/3. maddesi ile bu konuda yerleşik yargı kararları çerçevesinde ücret, komisyon ve masrafların haklı, makul ve belgeli olması gerektiği kriterlerine aykırılık teşkil etmektedir."