Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 2021 yılının asgari ücretinin belirlenmesi için toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantısına video konferans yöntemiyle katılarak açıklamalarda bulundu.
Bakan Selçuk'un açıklamaları şöyle:
"Asgari ücret hangi iş kolunda çalıştığına bakılmaksızın tüm iş kollarına bakılmakta ve belirlenmekte. Asgari ücreti tespit etmeyi hedefliyoruz. İşçilerimizin, işverenlerimizin ve hükümetimizin temsil edildiği toplam 15 üye tarafından tespit yapılmakta.
Salgın çalışma hayatı, istihdam ve işçilerimizi de etkiledi. Sosyal koruma kalkanı adı altında bir çok uygulamayı hayata geçirdik. Kısa çalışma ödeneği, fesih kısıt, nakdi ödemeler yaptık. 42 milyar lirayı aşan ödemeler yaptık.
Son gelişmeler ışığında kısa çalışma ödeneğine yeniden başvurular almaya başladık. Kısa çalışma ödeneğinde e-devlet üzerinden başvuru alıyoruz. Normalleşme desteğinin uygulanma süresini uzattık.
"2021 asgari ücret görüşmeleri Covid-19 salgının tüm dünya ve ülkemizde ağır insani, sosyal ve ekonomik tahribatının yaşandığı bir dönemde başlamaktadır. Küresel salgın, başta işçiler olmak üzere tüm ücretli çalışanların yaşama şartlarını daha da ağırlaştırdı. Ciddi iş ve gelir kayıplarına yol açtı. Nitekim devletin resmi kurumu tarafından açıklanan son büyüme rakamlarında, çalışanların milli gelirden aldıkları payın ciddi oranda gerilediği de görülmektedir. 2021 yılında geçerli olacak asgari ücretin, pandemi koşullarında yaşanan iş ve gelir kaybı dikkate alınarak insan onuruna yaraşır bir geçim ücreti olarak tespit edilmesi ortak düşüncemizdir."
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında çevrim içi düzenlenen toplantıda işçi heyetine başkanlık yapan Irgat, Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünyanın sancılı bir süreçte olduğunu söyledi.
Irgat, salgında başta sağlık çalışanları olmak üzere sağlığını ve hayatını kaybetme pahasına çalışan tüm emekçilere şükranlarını sunduğunu belirtti.
Salgının insanlara hayattaki önceliklerini sorgulama fırsatı verdiğini dile getiren Irgat, şöyle konuştu:
"Adil olmayan uygulamalardan biri olan asgari ücreti düzeltmek için bugün önümüzde bir fırsatımız var. Hayatlarını tehlikeye atarak çalışanlara, emeklerinin karşılığını ödemenin zamanı. Her kriz döneminde yaşandığı gibi düşük gelirliler, işçiler, emekçiler mağdur oluyor. Krizin faturası her zaman olduğu gibi işçilere kesiliyor. İşten çıkarma yasağı geldi ama sendikasız iş yerlerinde ücretsiz izne çıkarılan insanlar, asgari ücretin yarısını bile alamamakta. İşçilerin onayı alınmadan, işveren iradesiyle çıkarıldığı ücretsiz izinde günlük 39 lira nakdi ücret desteği sağlandı. Ele geçen aylık 1,168 liralık bu destek yetersiz kaldı."
"BU GELİR DÜZEYİYLE BİR AİLENİN GEÇİNMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?"
Nazmi Irgat, çalışanların 7 milyonunun asgari ücret düzeyinde gelire sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Milyonlarca insan borçlanarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Milyonlarca işsiz var. Asgari ücret ve altında bir gelire mahkum edildikleri için daha da yoksullar, mutsuzlar, huzursuzlar, endişeliler. En önemlisi de geleceğe umutla bakmıyorlar. Sayın Bakanım, siz aynı zamanda aileden sorumlu bakansınız. Bu gelir düzeyiyle bir ailenin geçinmesi mümkün müdür? Asgari ücret tespit edilirken aile faktörü mutlaka dikkate alınmalıdır. Asgari ücretli ailenin geliri de yılın son aylarında gelir vergisindeki artış nedeniyle azalıyor. Asgari ücretlilerle birlikte tüm çalışanlar için adil bir vergi düzenlemesi yapılmalı."
"FEDAKARLIKSA BU EKONOMİK KRİZDE SERVETİNE SERVET KATANLAR YAPSIN"
Dar ve sabit gelirli milyonlarca işçi, emekli, esnaf ve çiftçinin bu dönemde devletin kapsayıcı ve koruyucu uygulamalarını görmek istediğini ifade eden Irgat, şunları söyledi:
"Milyonlarca ücretli çalışan, bu süreçte çaresizlikten, işlerini kaybetmemek için hayatlarını tehlikeye atarak çalışan asgari ücretliler umutla bekliyor. Komisyonumuzdan yaşanılan bu olumsuzlukları dikkate alarak bir değerlendirme yapmalarını bekliyoruz. Fedakarlıksa bu ekonomik kriz döneminde servetine servet katanlar yapsın. İşçinin daha fazla fedakarlık yapacak takati kalmadı. Fedakarlığı yapabilecek durumda olanlar yapmalı. Bu sabah üç işçi konfederasyonu olarak ortak bir açıklama yaptık. İnsanca yaşanacak bir asgari ücret talebini seslendirdik. Bu sese kulak verilsin. Taleplerimiz mutlaka karşılansın. Ekonomik gerekçeler ileri sürülmesin. Konuştuğumuz asgari ücrettir. Asgari ücretten tasarruf beklenmemeli."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk ve hükümetin diğer üyelerine salgın sürecindeki ilgi ve destekleri için teşekkür eden Koç, şöyle konuştu:
"Sadece kamu paydaşları ile değil, değerli işçi konfederasyonlarımızla da çok yakın çalıştığımız bir dönem yaşadık. Kamu, işveren ve işçi temsilcileri olarak birlikte hareket ettiğimizde altından kalkamayacağımız hiçbir yük olmadığını bir kez daha gösterdik. Bu vesileyle işçi konfederasyonlarımıza da gösterdikleri iş birliği ve dayanışma için bir kez daha teşekkür ediyorum. Malumunuz bu süreçte sürekli değişen çalışma koşulları ve ekonomik dinamikler içerisindeyiz. Sürdürülebilir bir kalkınma vizyonu ile ülkemizin bu değişime uyum sağlaması için elimizden geleni yapmamız gereken bir süreçteyiz. Asgari ücretin bu dönemde de büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulamak isterim."
"ASGARİ ÜCRET YATIRIM KARARLARINI ETKİLEYEN EN TEMEL KRİTERLERDENDİR"
Salgının getirdiği ekonomik olumsuzlukları en aza indirmek için hükümetin istihdamın korunması ve artırılması için verdiği desteklerin oldukça önemli olduğunu dile getiren Koç, şunları kaydetti:
"Bu desteklere rağmen maalesef özellikle hizmet sektörünün salgından olumsuz etkilendiği gerçeği ortadadır. Asgari ücret, hizmet sektöründe yaşanan olumsuz tablo göz ardı edilmeden belirlenmelidir. Unutulmamalıdır ki niyet iyi olsa bile ani ve büyük ücret değişimlerinin uzun senelere yayılmış ciddi istihdam etkileri yaratabileceği geçmişte yaşanan deneyimlerle sabittir. Çalışanlara ödenebilecek 'en alt limiti' ifade eden asgari ücret belirlenirken, ülkemizin ekonomik durumu ve işletmelerimize olan etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü işletmelere yansıyacak olumsuz etkiler tüm çalışma arkadaşlarımıza da aynı yönde sirayet edecektir. Bildiğiniz gibi asgari ücret yeni istihdam yaratılmasında etkili olduğu gibi yatırımcıların yatırım kararlarını da etkileyen en temel kriterlerdendir."
