TÜRKİYE'DEKİ Baş Boyun Kanserleri Derneği ve Avrupa Baş ve Boyun Derneği (EHNS) Genel Sekreteri Prof. Dr. Şefik Hoşal, tedavide erken teşhisin önemine dikkat çekti. "Hastalığı erken evrede teşhis edilen hastalarımızın yüzde 80'ini kurtarıyoruz" diyen Prof. Dr. Hoşal, "Kişiye en az hasar vererek tedaviyi uyguluyoruz. İleri evrede ise tedavi başarı oranı yüzde 40'ların altına düşüyor" ifadelerini kullandı.
Avrupa Baş ve Boyun Derneği (EHNS) ve bu derneğin Türkiye temsilcisi "Baş Boyun Kanserleri Derneği'nin katkılarıyla bu yıl 7'inci kez düzenlenen Baş ve Boyun Kanserleri Bilinçlendirme Haftası'nda hastalığın tanı ve tedavi yöntemleri ele alındı. Toplantıda baş ve boyun kanseri hastaları, hekimler, beslenme uzmanları ve konuşma terapistlerinin iş birliği ile geliştirilen "Baş ve Boyun Kanseri Tedavisi Gören Hastalar İçin Yemek Kitabı ve Beslenme Rehberi" de tanıtıldı.
"EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ SES KISIKLIĞI"
Üç haftadan fazla süren ses kısıklığı, ağız içi yaralar ve boyunda şişlik belirtileri ile ortaya çıkan baş boyun kanserlerinin en sık görülen kanserler arasında altıncı sırada yer aldığını belirten Türkiye'deki Baş Boyun Kanserleri Derneği ve Avrupa Baş ve Boyun Derneği (EHNS) Genel Sekreteri Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şefik Hoşal, "Baş ve boyun kanserleri burnumuzdan başlayarak sinüslerimiz, ağız içi, dil, dudak, yanak, damak, diş etleri, boğaz, yutak, gırtlak, tiroid ve tükürük bezlerini içeren tümörlerden oluşuyor. Diğer kanserler arasında en sık görülen 6'ncı kanser türü diyebiliriz. En önemli belirtisi ise ses kısıklığı. Ağız içinde görülen yaralar, dilde, yanakta ve dudakta yara, boyunda şişlik bunlar temel şikayetler. Onun dışında yutma güçlüğü özellikle yemek yerken boğaza takılma olması, geçmeyen boğaz ağrıları önemli belirtiler arasında yer alıyor. Üç haftadan uzun süren bir ağız yarası, ses kısıklığı, boyunda şişlik mutlaka kulak, burun ve boğaz muayenesi gerektiriyor" dedi.
"İLERİ EVREDE TEDAVİ BAŞARISI YARI YARIYA DÜŞÜYOR"
Baş ve boyun kanserlerinde erken teşhis büyük önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Şefik Hoşal, "Çünkü erken teşhis edilen hastalarımızın yüzde 80'ini kurtarabiliyoruz. Hastaya en az hasar vererek tedaviyi sağlıyoruz. Halbuki ileri evrede tedavi başarı oranı yüzde 40'ların altına düşüyor. Hastanın boğazında delik açılabiliyor, yutma güçlüğü yaşayabiliyor yani hayat kalitesini bozan sorunlar görülüyor. Baş boyun kanserlerindeki en önemli risk faktörü sigara. Hastalıkların yüzde 30'unun tek başına nedeni sigara diyebiliriz. Sigara içimi genç yaşta başlayıp yoğun miktarda devam ederse baş ve boyun kanseri gelişimi artıyor. İkinci risk ise alkol. Alkol sigara kadar tek başına etkili değil. Daha çok yoğun alkol tüketiminde bu kanserler görülüyor" değerlendirmesinde bulundu.
