Başkasına evlatlık olarak verilen kişinin öz babasından miras hakkı var mıdır?

Dinimizde, evlât edilenin aslî nesebinin zayi edildiği, evlât edinenlerin nesebine kaydedildiği, hukukî bir takım sonuçlar doğuran evlatlık müessesesi kabul edilmemiştir (Ahzâb 33/4-5; İbn Mâce, Hudûd, 36).

Dinimizde, evlât edilenin aslî nesebinin zayi edildiği, evlât edinenlerin nesebine kaydedildiği, hukukî bir takım sonuçlar doğuran evlatlık müessesesi kabul edilmemiştir (Ahzâb 33/4-5; İbn Mâce, Hudûd, 36). Bununla beraber kimsesiz çocukların evlâtlık adı altında ve hiçbir hukukî sonuç doğurmaksızın hayırsever kimseler tarafından bakılıp büyütülmesi de mümkündür.

Evlât edinenle evlâtlık arasında tek veya çift taraflı bir mirasçılık ilişkisi yoktur. Aralarında mirasçılık söz konusu olmadığından, evlat edinenler hayatta iken diledikleri kadar malı evlatlık olarak büyütülen çocuğa hibe edebilecekleri gibi, mallarının üçte birini vasiyet yoluyla da bırakabilirler (Mevsılî, el- İhtiyâr, Kahire 1951, III, 48; IV, 62).

Başkası tarafından evlat edinilen kişi, gerçek babasının nesebinden çıkmış olmadığından onun mirasında hak sahibidir.

Haram yollarla elde edilen malın miras bırakılması durumunda bu para cami, köprü gibi hayır işlerine sarf edilebilir mi?

İslâm dini kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helâl yollardan elde etmelerini ister. Buna rağmen bir kişi malını haram yoldan kazanmışsa, öldüğünde varisleri bu malın sahibini aramalı; sahibini bulduklarında bu malı kendisine vermelidirler. Şayet bu malın sahibini bulamazlarsa onu hayır işlerine harcamalıdırlar (Serahsî, el-Mebsût, XII, 306; İbn Nüceym, el-Bahru’r-Râık, VIII, 229; Fetâvây-1 Hindiyye, III, 210).

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri