Bahçeşehir Üniversitesi Global Liderlik Forumu'na katılan (GLF) ABD Dış Politika Konseyi Başkan Yardımcısı Ilan Berman, Orta Doğu'da DEAŞ halifeliğinin yıkıldığını söyleyerek, "Biz şu anda 5 büyük aşırılık eğilimiyle karşı karşıyayız. Önümüzdeki yıllarda da bunlarla mücadele edeceğiz. Yani "yerel cihat bölgesi" dönemine giriyoruz" dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tarafından bu yıl 21'incisi düzenlenen Global Liderlik Forumu'na, ABD'nin önemli temsilcileri katıldı. Moderatörlüğünde BAU Uluslararası Finans Bölümü Öğr. Üyesi Michael Cox'un yaptığı "Amerikan Politikaları Ekseninde Uluslararası İlişkilerin Yeni Parametreleri" başlıklı oturumda; ABD Dış Politika Konseyi Başkan Yardımcısı Ilan Berman, Global Politika Enstitüsü Başkanı Paolo Von Schirach ve ABD İstanbul Başkonsolosluğu Politika ve Ekonomi Şefi Vaida Vidugiris konuşmacı olarak yer aldı. İlk oturumda kürsüye çıkan ABD Dış Politika Konseyi Başkan Yardımcısı Ilan Berman, ABD'nin Orta Doğu politikaları hakkında açıklamalarda bulundu.
"Şu anda 5 büyük aşırılık eğilimiyle karşı karşıyayız"
ABD Dış Politika Konseyi Başkan Yardımcısı Ilan Berman, Orta Doğu'daki durumların ABD'de zafer olarak görüldüğünün altını çizerek, "Orta Doğu'daki durum bana eski bir arkadaşımın söylediği şeyi hatırlatıyor. "Biz büyük bir ejderhayı kestik fakat şu anda zehirli yılanların yaşadığı bir bölgedeyiz. Tabi ki ejderhayı kontrol etmek çok daha kolaydı. Bizim Orta Doğu'da gördüğümüz çok önemli bir analog bu. Biz orada DEAŞ halifeliğinin yakıldığını gördük. Şu anda 5 büyük aşırılık eğilimiyle karşı karşıyayız. Önümüzdeki yıllarda da bunlarla mücadele edeceğiz. İlki DEAŞ'ın kendi direnci. Azaldılar ama hala oyunda olduklarını biliyoruz ve halifelik durumu bitse bile bu grup hala küresel bir güç olarak önümüzde. Bunun içinde birkaç sınıf var. Uluslararası topluluk, DEAŞ'a Irak'ta ve Suriye'de fazla baskı uyguladığı için başka bölgelere taşındılar. Bunu en iyi şu şekilde açıklayabiliriz. Örneğin; küçük bir çocuğa diş macunu verdiğiniz ve onu ortadan sıktığı zaman ne olur? Diş macunu alttan ve üstten çıkar. Yani orada Irak ve Suriye devletlerinin baskı uygulayarak onların oradan taşınmasına neden oldu. Kuzey Afrika'ya giderek orada ikinci bir cephe kurdular. Özellikle Libya'da. DEAŞ Güneydoğu Afrika'ya yerleşmiştir ve Asya'da, Endonezya'da, Filipinler'de aktiftirler. Bir de Orta Doğu'da daha sonra etkilerini gördük. En son Amerikan Savunma Bürosu'ndan dediler ki "DEAŞ birçok toprakta baskı kurdu. Biz bu baskıyı uygulamaya devam etmezsek o zaman bu bölgede hakimiyet kurmaya devam edecekler'" şeklinde konuştu.
"'Yerel cihat bölgesi" dönemine giriyoruz"
DEAŞ'ın çöküşüyle cihatçıların problem oluşturabileceğini ifade eden Ilan Berman şunları söyledi:
"1990'lı yıllarda küresel turizmde bir artış gördülerse ve yabancı cihatçılar kendi ülkelerine döndülerse de DEAŞ'ın çöküşüyle Suriye ve Irak'a tekrar geri dönenler problem oluşturabilir. Yani Irak'ta bunlara yönelik politikalar oluşturuyoruz. Bizim endişe duymamız gereken şey ise bu yerel cihatın tekrar ortaya çıkması. Yani yerel cihat bölgesi dönemine giriyoruz. DEAŞ'ın yükselen küresel imajı birçok aşırıcılığı ortaya çıkarıyor. 3 yıl içinde 40 binden fazla oldular. 2016'da 48 radikal grup, DEAŞ'a biat etmiştir. Fakat şimdilerde bu grupların hepsi, DEAŞ halifeliğinin çökmesinden etkilenmiştir. Bu grupların hepsi istisnasız DEAŞ'ın varlığından önce vardı, bağımsız yapılara sahipti ve finansmanları vardı. Şu anda Orta Doğu'da bu grupların kendi bölgelerinde bir çıkışları görülmekte. Orta Afrika'da desteklenen yerel aşırı grupları görüyoruz. Bunlar genelde DEAŞ'ın etrafındaydı ama şu anda farklı hedeflerle farklı bölgelerde ortaya çıkıyor ve bize tekrardan çok daha zorlu bir tehdit ortamı oluşturuyor."
"İran rejiminin kötü niyetli yaklaşımları devam ediyor"
Önceliklerinin barış ve istikrar olduğunu belirten ABD İstanbul Başkonsolosluğu Politika ve Ekonomi Şefi Vaida Vidugiris ise, "Küresel olarak baktığımızda sürekli müttefik anlaşmalar yapıyoruz. Kuzey Kore'nin nükleer silah geliştirmesini engellemek, Afrika'daki korsanlığı engellemek gibi çalışmalarımız var. Suriye'den bahsetmek gerekirse; Suriye'de koalisyon güçleri ile ve Türkiye ile olan ortak güçlerimizi devam ettiriyoruz. Buradaki istikrarı geliştirip DEAŞ'ın dönüşünü engellemek istiyoruz. İran ve çevresindeki güçlere de dikkat ediyoruz. Bütün Suriyelilerin iyiliğine ve gelişmesine sebep olacak bir düzen oluşmasını istiyoruz. İran rejiminin kötü niyetli yaklaşımları da devam ediyor ve terör organizasyonlarına da destek veriyorlar. Buradaki balistik füze teknolojileriyle ortaklarımızı tehdit ediyorlar. Aynı zamanda insan hakları konusunda da kötü bir durumları var. Buna cevap olarak ABD İran'a ekonomik yaptırımlar uyguladı. Yemen'de de çatışmaların bitmesi için baskılarımızı sürdürüyoruz. Orta Doğu'ya genel olarak baktığımızda Orta Doğu stratejik müttefiklerini geliştirmek istiyoruz. Böylece körfezdeki Ürdün ve Mısır gibi ülkelerle ortaklık sağlamak istiyoruz. Bizim müttefiklerimiz ve ortaklarımız bizim için çok önemli. Amerika barışı sağlamalı ve NATO ile birlikte ilerlememiz gerekiyor" dedi.