Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Yeni adli yılda hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza başarılar diliyorum. Bu yıl 5'inci son defadır adli yıl açılışını yapan Yargıtay Başkanımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Adalet her dönemde üzerinde kafa yorulan bir konudur. Görevimiz gereği üstlendiğimiz sorumluluklar yanı sıra, ferdi hayatta maruz kaldığımız pek çok hadise üzerine bu konu hakkında konuşmak zorunda kaldık. Bugün de sizlerle adalet kavramı ve ülkemizdeki işleyişi paylaşmak istiyorum.
''İNSAN ADALET YERİNE ZULÜM YOLUNU SEÇİYORSA BUNU KENDİ İRADESİYLE YAPIYOR DEMEKTİR''
Zulüm ve haksızlık ile adaletsizlik eş anlamlıdır. İnsan adalet yerine zulüm yolunu seçiyorsa bunu kendi iradesiyle yapıyor demektir. Bu iradeyi kontrol altında tutacak bir düzene ihtiyaç var. Toplumsal ilişkiler ve devlet uygulamalarıyla ilgili tartışmaların temelinde hep adaletin olduğunu görüyoruz. Batı'nın ve Doğu'nun önemli düşünürleri tartışmalarını bu kavram etrafında yürütmüşlerdir. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde adalet kavramına sıkça atıfta bulunulmuştur. Tarihte örnek gösterilen şahsiyetler adalet konusuna büyük hassasiyet göstermiştir. Hz. Ömer deyince aklımıza adalet geliyorsa, onun sözünü tüm adliye ve mahkemelerimizin duvarlarına kazımışsak, sebebi budur.
''BİZ KENDİMİZ VE TÜM İNSANLIK İÇİN DAİMA ADALETİN PEŞİNDE KOŞMALIYIZ''
Kanun başkadır, hukuk başkadır, adalet başkadır. Biz kendimiz ve tüm insanlık için daima adaletin peşinde koşmalıyız. Yakın coğrafyamız başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde zulüm altında inleyen insanların feryatları arşı inletiyor. Karşımızda kendi konforu için dünyanın kalanının kaynaklarını sömüren, dünyanın kalanını gözyaşına boğmaktan çekinmeyen bir anlayış bulunuyor.
''ADALETİN MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEKTEDİR''
Günümüzün zalimlerinin yol açtığı adaletsizlikler elbet bir gün sona erecektir. Bizlere düşen o güne kadar adalet mücadelesini sürdürmektir. Dünyada adaleti sağlamak için herkesin üzerinde ittifak edeceği bir yol bulmak imkansızdır.
Türkiye, tarih boyunca işte bu mücadeleyi vermiş bir medeniyet anlayışının mirasçısıdır. Bu mirasa layık olmak için önce kendi devlet ve toplumumuzda insanların gönlünde adaleti hak ettiği yere oturtmamız gerekiyor.
Bu mekan şahsıma ait değil. Bu mekan milletindir. Halbuki Külliye bu gazi mekan konferans salonu sergi salonu camisi inşaatı süren müzesi dolayısıyla milletimizin ve tüm kurumlarımızındır.