İstanbul'da yapımı tamamlanan ve ilk bölümü 20 Nisan'da hizmete açılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Başbakanı Abe'nin video konferans yöntemiyle katıldığı törenin ardından tam kapasite hizmet vermeye başlayacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi açılış törenine katıldı. Sosyal mesafe kurallarına büyük özen gösterilen törende oturma düzeninin de belirli aralıklarla planlandığı görüldü.
"TÜRK-JAPON DOSTLUĞUNA YENİ BİR HALKA DAHA EKLİYORUZ"
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz dönemde Japon firmalarıyla Marmaray ve Osmangazi köprüsü gibi projelere imza attık. Bugün köklü Türk-Japon dostluğuna yeni bir halka daha ekliyoruz. Hastanemizin adını iki ülkenin işbirliğine yaraşır şekilde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak belirledik. Yine ismi ile müsemma olması için hastanemiz çevresindeki 15 dönümlük alanı binden fazla çam ve sakura ağacı ile donattık. Özellikle dostluğumuzun kalıcı olmasını sembolize eden adımlar. Sadece estetik bakımdan değil teknolojik altyapısı, imkanları ile İstanbul’un gurur abidelerinden olacak bir eseri daha ülkemize kazandırdık. Türk ve Japon firmalarının müşterek olarak bu eseri inşa etmeleri Türk Japon işbirliğine ve dayanışmasının bir ifadesidir. Çevre ve enerji dostu hastanemiz kamu özel ortaklığının en güzel örneklerinden biridir. 456 yoğun bakım olmaz üzere toplam 2 bin 682 yatağı, 725 muayene odası ile bu eser bilhassa korona virüs ile mücadelemizde kritik bir rol oynayacaktır. Hastanemizde tam kapasiteye ulaşıldığı günlük 35 bin ayaktan hasta alınmasını, 500 özellikle ameliyat yapılmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
"SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE'NİN MARKA ESERLERİNDEN BİRİ OLACAKTIR"
Hastanenin yabancı misafirlere de hizmet vereceğini vurgulayan Erdoğan, “3 helikopter pisti de olan hastanemiz milletimiz ile birlikte İstanbul Havalimanı'na yakınlığı ile yabancı misafirlere de hizmet verecektir. Bu şu demektir. Artık İstanbul aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir. Bunun özellikle başatı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi diğer tarafta Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesidir. Bir diğeri de korona sürecinde rahmetli olan Prof. Dr. Feriha Öz Hastanesi Sancaktepe’de. Bunlar geçici bir sahra hastanesi değildir. Bunları kalıcı özellikle inşa ettik. Bunlar gerçekten plan proje noktasında muhteşem hastaneler oldu. Yine bu süreçte bir de 100 yataklı Hadımköy’de Sultan Abdülhamit tarafından inşa edilmiş hastaneyi restore ederek muhteşem bir eser oldu. İnşallah onu da Yeşilköy acil hastanesi ile beraber aynı gün açacağız. Kaliteli ve kapsayıcı sağlık hizmetinin değerinin çok daha iyi anlaşıldığı dönemde burası sağlık turizminde Türkiye’nin marka eserlerinde biri olacaktır” şeklinde konuştu.
"KORONAVİRÜS KARŞILAŞTIĞIMIZ EN BÜYÜK SAĞLIK SORUNUDUR"
Korona virüs mücadelesinde bulduğu ilacı Türkiye ve ihtiyacı olan ülkelerle paylaşacağını söyleyen Japonya Başbakanı Şinzo Abe’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Korona virüs salgını insanlık olarak son bir asırda karşılaştığımız en büyük sağlık sorunudur. Sayın Başbakanın şu anda buldukları aşı noktasında ve ürettikleri ilaç noktasında adil bir paylaşımı tüm insanlıkla paylaşacaklarını ifade etmesi ve Türkiye’yi de bu kapsam içinde ifade etmeleri gerçekten bizim sayın Abe’ye ancak bir şükran borcumuzun olduğunun ifadesidir. Kendisine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
"82 ÜLKEYE TIBBİ MALZEME VE MASKE GÖNDERDİK"
Dünyada birçok insanın korona virüs salgını ile mücadelede büyük zorluklar çektiğini hatırlatan Erdoğan, “Biz şu ana kadar 80’i aşkın ülkeye her türlü ürünlerimizi gönderdik. Hala da göndermeye devam ediyoruz. Çünkü bu bizim insani bir görevimizdir. Sağlık sistemlerinin çöktüğü, kamu düzeninin yara aldığı dönemde Türkiye ile Japonya örnek bir başarı sergiliyor. Gerek vaka sayısı, gerek vefat sayısı, gerek sağlık sisteminin işleyişi bakımında iyi bir konumdayız. Dün itibariyle günlük vaka sayımızı binin altına düşürdük. Diğer tüm göstergelerde de olumlu yönde gelişme var. Normalleşme adımlarını atarken tedbirleri elden bırakmıyoruz. İlaç maske koruyucu malzemeler noktasında eksiğimiz bulunmuyor. Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında sağlık malzemesi sıkıntısı yaşayan dost ve kardeş ülkelere yardım göndermeye devam edeceğiz. Şu anda 82 ülkeye tıbbi malzeme ve maske gönderdik. Kaderimiz ve kederimiz ortaktır inancıyla elimizdeki imkanları salgına karşı tüm insanlık için seferber etmeyi sürdüreceğiz. Açılışını yaptığımız Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi bu mücadelemizde bize büyük katık sağlayacaktır. İnşallah sakuranın o farklı renklerdeki çiçeklerini göreceğimiz zamanlar var. Gerçi bizim erguvan gibidir sakura. 15-20 gün kalır ama yeşili muhafaza eder. Çam çok sağlıklı ve kalıcıdır. 4 mevsim diridir. Ağırlık olarak firmaya rica ettik ne kadar ladin bulursa bu ladinleri de buraya getir. Burası adeta çam ormanı haline dönüşsün. İnşallah kendileri şu anda nerede ladin varsa topluyorlar” dedi.
METRO 1-1,5 İÇİNDE BİTİRİLECEK
Konuşmaların ardında Cumhurbaşkanı Erdoğan hastane bölümlerine canlı bağlanarak çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve katılımcılar hastanenin açılış kurdelesini kesti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kurdele kesimi sırasında yaptığı kısa konuşmasında ise hastanenin yollarının yapım sürecini hatırlatarak, "Buradaki altyapı ile ilgili önceki belediye başkanlarımızın üstlendiği bu süreçte ne yazık ki yeni belediye başkanının 'bizim imkanlarımız yok, yapamayız' diye çekildiği bu işi talimatımla Ulaştırma Bakanımıza verdik. Sağ olsun Ulaştırma Bakanımız büyük bir gayretle şu anda yoldu viyadüktü bunları tamamladı. Şimdi de metro kısmının inşallah bu hafta devrini alıp süratle metroyu 1 yıl 1.5 yıl içerisinde metroyu bitirmek suretiyle artık bütün vatandaşımız buraya metro ile gelebilme imkanına sahip olacak. Şu an bulunduğumuz noktaya metrodan çıkabilecekler. Ulaşım sorunu da böylece çözülmüş olacak" dedi.
JAPONYA BAŞBAKANI ABE VİDEO KONFERANS İLE KATILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçen gün yaptıkları telefon görüşmesinin ardından yeniden bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Abe, o görüşmede Erdoğan'ın, kendisini Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin açılış törenine video konferansla katılmak üzere davet ettiğini belirtti.
Abe, "Sayın Erdoğan'ın bu nazik daveti bana, bundan 7 yıl önce İstanbul'u ziyaret edip, Japon-Türk dostluğunun simgesi olan Marmaray'ın açılış törenine Sayın Erdoğan ile birlikte katıldığımı hatırlattı." diye konuştu.
Küresel sorun olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle İstanbul'u ziyaret ederek tören yerinde bulunamadığını ancak video konferansla da olsa katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Abe, "Ne kadar uzakta olsam da kalbim Sayın Erdoğan ve sevgili Türk halkıyla beraberdir." dedi.
"HASTANENİN İSTANBUL HALKINA SAĞLIK VE ESENLİK GETİRMESİNİ DİLİYORUM"
Abe, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin, Japon firması Sojitz Cooperation ile Türkiye'deki Rönesans Holding'in, kamu-özel sektör ortaklığıyla inşa ettiği, en son teknolojiyle donanmış, Türkiye'nin en büyük hastanelerinden biri olduğunu vurguladı.
Aslında haziran ayında açılması planlanan hastanenin, Kovid-19 salgını nedeniyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla öngörülen tarihten önce açılmasına karar verildiğini ve bir kısmının, koronavirüs bulaşan hastaların tedavisinde kullanılmaya başlandığını hatırlatan Abe, "Böylece, bir Japon firmamızın, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadelesine sağlık ve tıp alanında katkıda bulunmuş olmasını büyük bir sevinçle karşılıyorum." ifadelerini kullandı.
Abe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, hastaneyi "Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi" olarak adlandırdığını hatırlatarak, "Sağlık ve enerjiyi andıran çam ağacıyla, Japonya'nın sembolü olan sakura, yani kiraz çiçeğini isminde bulunduran bu hastanenin İstanbul halkına sonsuza dek sağlık ve esenlik getirmesini diliyorum." diye konuştu.
Abe, şöyle devam etti:
"Günümüzde tüm dünya yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele etmektedir. Bu zor günlerde Türk hükümeti ve Türk halkının, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın güçlü liderliği altında, tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi gibi tıbbi çalışmalar başta olmak üzere, çeşitli tedbirlerle yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele etmek için seferber olmalarına gönülden saygı duyuyorum. Alınan tedbirlerin neticesi olarak Türkiye'de vaka sayısının oldukça azalabildiği ve vefat oranının da düşük tutulabildiğinden dolayı, 4 Mayıs tarihinde, normalleşme planının açıklandığını biliyorum."
"AVİGAN İLACINI TÜRKİYE'DE BAĞIŞLIYORUZ"
Salgınla mücadele etmek için uluslararası iş birliğinin sağlanmasının çok önemli olduğunu söyleyen Abe, öncelikle, tedavi edecek yeni bir ilaç ve aşının geliştirilmesinin, bu ilaç ve aşıya adil bir şekilde ulaşılmasının sağlanmasının ve gelişmekte olan ülkelere yardım eli uzatılması gerektiğini vurguladı.
Abe, şöyle kaydetti:
"Japonya'da geliştirilen ve koronavirüs tedavisi için bir umut olabileceği düşünülen Avigan ilacından bahsedersem, insani bakımdan bu ilacı arzu eden ülkelere bağışlayarak klinik araştırmaları geliştireceğiz. Bu çerçevede, Avigan ilacını Türkiye'ye de bağışlıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin duyduğu ihtiyaca binaen, uluslararası örgütlerle iş birliği yaparak, sağlık ve tıbbi alanda çalışanlara teknik destek ve malzeme bağışı sağlayacağız."
G20 Liderler Olağanüstü Zirvesi Video Konferansı'nda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la, gelişmekte olan ülkelere yardım eli uzatmanın önemini teyit ettiklerini anlatan Abe, "Kendi ülkesinde yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadeleye devam ederken, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki 60'tan fazla ülkeye de yardım elini uzatan Türkiye'ye derin saygı duyuyorum." dedi.
Abe, Japonya'nın, salgından etkilenen gelişmekte olan ülkelere yardım etmek için tıbbi malzeme bağışı ve teknik iş birliği vasıtasıyla, sağlık sistemlerini güçlendirmeye ve ekonomik faaliyetlerinin canlandırılması için de kredi paketleriyle destek vermeye istekli ve hazır olduğunu belirterek, "Çeşitli alanlarda Türkiye ile de iş birliği yapmak isteriz." ifadesini kullandı.
Bundan sonra bir süre, her iki ülkenin en öncelikli meselesinin salgınla mücadele olduğunu vurgulayan Abe, durum sakinleştiğinde ikili ilişkilerin daha da güçlenmesi için birlikte çalışılacağını söyledi.
Bu yılın, Türkiye ve Japonya dostluğunun temeli olan Ertuğrul Fırkateyni Faciasının 130. yılı olduğunu da belirten Abe, bu yılki anma törenlerinin salgın nedeniyle ertelendiğini söyledi.
"Ertuğrul Fırkateyni Faciası, dostluğumuzun kaynağıdır." diyen Abe, anma töreninin, koronavirüs krizinin ardından gerçekleşeceğini kaydetti.
Abe, sözlerini, "Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin, Japonya ile Türkiye'nin içimizi ısıtan sımsıcak dostluğunun yeni bir simgesi olmasını diler, iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin daha da gelişmesini temenni ederim. Teşekkür ederim." diye sonlandırdı.
BAKAN KOCA: AÇILAN KOMPLEKS BİR HASTANE ŞEHRİDİR
Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sağlıkta ülkemizin çağ atladığı bir dönemi yaşadık. Bu dönemi vatandaşımızın layık olduğu hizmete en üst seviyede kavuşmasını sağlayarak taçlandırmak istiyoruz. Açılışı yapılan bu kompleks sadece bir hastane değil, her biri alanında özelleşmiş 8 hastaneden oluşan bir hastane şehridir. 426 yoğun bakım yatağı toplam 2 bin 682 yatağa sahip. 725 hasta muayene odası var. Tam donanımlı 90 ameliyathaneye sahip. 28 doğum salonu, yatalı 16 yanık ünitesi bulunuyor. Bir günde 35 bin hastaya hizmet verecek kapasitede. 2 bin 800 sismik izolatör ile dünyanın en büyük sismik izolatör binası olma özelliğini taşıyor. Deprem anında bile ameliyatlar ve hizmetler kesintisiz devam edebilecektir” dedi.
"YATIRIMLARIN NE KADAR İSABETLİ OLDUĞUNU GÖRMÜŞ OLDUK"
Şehir hastanelerine yönelik bilgi veren Koca, “Son dönemde şehir hastaneleri kapasiteleri önemli bir yer tutmakta. 2016 yılından itibaren 10 şehir hastanemiz faaliyete geçmiştir. Başakşehir ile 11’inci şehir hastanesini devreye alıyoruz. 6 şehir hastanesi inşası devam etmekte. Şehir hastanelerimizi sadece günlük hizmet ihtiyacımızı karşılamakla kalmamış, tehlikelere çok önceden set çeken birer tedbir olmuştur. Salgın ile mücadelede yükü ağırlıklı olarak bu hastanelerimiz omuzlamıştır. Covid 19 salgını ile mücadele aşamasında bu yatırımları ne kadar isabetli olduğunu görmüş olduk. Birçok ülkede hastane yatağı ve yoğun bakım kapasitesi yetersiz olurken, ülkemizde sıkıntı yaşanmamıştır. Hastanelerimizde beklenen yoğunluk olmadan hastalık kontrol altında alınmıştır. Şehir hastaneleri sağlıkta gelinen son nokta olarak hedefliyoruz. Amacımız bu hastanelere başvuran her hastanın sağlıkla ilgili sorunlarının tamamını bir merkezde sonuçlandırmasıdır” diye konuştu.
"SAĞLIK SİSTEMİMİZ TÜRKİYE'NİN ADINI SAĞLIK ÜLKESİ OLARAK YAZDIRACAKTIR"
Türkiye'nin sağlık noktasında iyi bir alt yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Koca, “Şehir hastaneleri sadece kamu özel işbirliği ile yapılan hastaneler değil, yeni dönemde en ileri düzeyde sağlık hizmetinin verildiği, hastanın başka bir kuruma sevk edilmediği, eğitim araştırma faaliyetlerini yürütüldüğü müstesna birer üs olacaktır. Bu yolla kaliteli ve özellikle sağlık hizmetleri ile ülkemizi uluslararası sağlık turizminin önemli bir destinasyonu haline getirme yönünde önemli adımlar atıyoruz. Ülkemizin potansiyelini dünyaya açacak, sağlık turizminde önde olan her ülkeden daha iyi bir alt yapıya sahibiz. Sağlık olduğu sağlık tesisleri ve personeli ile Türkiye sadece kendi ülkesine değil tüm dünyaya sağlık hizmeti sunmaya adaydır. Şehir hastanelerimizi donatılan son model teknoloji ve konforu ile hastanecilik alanında ulaşılan en son merhaledir. Ancak bu cihazları ve binaları canlı kılan içinde hizmet verecek kaliteli sağlık personelimizdir. Bugüne kadar doktorundan hasta bakıcısına kadar zorlukları engel görmeyen, mesai sınırı tanımadan hizmet veren sağlık personelimiz bu yeni mekanlara yeni bir ruh verecektir. Bu düzeyde yaygın teknolojik alt yapıya ve bu düzeyde fedakar sağlık personeline dünyada çok az millet sahiptir. Toplumun her ferdini sağlık güvencesine alıp ayrım yapmadan bu hizmeti modern mekanları taşıyan belki de tek ülkeyiz. Sağlık sistemimiz 21. yüzyıl dünyasında Türkiye’nin adını sağlık ülkesi olarak yazdıracaktır” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İNCELEMELERDE BULUNDU
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün hizmete açılacak Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde incelemelerde bulundu.