Koç, tüm ülkelerde ilave istihdam yaratmanın hiç kolay olmadığına dikkati çekerek, "Yabancı yatırımcı çekmek hiç kolay değil. Bugün itibarıyla ülkemizde genel işsizlik oranı yüzde 13'lerde seyrederken, genç işsizliği ise yüzde 26,1. Güncel durumda 1,3 milyon genç işsizimiz var. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin sayısı bugün yüzde 30'luk oranla neredeyse 3,6 milyona ulaşmıştır. Üstelik bu gençlerin 655 bini yükseköğrenim ve 671 bini ise mesleki veya teknik lise mezunudur. Bir başka ifadeyle, her iki yükseköğrenim mezunu gençten biri işsizdir." dedi.
Enflasyonun üzerinde artış gösteren asgari ücretle kayıt dışılığın artıp yüzde 32,9 seviyesine ulaştığına dikkat çeken Koç, şöyle devam etti:
"Yaşanan salgının yarattığı süreçle birlikte daha da artış eğilimi gösterebilecek kayıt dışılığın önüne geçmemiz şarttır. Kayıt dışı istihdamın bir puan düşürülmesinin bile ülke ekonomisine, büyümeye ve dolayısıyla istihdama çok ciddi katkısı olduğuna dikkat çekmek isterim. 1 puanlık kayıt dışılığın devletimize maliyeti yıllık 3,5 milyar liranın üzerindedir. Üzülerek söylüyorum ki 2021 yılı için belirlenecek asgari ücretin işverene maliyeti kayıt dışına yönelimin şiddetini de belirleyecektir. TİSK olarak kayıt dışı ile mücadeleyi destekliyoruz. Çalışma barışının, güçlü ekonominin en önemli belirleyicisi olduğunu ve bizler için çalışma hayatındaki uyumun siyaset üstü olduğunu belirterek, salgın sürecinde birlikte aldığımız ortak kararların yine ortak çıkarlarımız için uygulanmasını temenni ediyoruz."
"ASGARİ ÜCRET DESTEĞİNİN DEVAM ETMESİNİ İSTİYORUZ"
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ve hükümetten bazı talepleri olduğunu belirten Koç, taleplerini şöyle sıraladı:
"Asgari ücret tespitinde, ülkemizin içinden geçmekte olduğu salgın sürecinin yarattığı olağanüstü ekonomik durumun ve kayıt dışılığın dikkate alınmasını, son 5 yıldır uygulanan asgari ücret desteğinin bu yıl da devam etmesini istiyoruz. Bu desteğin hiç olmadığı kadar önemli olduğunun ve yeni istihdam kapısı yaratılmasında kayda değer bir fayda sağlayacağının altını bir kez daha çiziyoruz. Bu suretiyle desteğin 2021'de de tüm işletmeleri eşit şekilde kapsayarak ve artarak devam etmesini talep ediyoruz. Yüzde 2 olan İşsizlik Sigortası işveren payının 2021 yılı için alınmamasını, SGK işveren desteğinin yüzde 5'ten yüzde 6'ya yükseltilmesini ve bu oranın toplu iş sözleşmeli iş yerlerinde yüzde 7 olarak uygulanmasını, rekabet içerisinde olduğumuz çoğu ülkenin ve OECD ortalamasından oldukça yüksek olan ücret üzerindeki vergi ve prim yüklerinin bu seviyelere çekilmesini istirham ediyoruz."
Koç, hükümetin de aldığı tedbirler ve sunduğu desteklerle birlikte salgın sürecinden en az hasarla çıkma temennisinde bulunarak, "Biz bu süreçte her zaman olduğu gibi 'yeni nesil sendikacılık' anlayışımızla ülkemizin ve çalışanlarımızın yanındayız. Ortak fayda sağlayacak her türlü iş birliğine de her daim hazırız." dedi.
SENDİKALARDAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Görüşmeler öncesi de işçi sendikaları Türk İş, Hak İş ve DİSK ortak yazılı açıklama yaptı. Türk İş Başkanı Ergün Atalay, Hak İş Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun imzasıyla yayınlanan yazılı açıklamada,"2021 asgari ücret görüşmeleri Covid-19 salgının tüm dünya ve ülkemizde ağır insani, sosyal ve ekonomik tahribatının yaşandığı bir dönemde başlamaktadır. Küresel salgın, başta işçiler olmak üzere tüm ücretli çalışanların yaşama şartlarını daha da ağırlaştırdı. Ciddi iş ve gelir kayıplarına yol açtı. Nitekim devletin resmi kurumu tarafından açıklanan son büyüme rakamlarında, çalışanların milli gelirden aldıkları payın ciddi oranda gerilediği de görülmektedir. 2021 yılında geçerli olacak asgari ücretin, pandemi koşullarında yaşanan iş ve gelir kaybı dikkate alınarak insan onuruna yaraşır bir geçim ücreti olarak tespit edilmesi ortak düşüncemizdir." denildi.
"ASGARİ ÜCRET, İNSANLIK ONURUYLA BAĞDAŞACAK BİR ÜCRETTİR"
"Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücrettir. " denilen açıklamanın devamında," Asgari ücret, çalışanların yaşama ve çalışma şartlarının düzenlenmesine yönelik önemli uygulamalardan birisidir. Asgari ücret ve civarında çalışan milyonlarca işçinin olduğu ülkemizde, belirlenecek asgari ücret rakamı sadece asgari ücretli çalışanları değil, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği vb. ödemeleri alan hak sahiplerini de doğrudan etkilemektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası’nın girişinde, “işçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Halbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir” ifadesine yer verilmiştir. " ifadelerine yer verildi.
ASGARİ ÜCRETİN TESPİTİNDE ÜLKENİN EKONOMİ DURUMUNA VURGU
Üç işçi konfederasyonunun “insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırdığı ifade eden açıklamada," Anayasamız devlete “çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma” görevi vermektedir. Ayrıca, asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” denilmektedir. " ifadeleri kullanıldı.
"ASGARİ ÜCRET BİR PAZARLIK ÜCRETİ DEĞİLDİR"
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve “ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum” gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi çoğu ülkenin gerisindedir.
"DAYANILMAZ BOYUTLARDA VERGİ YÜKLERİ BULUNMAKTADIR"
"Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. " denilerek şunlar kaydedildi:
"Ücretli çalışanların eline geçen ücret vergi nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son aylarında daha düşük ücret almaktadır. Asgari ücret kadar bir gelirin ücretli çalışanlar için vergi dışı bırakılması yönünde tüm sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen -şimdiye kadar- herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmesine rağmen işçilerin sosyal güvenlik primi muhafaza edilmiştir. "
SENDİKALAR TALEPLERİNİ SIRALADI
Sendikaların asgari ücretin belirlenmesi için şu ilkeleri savundu:
"İşçi temsilcileri, “insan onuruna yakışır” bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, Komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır:
Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. İçinde yaşadığımız salgın koşullarının yarattığı gelir kaybı ve gider artışları da dikkate alınmalıdır.
Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir.
Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.
Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak;
İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğin benzeri işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.
Pandemi koşullarında işsizlik sigortasından işçilere yapılan ödemelerin (kısa çalışma ödeneği, nakdi gelir desteği ve işsizlik sigortası) alt sınırı asgari ücret olmalıdır. Pandemide iş ve gelir kaybı olan işçilere asgari ücret düzeyinden az olmayan bir nakdi gelir desteği verilmelidir. Bu destek kayıtsız çalışan işçiler için bütçeden karşılanmalıdır.
