Harfleri doğru telaffuz eden başka bir kimse varsa bu kimsenin imameti caiz olmaz (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 329; Fetâvây-ı Hindiyye, I, 86).
Büyük günah işleyen kişi bir cemaate imamlık yapabilir mi?
Hz. Peygamber (s.a.s.) “Muttaki olsun, günahkâr olsun her imamın arkasında namaz kılabilirsiniz. ” (Darekutnî, Iydeyn, 7; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Cenâiz, 88) buyurmuştur. Hadiste bir ilke ortaya konulmaktadır, o da; mümin olan ve namaz kıldırabilecek asgari bilgiye sahip olan (müslüman) kimsenin namaz kıldırabileceğidir (Serahsî, Şerhu Siyeri’l-kebîr, I, 156; İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik, I, 370). Ancak ideal olan namaz kıldıran kişinin dini bütün ve ahlaklı olmasıdır. Bu sebeple Hanefi, Şafii ve Maliki mezhepleri fasık yani açıkça büyük günah işleyen veya küçük günahta ısrar eden kişinin imametini mekruh görmüşlerdir (İbn Hümâm, Fethu’l-Kadîr, I, 360; Cezîrî, Kitabu’l-Fıkhi ala Mezâhibi’l-erbaa, I, 678; Huraşî, Şerhu Muhtasarı Halîl, II, 23).
Hanbeli mezhebine göre; fasık olan kimsenin fasık olmayan kimselere imamlık etmesi, namaz kıldıracak başka kimsenin bulunmaması halinde, cemaatle kılınan cuma ve bayram namazları için zarureten caizdir; diğer hallerde caiz olmaz (İbn Kudâme, el- Kâfî, I, 293).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı