Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhuriyet gazetesine verilen ilan kesme cezası ile ilgili beyanlarına ilişkin açıklamada bulunan Basın İlan Kurumu iddiaların haksız ithamlardan oluştuğunu ifade etti.
Basın İlan Kurumu'ndan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun bugünkü grup toplantısındaki konuşmasında Basın İlan Kurumu hakkında haksız ithamlarda bulunduğu belirtildi.
Kurumun 2 Ocak 1961 tarih ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun'la kurulmuş kamu tüzel kişiliğine haiz bir idare olduğu ifade edilen açıklamada, kurumun temel görevinin resmi ilan ve reklamları, mevzuatın öngördüğü şartları taşıyan süreli yayınlara fikir ve içtihat ayrımı gözetmeksizin dağıtmak olduğu vurgulandı.
Açıklamada, kurumun bu görevinin başta Anayasa olmak üzere kanun ve ikincil mevzuat hükümlerine istinaden yerine getirdiği belirtilerek, şöyle devam edildi:
"Resmi ilan hakkını haiz süreli yayınların ödevlerinden biri de Basın Ahlak Esaslarına riayet etmektir. 195 sayılı Kanunun 49'uncu maddesi ile kurumumuza, resmi ilan hakkını haiz süreli yayınların Basın Ahlak Esaslarına riayet etmemesi halinde, iki ayı geçmemek üzere resmi ilan ve reklamları kesme müeyyidesi uygulama görevi ve yetkisi verilmiştir. Kurumumuz bu görev ve yetkisini kurulduğu günden beri Basın Ahlak Esaslarına aykırı yayın yapan tüm süreli yayınlar için kullanmaktadır.
Konuşmada bahsi geçen Cumhuriyet gazetesiyle ilgili müeyyide kararı, ilgililerin kurumumuza şikayeti üzerine, karara konu olan haberler incelenerek ve gazetenin savunması alınarak, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde verilmiştir. Nihayetinde söz konusu haberlerin özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ve kaçak yapıya yönelik yayınların doğru olmadığı anlaşılmış, gazetenin Basın Ahlak Esaslarına aykırı davrandığı sonucuna varılmıştır."
Açıklamada, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında da, yalan habere konu yapının kaçak olmadığının açık şekilde belirtildiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"Basın İlan Kurumu tarafından verilen söz konusu müeyyidelere karşı ilgili gazete tarafından İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davalar kesin olarak reddedilmiştir. Böylelikle müeyyide kararları kesinleşmiş olup kurumumuz tarafından uygulanmıştır. Basın İlan Kurumu, 60 yıla yaklaşan tecrübesiyle köklü bir kurum olarak halen Türk basınının en büyük destekçisi konumundadır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kurumumuza yönelik konuşmasında yer alan ifadeleri haksız ithamlardan oluşmaktadır. Kurumumuz, bundan önce de olduğu gibi görevlerini mevzuat ve hukuk çerçevesinde devam ettirecektir."
NE OLMUŞTU?
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesine verilen ilan kesme cezalarına ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:
"Basın özgürlüğü konusunda basın ilan kurumu ciddi bir tehdit unsuru. Beğenmediği haberler dolayısıyla gazetelere "sana ilan göndermeyeceğim" diyor. Cumhuriyet Gazetesi basın ilan kurumunun zulmüne uğradı. Niçin? Fahrettin Altun'un boğazda yaptığı inşaat dolayısıyla. Fahrettin Altun bu inşaatı yaptı mı, yaptı. İzin aldı mı, almadı. İnşaatı sonra kendisi yıktı mı, yıktı. Cumhuriyet Gazetesi bunu haber yaptı mı? Yaptı. Şimdi bu doğru haber yaptığı için ceza alıyor. Hukukta reform yapacağız diyenlere seslenmek isterim; ne zamandan beri doğru haberler ceza konusu olmaya başladı. Sen hukukta reform yapacağız diyorsan Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan haksız muameleyi derhal durduracaksın.
RTÜK tam bir baş belası. Havuz medyası her türlü şeyi yazar tık yok. Özgür medyada bütün gözü. Acaba bir yerden bir şey bulup bunlara ceza yazabilir miyim, ekranlarını karartabilir miyim? RTÜK bundan vazgeçecek mi?
Şu kürsüden yaptığımız konuşmaları suç sayıp hakkımızda fezleke düzenleyen savcılar. Bunlar için fezleke düzenlenmez. Pek çok yargı kararı da var. Muhbir milletvekilleri bu kürsülerden yaptığımız konuşmaları şikayet ediyor. Savcı derhal fezleke düzenleyip gönderiyor. Bahçeli'ye bazı sözlerim var. Bahçeli'ye bekçilik görevi verilmiş. Demokrasi varsa bu ülkede, kırıntısı kaldıysa bütün siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Ben demiyorum anayasa diyor.
CHP'nin bir özelliği var. Biz bütün siyasi partilerle görüşen tek partiyiz çünkü bir demokrasiyi savunuyoruz."