Barolar neden yürüyor? Birçok kişi bu sorunun cevabına ulaşmak için internette arama yapmaya başladı. Haber siteleri, basın ve medya kuruluşları ile sosyal medyada paylaşılan haberler sonrası konuya ilişkin araştırma yapılıyor. Peki Barolar neden yürüyor? Avukatlar neden yürüyüş düzenledi? İşte detaylar...
BAROLAR NEDEN YÜRÜYOR?
AK Parti'nin Baroların yapısında değişiklik yapmaya hazırlanmasına tepki gösteren baro başkanları çeşitli şehirlerden bir araya gelerek "Savunma Yürüyüşü" başlattı.
Baroların bu duruma itiraz etmesine karşın AK Parti, 'çoklu baro' isimli yeni baro sistemini, baroların Ekim'de gerçekleştirilecek baro seçimleri öncesi yasalaştırmak istiyor.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu öncülüğünde 31 baro başkanının katılımı ile oluşturulan 'müzakere heyeti', geçen hafta hükümet yetkilileri ile bir görüşmeler gerçekleştirdi. Yasa teklifinin geri çekilmesini istenildi.
Barolar bu tekliflerine karşın yasa teklifi hazırlıklarının sürmesine tepki gösterdi. Barolar, müzakere sürecinin sonuç vermediğinin altını çizerek Ankara'ya 'Savunma Yürüyüşü' başlattı.
İstanbul Barosu dahil bulundukları şehirlerden yola çıkan İzmir, Antalya, Denizli, Diyarbakır, Trabzon, Mersin, Adana, Kocaeli, Malatya ve Eskişehir Barosu Başkanları, ilk gün 20 KM.'lik adalet yürüyüşü yaptı.
Savunma Yürüyüşündeki baro başkanları Ankara girişinde Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan tarafından karşılandı. Polisler, Ankara girişinde baro başkanlarını bekledi. Polisler, Valilik kararıyla yürüyüşe izin verilmediğini ifade etti. Baro başkanları ise yürüyüşü sürdüreceklerini sonrasında ise Anıtkabir'e gideceklerini belirtti. Bu nedenle yürüyüş yapanlar ve polis ekipleri arasında kısa süreli arbede meydana geldi. Bu duruma Türkiye'nin birçok şehrinden tepki geldi.
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Avukat Abdullah Onur Eyüboğlu tarafından okunan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Ankara'ya yürümek üzere anayasal haklarını kullanan 51 Baro Başkanı Ankara girişinde kolluğun haksız, hukuksuz, orantısız müdahalesiyle karşılaşmış; bazı baro başkanları fiziksel müdahaleye uğramış ve Gaziantep Baro Başkanımız kolluk tarafından darp edilmiştir.
Ancak, sırf demokratik yollarla muhalif görüşlerini ortaya koydu diye, TC Anayasası ve Avukatlık Kanunu'nun kendilerine yüklediği hak ve sorumlulukları gereği mesleğin onuru için yürüyen baro başkanlarının fiziki müdahaleye maruz bırakılması avukatlık mesleği açısından talihsiz, utanç verici ve bir o kadar da kabul edilmezdir.
Utanç vesikası haline gelen, bir Baro Başkanı'nın cübbesinden çekilerek engellenmeye çalışıldığı fotoğrafı veren kolluğa da ayrıca şunu hatırlatmak isteriz ki, bugün durdurmak için asıldığın o cübbe yarın haklarının savunulması için sığınabileceğin tek limandır.
Bizler bu yürüyüşü kendimiz için değil istisnasız bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının haklarını korumak için yapıyoruz. Gün gelecek herkes o asıldığın cübbeye sığınmak zorunda kalacak. Unutmayın avukatın sesi kesilirse vatandaşın nefesi kesilir."
Olaya tepki gösteren Antalya Barosu'nun Antalya Adliyesi önünde yaptığı basın açıklaması ise şu şekilde:
"Baro başkanlarına yapılan bu saldırı savunmaya, biz avukatlara ve daha vahimi avukatlarla birlikte halkın hak arama özgürlüğüne yapılmıştır. Bu saldırı esnasında kolluk kuvvetlerinin bazı baro başkanlarını darp ettiğini üzülerek ve dehşet içinde izledik.
Anayasal bir hak olan toplantı ve yürüyüş hakkının kanunsuz emirlerle fiziksel olarak engellenmesi hakkın gasp edilmesidir. Bu müdahale hukuk ve demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak yer alacaktır.
Sağlık ve güvenlik sebebiyle tek başına yürüyen baro başkanlarına yönelik bu tutum karşısında savunmanın ve baro başkanlarımızın yanındayız. Baro başkanlarının bu demokratik ve anayasal hakkının engellenmesine devam edilmesi halinde tüm meslektaşlarımızı kitlesel olarak hukuki mücadelemizi vermek üzere Ankara'ya çağıracağımızı belirtmekteyiz."
