İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesindeki 6. duruşmaya katılmayan sanık Deniz Çakır'ı avukatı Bahri Belen temsil etti. Müdahiller adına da avukatlar Alperen Bozdağ ve Tuğba Sağlam duruşmada hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısının bir önceki celse açıkladığı esasa ilişkin görüşünü tekrar etmesi üzerine taraflara diyecekleri soruldu.
CEZALANDIRILMASI TALEP EDİLDİ
Müdahil avukatı Bozdağ, müştekilerin giyim kuşamları nedeniyle dava konusu sözlere maruz kalmaları, kafeyi terk etmeleri ve ülkeden gitmelerinin söylenmesi nedeniyle Çakır'ın üzerine atılı suçtan ve ayrıca "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Sanık Çakır'ın avukatı Belen ise müvekkilin dava konusu sözleri söylendiğinin ispat edilemediğini belirterek, "Müvekkil her türlü ayrımcılığa karşı bir kişidir. Olayın ardından 5 gün geçtikten sonra aynı sözlere maruz kaldığı iddia edilen Merve ve Sümeyye isimli tanıklar şikayetçi olmamıştır. Demek ki bu sözlerden rahatsız olmamışlardır. Şikayetçi olanların şikayeti de siyasi ve amaçlıdır. Tüm bu nedenlerle beraat talep ediyoruz." diye konuştu.
BERAAT ETTİ
Davayı karara bağlayan mahkeme, "halkın bir kesimini, sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçunun yasal unsurları oluşmadığından sanık Çakır'ın beraatine hükmetti.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek suç duyurusunda bulunan bir kısmı başörtülü 7 kadın, 30 Aralık 2018'de, Beşiktaş'taki Zorlu Center alışveriş merkezindeki bir kafede oturdukları sırada oyuncu Deniz Çakır'ın kendilerine hakaret içeren söylemlerde bulunduğunu iddia etmiş ve Çakır'ın yargılanmasını istemişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı suç duyurusu üzerine Çakır hakkında "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "özel hayatın gizliliğini ihlal etme" suçlarından soruşturma başlatmıştı.
Soruşturmayı yürüten savcı eylemin, "mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret" suçu kapsamında kaldığı gerekçesiyle "özel hayatın gizliliğini ihlal, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama" suçlarından Çakır hakkında takipsizlik kararı vermiş ve bu karara başsavcılıkça itiraz edilmişti.
İtirazı değerlendiren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, 21 Şubat 2019'de verdiği kararla, takipsizlik kararının, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçu yönünden kaldırılmasına hükmetmişti.
Çakır hakkında hazırlanan iddianamede, "halkın bir kesimini, sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Davanın 13 Nisan'da görülen duruşmasında mütalaasını sunan savcılık, Çakır'ın beraatine karar verilmesini talep etmişti.