Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Vahdettin Köşkü'nde düzenlenen iftar yemeğinde gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırım bedelli askerlik, uber yasağı ve Bahçeli'nin af çıkışıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Yıldırım'ın o açıklamaları;
''BEDELLİ YOK''
Bazı bilgileri ben paylaşayım, ondan sonra ne yapacağımıza karar verelim. Şu anda askerlik çağı gelenlerin sayısı 585.210, yoklama kaçağı 570.422, bakaya 56.947, firar 5772. Askerliğini erteleyenler 2.930.279, öğrencilik nedeniyle ertelemiş olanlar 1.885.438. Silah altındaki er sayısı 360.869. 2019’da planlanan silah altına alınacak sayı 345.933. Toplam 5.448.858 kişi var askerlikle ilişkisi devam eden. Önümüzdeki sene 345.933 kişi alabileceğiz. 5.448.858 kişiyi 345.933’e böldüğümüz zaman 15.7 yıl, yaklaşık 16 yıl sürüyor. Bunların yaşlarını dondursak bile 16 yıl boyunca askerlik bu vatandaşlarımızın önünde bir engel, sorun olarak devam edecek; gerçek bu. İhtiyacımız belli, 350 bin. Ama birikmiş 5,5 milyon vatandaş var, nasıl çözeceğiz? (Bedelliyle mi?) Öyle bir şey demiyorum. Bir şekilde çözülmesi lazım. Tabii esas olan savunma gücümüzde bir zafiyet yaşanmaması. Eldeki rakamlar böyle bir zafiyetin olmadığını gösteriyor; bu bir. İkincisi; özellikle 15 Temmuz’dan sonra Silahlı Kuvvetler’de silah altında vatani hizmet gören askerlerden ziyade profesyonelliğe geçtik. Aldığımız önemli bir karar daha var, operasyonlara, ön plana asla er-erbaşları göndermiyoruz. Arka planda lojistik destek veriyor onlar. O bakımdan bunun siyasi istismar edilecek bir yanı yok, rakamlar ortada. Yani bir yandan operasyonlar yaparken, bir yandan terörle mücadele yaparken, bir yandan da askere alınmayı bekleyen binlerce insan var. Türkiye’nin gerçekleri budur. 5.5 milyon insanın sorununun farkındayız. Tüm hassasiyetler göz önüne alınarak sorunu nasıl çözeriz ileride değerlendirilir. Ama bugünkü gündemimiz değil.
''GÜNDEMİMİZDE AF YOK''
Bizim gündemimizde af yok. Ben Sayın Bahçeli’yle bu ilk açıklamasından sonra konuştum. Kendisi hassasiyetlerini dile getirdi. ‘Karar sizin’ tarzında bir ifadede bulundu. Biz de gündemimizde af olmadığını ifade ettik.
''BİZİM DERDİMİZ UBER DEĞİL''
Türkiye serbest bir ülke, her türlü teşebbüsün yapılabileceği bir ülke. Ama bu yasalar çerçevesinde olmalı. Bizim derdimiz UBER değil. UBER ile diğer dış kaynaklı sosyal medya gruplarının durumu aynı. Yani burada herhangi bir resmi faaliyet göstermeden Türkiye’den kaynak transferi yapıyorlar; bu bir. İkincisi; seçtikleri yöntem yasal değil. Yani aldıkları belgeler yaptıkları işe uygun değil. D-2 ve A1 belgelerinin amacı farklı. Denetim yetersizliğini kullanarak bunu bir şehir içi taşıma ağına dönüştürmüşler. Hem vergi mükellefi değiller, haksız para kazanıyorlar, hem de yasalara uymayan yöntemler kullanıyorlar. Bu iki nedenle biz karşıyız ve üzerine de gideceğiz. Önce gelsinler vergi mükellefi olsunlar. Taksici vergi veriyor. Taksicilerin hiç mi eksiği yok? Mutlaka var. Onlar da kendilerine çekidüzen verecekler. Kaldı ki yani UBER’in iş yapamadığı ülkeler var; Almanya, İtalya, Japonya resmen yasakladı. Londra’da da kısmen yasaklanmış.