Eskişehir Baro Yönetim Kurulu Üyesi Emine Cevahir Çalıkuşu "Hukukun üstünlüğünü savunmaya da devam ediyoruz. Bugün Ankara girişinde yapılan engelleme ve saldırılar yalnızca Baro başkanlarına değil biz avukatlara ve halkın hak arama özgürlüğüne yapılmıştır" dedi.
Hatay Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Eryılmaz ise Adalet Sarayı önünde konuya ilişkin açıklamada bulundu.
Eryılmaz'ın açıklaması şu şekilde:
"İnsan haklarını ve hukukun üstünlüğünü her yerde ve her platformda sonuna kadar savunacağımızı, halkımızın hak arama mücadelesinin yanında olacağımızı, savunmaya yönelen her türlü müdahaleye karşı tüm gücümüzle mücadele edeceğimizi belirtmek isteriz.
Baro başkanlarının başkent Ankara'ya alınmamalarını, fiili olarak şiddete maruz bırakılmalarını, polis kuşatması altında tutulmalarını kınıyoruz. Savunma susmayacak, halk nefessiz kalmayacak. Savunma susmadı, susmayacak."
BAKAN SOYLU İLE YAPILAN MÜZAKERE SONUÇ VERDİ
Çoklu baro sistemine karşı başlattıkları 'Savunma Yürüyüşü' engellenerek Ankara girişinde abluka altına alınan baro başkanları yürüyüşü Anıtkabir'de noktalandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yapılan müzakere sonuç verdi.
Buna göre, avukatlar, polisin geri çekilmesinin ardından 200 metre kadar sembolik yürüyüş gerçekleştirdi. Daha sonra araçlara binilerek Anıtkabir'e gidildi. Hükümetin baro düzenlemesine destek veren Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, yürüyüş kortejine alınmadı.
Türkiye Barolar Birliği'ne olağanüstü toplantı talebinde bulunacak barolar, savunma üzerinden yapılmak istenen yasa değişikliği teklifinin toplumda oluşturacağı hak kayıplarını anlatacak. Barolar bu kapsamda gazetelere ilan verecek, sosyal medya üzerinden kampanya düzenleyecek.
Meclis'e gelecek teklifin yasalaşması durumunda da iptali için Anayasa Mahkemesi'ne taşınması için çalışılacak. Ayrıca itirazlar dikkate alınmadığında Meclis önünde de 'Son Nöbet' olarak adlandırılan bir protesto gerçekleştirilecek.
DÜZENLEME İLE NASIL BİR DEĞİŞİKLİK YAPILACAK?
İki ayaklı bir formül üzerinde çalışılıyor.
Baro ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) seçim sisteminde değişiklik düşünülüyor.
Adaleet ve Kalkınma partisi şu an mevcut sistemde, baroların blok liste ile seçime gittiğini, bu durumun temsilde adaleti sağlamadığını savunuyor. AK Parti, baro seçimlerinde 'nisbi temsil'e olanak düzenleyecek bir değişiklik yapılması seçeneği üzerinde duruyor.
Türkiye Barolar Birliği seçiminde de Ankara, İstanbul gibi en yüksek avukatı bünyesinde bulunduran baroların etkinliğini azaltacak formüller tartışılıyor.
Avukatlık Yasası'na göre, TBB Genel Kurulu için her baro ikişer delege belirliyor. Avukat sayısı yüzden fazla olan barolar, yüzden sonraki her 300 üye için ayrıca birer delege seçiyor. Bu durum örneğin 45 bin dolayında üyesi bulunan Ankara Barosu'na, TBB Genel Kurulu'nda yüzde 25'e yakın temsil olanağı sağlıyor.
AK Parti ise üye sayısı az olan baroların göndereceği delege sayısıyla büyük illerin göndereceği delege sayısını birbirine yaklaştırabilmek için her 300 üye için bir delege seçilmesi yerine, bu sayının yükseltilerek örneğin her 1000 üye için bir delege seçilmesi formülü üzerinde duruyor.
AVUKATLAR NEDEN YÜRÜYÜŞ DÜZENLEDİ?
Ülkemizde 80 baro bulunuyor ve 1969'dan bu yana beri bazı değişikliklerden geçmiş bir Avukat Yasası ile 140 bine yakın avukat var.
İstanbul Barosu, 50 bine yakın üyeyle Türkiye'nin en kalabalık delegesi bulunan Barodur. İstanbul Barosu'nu ise Ankara ve İzmir baroları takip ediyor.
AK Parti’nin hukukçu kurmaylarının avukatlık yasası üzerindeki çalışmalarının detayları belli oldu.
Çalışmanın ayrıntıları:
TBB, tek olacak ve varlığını devam ettirecek. Fakat şehirlere çoklu baro sistemi getirilecek. Çoklu barolar, belli bir üye sayısının üzeri için mümkün olabilecek.