"HEDEFE YÖNELİK TEDAVİLER UYGULANIYOR"
Acıbadem Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Er ise tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Hastaların daha erken evrede başvurması tedavi başarısını çok yükseltiyor. Burada cerrahi, radyoterapi ve kemoterapinin bir arada olduğu kombine tedaviler uygulanıyor. Tedavi başarıları bu sayede yüzde 90'ın üzerine çıkıyor. İleri evrelerde ise hastanın tümörünün yaygınlığına göre vücutta hangi organı tuttuğuna göre değişmekle birlite öncelikle hastanın yaşı eşlik eden faktörler değerlendirilerek o hasta için en uygun tedaviye karar veriliyor. Kemoterapi tedavide mihenk taşlarından biri ama bunun etkinliğini artırmak için yanına hedefe yönelik tedavileri ekliyoruz. Hedefe yönelik tedaviler sadece tümör hücresini yok ediyor ve sağkalım süreleri uzuyor."
Baş boyun kanserlerinin gelişmesinde etkili olan risk faktörlerine değinen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Ömer Uzel de, özellikle gençlerin sigara, alkol ve cinsel hayatta HPV'ye karşı bilinçlendirilmesini gerektiğini vurguladı.
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli, hastaların beslenmede dikkat etmesi gereken hususları şu sözlerle sıraladı:
"Kanser tedavilerinde beslenme bir tedavi yöntemi değil, bir destektir. Bizim bütün kanserlerde özellikle de baş ve boyun kanserlerinde beslenmeye çok dikkat etmemeiz gerekiyor. Çiğneme, yutma güçlüğü, tat alamama, kilo verme gibi sorunlar yaşanabiliyor. Bu kişilerin beslenmesinde yüksek proteinli ona enerji verecek yaşam kalitesini düşürmeyecek hayattan uzaklaştırmayacak şekilde beslenmesini sağlamak gerekiyor. Proteinden ve antioksidandan yüksek mümkün olduğunca yumuşak yiyeceklerin olduğu lapa haline getirilmiş sebze ve meyve suları tüketilmeli. Et yenecekse balık, tavuk kırmızı et bunların iyice püre haline getirilip yenmesi önemli. Kişinin yaşam kalitesini düşürmeyecek yüksek besin içeriğine sahip besinlerin verilmesi gerekiyor."
TARİFLER WORKSHOP'LA UYGULANDI
Bu hastalıkla mücadele etmiş olan hastalara farklı tarifler ve çeşitli bilgiler sunan yemek kitabında tarifleri yer alan Taylan Kümeli Basın toplantısı sonunda, toplantı katılımcıları ile birlikte bir workshop gerçekleştirdi.
YOL GÖSTERİCİ BİR YEMEK KİTABI
Baş ve Boyun Kanserleri Bilinçlendirme Haftası kampanyaları, Avrupa Baş ve Boyun Derneği (EHNS) tarafından 7 yıldır "Make Sense" ismi altında sürdürülüyor. Basın toplantısında, kampanyanın bu yılki "Sağkalım" (Survivorship) teması çerçevesinde üretilen "Baş ve Boyun Kanseri Tedavisi Gören Hastalar İçin Yemek Kitabı ve Beslenme Rehberi" de tanıtıldı. Yemek kitabı, hastalara, hastalığı atlatanlara ve hasta yakınlarına beslenme konusunda bilgi vermek ve lezzetli, besleyici öğünlerin hazırlanmasına rehberlik etmek amacıyla hazırlandı. Türkiye Baş Boyun Kanserleri Derneği tarafından Türkçeleştirilen kitap, diyetisyen Taylan Kümeli'nin Türk damak tadına uygun tarifleriyle zenginleştirilerek basıldı. Yemek kitabında besleyici tariflerin yanı sıra hastaların deneyimleri ve tedavi sonrasında oluşan fiziksel ve zihinsel güçlüklerin nasıl aşılabileceğine dair öneriler de yer alıyor. Hastalara tedavi sürecinde destek olma hedefiyle oluşturulan kitapçık, Türkiye Baş Boyun Kanserleri Derneği "ne başvurularak temin edilebilir.
DHA