“Sosyal Devlet” ilkesi gereği “aile yardımı” çalışmayan eş için uygulamaya konulmalıdır.
Sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için asgari ücret teşviki uygulanmalıdır.
Konfederasyonlarımız, ortak çalışma ilkelerine uygun olarak, ortaya çıkan görüşleri paylaşmaya devam edeceklerdir. "
SİYASİ PARTİLER ASGARİ ÜCRET İÇİN NE DİYOR?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında asgari ücrete ilişkin olarak," Brüt asgari ücreti 3000 liraya çıkarıp, asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim. Yani, İşverenimiz, çalıştırdığı asgari ücretli vatandaşımızın, gelir vergisini ve SGK primini, devlete değil çalışanına versin. Devletimiz de, çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece, asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline, net 3000 lira geçerken, işverene olan maliyeti ise 3458 lira olmaya devam etsin. Yani; çalışanımızın eline geçen asgari ücreti, 2325 liradan, 3000 liraya çıkaralım, ama, işverene olan maliyetini de arttırmayalım. Ayrıca, bu düzenleme sadece asgari ücretliyi kapsamasın. Asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanların da, asgari ücretten doğan SGK primini ve gelir vergisini devlet üstlensin. " önerisinde bulunmuştu.
HDP'Lİ PAYLAN: 4 BİN LİRA OLSUN
Asgari ücret tartışmalarının gelecek günlerde gündeme geleceğini, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplanacağını anımsatan Paylan, asgari ücretin vergiden muaf net 4 bin lira olmasını istedi.
SAADET PARTİSİ LİDERİ KARAMOLLAOĞLU: 8 BİN 85 LİRA
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu asgari ücrete ilişkin olarak şunları söyledi:
"Asgari ücret, 2 bin 482 lira olan açlık sınırının altında. Böyle bir garabet olmaz. Şu anda yapılması icap eden ilk ve en kolay yollardan bir tanesi asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır. O zaman asgari ücret 3 bin liraya yaklaşıyor. Ama bu yeterli olmaz. Yoksulluk sınırı tam 8 bin 85 lira. Çalışan bir insan hangi işte çalışırsa çalışsın kendi geçimini rahatlıkla sağlayabilmeli. O zaman hedef yoksulluk sınırı olmalıdır. Biz bunu söylediğimiz zaman bazılarının belki kan tepesine fırlıyor, '8 bin 85 lirayı kim, nasıl ödeyecek?' diye. Doğru bir anda bu gerçekleşmeyebilir ama hedefin bu olması elzem. O zaman hükümet 10, 15 ya da 20 sene sonra biz asgari ücreti yoksulluk sınırına getireceğiz diye bir hedef koymalı. Böyle bir hedef olmadan asgari ücreti belirlemek çalışana zulümdür"
CHP: 3 BİN 100 TL OLSUN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba asgari ücretin döviz kuru karşısında büyük değer kaybettiğine dikkat çekerek 2021 yılı için 3 bin 100 TL olarak belirlenmesi gerektiğini MYK'ya bildirdi.
ASGARİ ÜCRET NEDİR?
Asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücretidir. Bu ücret her yıl ekonomik verilere göre değişmektedir.
ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?
Asgari ücret, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun gerçekleştirdiği toplantıların ardından belirlenmektedir. Asgari Ücret Yönetmeliğine göre asgari ücreti belirlemek için oluşan komisyonda yasa gereği 5'er işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişi bulunuyor.
Söz konusu komisyonda, işveren tarafını TİSK, işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Türk-İş temsil ediyor.
Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KİMLERDEN OLUŞUR?
Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sisteminde yer alan Asgari Ücret Yönetmeliğine göre Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi, işveren ve hükümetten 5 temsilci olmak üzere 15 üye bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sisteminde yer alan Asgari Ücret Yönetmeliğine göre komisyonda şu kişiler var:
Madde 8 — Komisyon; Bakanlığın tespit edeceği üyelerden birinin başkanlığında;
a) Bakanlık Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı,
b) Bakanlık İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı,
c) Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, (İşgücü, Hizmetler, Fiyat İstatistikleri ve İndeksler Dairesi Başkanlığı)
d) Hazine Müsteşarlığı temsilcisi,
e) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli,
f) Bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilci,
g) Bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilciden, kurulur.
Komisyon, Bakanlığın çağrısı üzerine toplanır ve Bakanlıkça hazırlanan gündeme göre çalışır.
Komisyon, en az on üyenin katılımı ile toplanır ve oylarının çoğunluğu ile karar verir. Karara katılmayan üye, isterse katılmama gerekçesini belirtir. Oyların eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Komisyonun her toplantıda aldığı kararlar karar defterine yazılır ve başkan ve üyelerce imzalanır.
Komisyonun ücretin belirlenmesine ilişkin kararı kesindir. Bu kararın, toplanan bilgi ve belgelere göre hazırlanacak bir gerekçeye dayandırılması zorunludur.
ASGARİ ÜCRET BRÜT NE KADAR 2020?
Asgari ücret 2020 yılında brüt 2 bin 933 TL'dir. Vergiler bu ücret içinde alındığında bir kişinin eline geçen ücret ise 2 bin 324 TL 70 kuruştur.
YENİ ASGARİ ÜCRET 2021'DE NE KADAR OLACAK? NE KADAR OLMASI BEKLENİYOR?
Enflasyon oranları asgari ücret oranında etkili olacak. Enflasyon oranındaki fark maaşlara zam olarak yansıyacak. Asgari ücretin belirlenmesi için iki senaryo bulunuyor. Merkez Bankasının 2020 yılı enflasyon tahmini yüzde 12,1 olarak revize edilmişti. Bu rakam üzerinden bir artış yapılırsa 2021 yılında asgari ücret brüt 3 bin 299 TL 10 kuruş, net ise 2 bin 605 lira 98 kuruş olacak.
İkinci senaryoda geçtiğimiz yıl asgari ücrete yüzde 15'lik bir artış olmuştu. Söz konusu oranda bir artış yapılırsa brüt asgari ücret 3 bin 384 lira 45 kuruş, net olarak ise 2 bin 673 lira 43 olarak hesaplanmış olacak.
ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU NE ZAMAN TOPLANACAK?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un açıklamasına göre 4 Aralık Cuma günü ilk toplantısını gerçekleştirecek.
ASGARİ ÜCRET NELERİ ETKİLİYOR?
Asgari ücret, çalışanların yanı sıra milyonlarca vatandaşı şu yollarla etkiliyor:
– Asgari geçim indirimi
– İşçi ve işverenin sosyal güvenlik primleri
– Bağ-Kur primleri
– Genel Sağlık Sigortası primi
– İşsizlik Sigortası primi
– Sosyal Güvenlik Destek Primi
– Asgari ücretle çalışanların kıdem tazminatı
– İhbar tazminatı
– Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verdiği idari para cezaları
– Çeşitli vergilerle ilgili para cezaları
– Ücretten kesilen gelir ve damga vergisi
– Çıraklar ve stajyer öğrencilerin SGK primleri ve ücretleri
– Doğum, askerlik ve yurt dışı borçlanması
– İsteğe bağlı sigorta primleri
– Taksici, dolmuşcu, rehber ve part – time çalışanların sigorta primleri
– İkili sözleşme bulunmayan ülkelere çalışmaya giden işçilerin sigorta primleri
– Genel Sağlık Sigortası ödemelerinde gelir testi kriteri
– Geçici işsizlik ödeneği
– İşsizlik maaşı
– Evde bakım ücreti
– 65 yaş ve engelli aylığı
– Emekli aylıkları
– Teşvik uygulamalarındaki sübvansiyonlar
– Bireysel Emeklilik Sigortası için sağlanan devlet katkısı