Bin veya iki bin üyesi olan şehirlerde çoklu baro kurulmasına izin verilecek. Bin üye baz alındığı takdirde 20, iki bin üye baz alınması halinde ise 7 şehirde çoklu baro kurulabilecek.
Çoklu barolar da üyelikleri oranında Türkiye Barolar Birliği’ne delege gönderecek. Yeni kurulacak barolar dahil olmak üzere, her barodan 3 delege ve her 1000 üyeden de bir delege, ayrıca her 10 bin üyeden ise ekstra 1 üye sistemi getirilecek.
NİSPİ TEMSİL SİSTEMİ
Avukatlık Yasası’nın değiştirilmesi istendiği ileri sürülen iki maddesi de (76 ve 95.maddeler) Barolara insan haklarını ve kamunun çıkarlarını savunma görevi yüklüyorlardı.
76.maddeye göre; “Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”
95.madde ise Baroların yönetim kurullarının görevlerini belirliyor. Mevcut uygulanan çarşaf/blok liste uygulaması yerine "nispi temsil" sisteminde, ilgili listeler aldıkları oy oranına göre üye çıkarıyor ve Türkiye Barolar Birliği seçiminde yürütme organı olarak yönetim kurulu seçiliyor.
BAROLAR KENDİ ÜYELERİNİN DİSİPLİN VE DENETİMLERİNE BAKACAK
Her baro kendi üyelerinin disiplin ve denetimlerine bakacak. Suç işleyen avukatın soruşturmadan kurtulmak için başka bir baroya kayıt yaptırabilmesinin önü ise kapalı.
METİN FEYZİOĞLU'NUN BARO BAŞKANLARINA İLİŞKİN YORUMU
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 21 Haziran Pazar günü canlı yayınlanan bir televizyon programına katıldı.
Feyzioğlu burada yaptığı açıklamada “Ben devletin menfaatlerini hukuk çerçevesinde korumakla görevli bir örgütün başkanıyım” ifadesini kullandı.
Metin Feyzioğlu, burada Baro başkalarının Ankara'ya doğru başlattığı Savunma Yürüyüşü'ne ilişkin de konuştu. Feyzioğlu, “Bir kere 80 baro yürümüyor, 30 civarında baro yürüyor. Bu onların demokratik hakkı. Sorun gerçekten bu yürüyüş avukatların yargının sorunlarını çözmek için midir? Yoksa başka bir şey için midir? Çoklu baro kavramına karşıyız. 80 baromuz da karşı. Bir ilde birden fazla baro kurulmasına izin veren bir düzenlemeyi istemiyoruz. Yargının üç ayağından biri olan barolar için yanlış buluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına da anlattım." dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun bu açıklamaları 21 Haziran'da Twitter'da trend topic oldu.
Metin Feyizoğlu'na bir kesim tepki gösterirken bir kesim ise destek çıktı.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANI DURAKOĞLU'NDAN DİKKAT ÇEKEN PAYLAŞIM: "FEYZİOĞLU ARTIK BİR AVUKATLIK SORUNUDUR"
Baro Başkanlarından art arda açıklamalar gelirken İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Metin Feyzioğlu’nun bugünkü beyanları, onu bütün açıklığı ile anlamak için yeterlidir: Feyzioğlu artık bir avukatlık sorunudur. Konuştuğumuz yasa teklifinin yazıcısıdır, katibidir, fikir babasıdır. #MetinFeyzioğluBeniTemsilEtmiyor" ifadelerine yer verdi.
METİN FEYZİOĞLU'NDAN AÇIKLAMA
Ülkenin çeşitli şehirlerinden Ankara'ya gelen baro başkanları ve avukatlardan oluşan grup Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu‘nu ziyarette bulundu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, yapılan ziyaretin ardından açıklamalarda bulundu.
Metin Feyzioğlu'nun açıklaması şu şekilde:
"Baro başkanlarımızın tepkisi var bu çok doğaldır. Onu da çok demokratik kabul ediyorum. Burada eğer insanları sabaha kadar soğukta, yağmurda bekletirseniz, en yumuşak insanlar bile radikalleşir. Devletimizin kucaklaması lazım. Radikalleştirmek marifet değil, yanlış olmuştur. Elbette onlar en yakınlarında oldukları başkanlarına kızacaklar, çok doğal haklarıdır. Ben hepsini kucaklıyorum, hepsini çok seviyorum ve onlar bana kızsalar da, ben onlarla aynı fikirde olmasam da, demokratik haklarını kullanmaları için durmaksızın mücadeleye devam edeceğiz. Mücadele yöntemimiz ayrı olabilir arkadaşlar, birbirimize yöntemi dayatmak doğru değil, şık değil benim mücadele yöntemim diyalogdur, anlatmaktır. Ben o yani yolda devam edeceğim"