Tören öncesi hastanede incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yetkililerden bilgi aldı.
Erdoğan'a, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile diğer ilgililer eşlik etti.
Türkiye'nin önemli sağlık yatırımlarından olan "Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi" bugün yapılacak törenle tam kapasite ile faaliyete geçecek.
Alanında özelleşmiş çok sayıda hastanenin bir arada olduğu, hizmet kalitesinin yanı sıra nitelikli insan kaynağı ile öne çıkan, mükemmeliyet merkezlerinin adresi olarak gösterilen şehir hastaneleri, başvuran hastaların sağlıkla ilgili sorunlarının tamamının tek bir merkezde çözüldüğü yerlerin başında geliyor.
Dünyanın birçok ülkesini etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemi sürecinde de sağlıkta hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkaran şehir hastaneleri, mücadeleye, sahip olduğu en son teknoloji, fiziki altyapı ve nitelikli yatak kapasitesi ile en büyük katkıyı sunan sağlık üsleri arasında yer alıyor.
Kovid-19 ile mücadele süresinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa sürede faaliyete alınacağını müjdelemesinin ardından inşa çalışmalarına hız verilen hastanenin ilk etabı, 20 Nisan'da hizmete alındı.
Dün isim tabelaları da asılan hastanenin tamamının açılışı için geri sayım başlarken, sağlık tesisinin çevresindeki son hazırlıklar da AA kameralarınca görüntülendi.
Türkiye'nin hizmet yarışına önemli katkılar sunacak hastanede ilk etabın açıldığı tarihten bu yana yalnızca Kovid-19 hastalarına hizmet veriliyor.
HASTANENİN ÖZELLİKLERİ
789 bin metrekare arsa alanı üzerine kurulu ve 1 milyon 21 bin metrekare kapalı alana sahip hastane, 2 bin 68 sismik izolatör ile depreme dayanaklı olarak inşa edildi.
Ayrıca, 3 heliportu bulunan, 10 bloktan oluşan hastane, 456'sı yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 2 bin 682 yatak kapasitesine sahip.
Özellikle yoğun bakım ihtiyacının olduğu bir dönemde önemli bir işlev üstlenecek hastanede, 30 bin metrekare kapalı alan içinde erişkin, çocuk, travma ve kadın doğum olmak üzere 4 ayrı acil servis bulunuyor.
Hastanede, günlük asgari 7 bin hastaya hizmet verecek düzeyde tanı ve tedavi üniteleri olan acil servislerde, negatif basınçlı odaların da bulunduğu ve gerektiğinde acil yoğun bakım şartlarının sağlanabileceği 226 gözlem alanı yer alıyor.
725 poliklinik odası, 3'ü hibrit toplam 90 ameliyathanesi ile hastane, günlük 35 bin ayaktan hasta alabilecek ve 500 özellikli ameliyat yapılabilecek kapasiteye sahip.
Çocuk ve erişkinler için toplam 107 branşta hizmet verecek hastanede, en gelişmiş tıbbi cihazlar ve donanım ile ileri düzeyde tanı ve tedavi imkanları sunuluyor.
Ameliyat sırasında hastaya anestezi halindeyken ışın tedavisi uygulanabilen "Xoft Intraoperatif Radyoterapi" (IORT) sistemi de ilk defa bu hastanede kullanılacak.
Öte yandan, "Enerji ve Çevre Dostu" tasarımlarla inşa edilen hastanede, 654 kişilik 2 konferans salonu da bulunuyor.