Bedenimizi Yıpratan Serbest Radikaller

Fatma Fidan

Modern yaşamın, sanayileşmenin ve teknolojinin ürettiği serbest radikallerden uzaklaşmak ve daha sağlıklı yaşayıp, geç yaşlanmak bizim elimizde..

Serbest Radikaller:

Oksijen yaşamın temelidir ve tüm hücrelerimizin oksijenle beslenmesi gerekir.

Yiyecekler yenildikten sonra vücuda enerji vermek için oksijenle yanarlar. Yanma sırasında zararlı maddeler olan serbest radikaller oluşur. Çoğalan serbest radikaller, vücudun tüm hücre ve organlara zarar vermeye başlar. Serbest radikallerden tamamen uzak kalabilmek mümkün değildir. Ancak yaşam biçimi ve bilinçli beslenme desteğiyle, serbest radikal oluşumu azalabilir.

Ultraviole ışınlar, radyasyon, İşlenmiş gıdalar, katkı maddeleri, sigara, alkol, egzoz dumanı ve stres gibi çevresel faktörler de vücudumuzda serbest radikal oluşumunu arttırır. Çoğalan serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stres sonucu vücudumuzda meydana gelen Hücre hasarı, lipitler, proteinler ve genetik şifrenin bulunduğu DNA gibi temel hücre yapılarına zarar vermekte ve hızlı yaşlanmayla birlikte ,obezite, kalp damar ve akciğer hastalıkları, kanser, diyabet, artrit, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve buna bağlı enfeksiyon hastalıkları gibi bir çok sağlık sorununa yol açmaktadır.

Antioksidanlar, serbest radikallerle reaksiyona girerek hücrelere zarar vermelerini önleyen yapılardır. Bu özelliklerin tümör oluşumu riskini azalttıkları gibi, hücre yıkımını da azalttıkları için, daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin minimum olduğu bir hayat yaşama şansını yükseltir.

Vücudumuzda üretilen antioksidanlar: Superoxide dismutase, Katalaz, glutathione peroxidase

En iyi bilinen antioksidanlar:

Flavonoid ve polyphenol; Birçok meyve ve sebzede yüksek oranda bulunan sarı-beyaz pigmentlerdir. Elma, armut, ayva, muz, lahana, karnabahar, çay, yulaf, üzüm gibi meyvelerde bulunur.

Karatoneoidler

Avitamini öncüsüdür. Antioksidan etkiye sahiptirler. (Beta karoten, likopen, lutein )

Likopen; Sebze ve meyvelerde dogal olarak bulunan karoten familyasına ait bir pigmenttir. Likopen güçlü bir antioksidandır. Başlıca kaynakları; Domates ve domates türevleri, greyfurt, karpuz, vişne, kiraz, ahududu, nar, pancar gibi kırmızı rengi veren besinlerde bulunur.

Lutein; Karoten familyasına mensuptur ve doğal olarak besinlerde bulunur. En iyi kaynakları; Ispanak, marul, maydanoz, tere, dereotu, pırasa, yeşilbiber, brokoli, Brüksel lahana gibi koyu yeşil sebzelerde bulunur.

Beta-karoten; Yağda çözünebilen bir çeşit karotenoiddir. Aynı zamanda provitamin A olarakta bilinir. Havuç başta olmak üzere turuncu sebzeler ve meyveler beta- karoten açısından zengindir. Patates, bal kabağı, kabak, dolmalık biber, kayısı ve papatyada bulunur.

Koenzim Q; Kanser ve nörolojik hastalıklara pozitif etkisi olan önemli bir antioksidandır. Vücut tarafından üretilen antioksidandır. Balık (uskumru ve sardalye) ve kalp, karaciğer, böbrek, sığır eti ve kümes hayvanları, yer fıstığı, soya yağında bulunur.

Beta-karoten; Yağda çözünebilen bir çeşit karotenoiddir. Aynı zamanda provitamin A olarakta bilinir. Havuç başta olmak üzere turuncu sebzeler ve meyveler beta- karoten açısından zengindir. Patates, bal kabağı, kabak, dolmalık biber, kayısı ve papatyada bulunur.

Askorbik Asit (C vitamini); Turunçgiller(limon, portakal, greyfurt), domates, yeşil yapraklı sebzeler( brokoli, ıspanak vb) de bulunmaktadır.

Alfa tokoferol (E Vitamini); Zeytin yağı, ayçiçeği yağı, ceviz, badem, tereyağı, kırmızı et, süt, ıspanak, lahana, pazı, brokoli gibi yeşil yapraklı sebzeler iyi kaynaklarıdır.

Selenyum; Evitamini ile birleştiğinde antioksidan olarak görev yapar ve hücre yapısına zarar veren serbest radikallere karşı koruma sağlar. En zengin kaynakları; Deniz ürünleri, karaciğer, kırmızı et, tavuk, balık, yumurta ve baklagillerdir.

Omega 3 yağ asitleri; Omega -3 (n-3) yağ asitleri alfa –linolenik asitten türer. Omega-3 yağ asitleri zengin kaynakları; somon balığı, uskumru, alabalık, ceviz, soya ve keten tohumu vb besinlerde bulunur.

Sağlıklı günler..

 

İlk yorum yazan siz olun