Betul Mardin Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç yaşında?

Betul Mardin Biyografisi, Hayatı, Özgeçmişi, Doğum yeri, Doğum Tarihi, Fotoğrafı, Betul Mardin Kimdir? Kaç yaşındadır? Nereli, Memleketi Neresi? Betul Mardin hakkında merak ettiğiniz her şey haberimizde…

BETUL MARDİN KİMDİR?

Doğum tarihi : ??.??.1927

Betul Mardin kaç yaşında : 91

Kilo & Boy :

Burcu :

Meslek :

Betul Mardin doğum yeri : Şişli, İstanbul

BETUL MARDİN BİYOGRAFİSİ

Halkla ilişkiler uzmanı

Türkiye’de ‘Halkla İlişkiler’ denince akla gelen ilk isimdir.

Betul Mardin, 1927 yılında içlerinde diplomatların ve devlet adamlarının da bulunduğu saygın bir ailenin kızı olarak İstanbul, Şişli’de dünyaya geldi. Babası Muhiddin Arif Mardin İş Bankası’nın İskenderiye Genel Müdürlüğü görevinden emekli ve Türk Petrol’ün de kurucularındandır. Annesi ise Adliye Nazırı Necmettin Kocataş'ın kızı Fatma Fahire’dir. Müzik yapımcısı, prodüktör Arif Mardin (d.1932) kardeşidir. Gazeteci yazar Ayşe Arman’ın kayınvalidesidir. Arnavutköy Kız Kolejinden 1946 yılında mezun oldu. Babası üniversiteye gitmesine izin vermedi.

1950 yılında evlendi eşi çalışmasını istemediği için bir işe girmedi. Evde hanımlara İngilizce dersi Amerikalılara ise Türkçe dersi verdi. Yemek ve dikiş kursuna gitti. Evliliği 1957yılında bitti. 1952 yılında Tercüman gazetesinin magazin bölümünde mesleğe adım atan Mardin, üç yıl sonra Hakkı Devrimyönetimindeki Yeni Sabah‘a geçti. ABDKonsolosluğundaki Amerikan Haberler Merkezi’nde çalıştı. 1959 yılında tiyatrocu Haldun Dormen ile evlendi. Bir kaç yıl sonra yakın dostlarından Turgut Özakman’ın TRT'de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı yaptığı yıllarda İstanbul TRT'de 1964 yılında çalışmaya başladı. 1967 yılında Uğur Dündar ile birlikte İngiltere’ye BBC'ye eğitim için gönderildi.

İngiltere’de BBC Televizyon Kursundan mezun oldu. Döndüğünde Ankaratelevizyon bölümüne ders verdi ve oyun bölümünün başkanı oldu. İstanbul’da olan eşi ve çocuğu için 1968 yılında görevinden istifa edip İstanbul’a gitti.

TRT'den ayrıldığı yıllarda gazetecilikten radyoculuğa, televizyondan tiyatroya, hatta Haldun Dormen'le birlikte olduğu için sinemaya kadar bu konularda bilgi sahibidir. Kuvvetli bir iletişim ağına sahip olduğunu düşünür. Bu yüzden arkadaşları 'Ahtapot Betül' adını yakıştırır ona. Bu durumu değerlendireceği yeni bir iş alanı arar kendine. Ve babasının kapısını çalar. "Bana para ver, sonra sana veririm." Babası, çalışmasına olumlu bakar artık. Sonra, Akbank Genel Müdürü Ahmet Dallı'ya gider. Yıl 1968... Tanıtım programları yapmaktan bahseder ona ama, Dallı daha farklı bir iş önerir Betül Hanım'a: "Benim emrimde 3 bin 500 kişi çalışıyor. Ben birşey söylüyorum, onlar ağlamaya başlıyorlar. Halbuki ben 'Aferin çok güzel yaptınız' diyeceğim. Anlamıyorlar. Benim söylediklerimi onlara, onların söylediklerini bana getir." Halkla ilişkilerde beşeri münasebetler adı altında bir iştir bu. Haftada üç gün gelip bin 900 lira maaş alması önerilir. O zamanlar bu alanda Türkiye'de çalışan bir-iki erkek var o kadar. Onlar da yabancı büyük petrol şirketlerinde çalışmaktadır.

10 Haziran 1968 tarihinde Türkiye’de ilk defa olan bir meslek olan Galata’daki biaşladı. Sonra Disko-Türk Plak Şirketi'nden bir teklif alır. Şirketin basın ve reklam işlerini yürütmesi istenir kendisinden. Ardından Kervansaray adlı bir kulübün sadece mönülerini düzenlemek için bir teklif daha alır.

1971 yılında ise Türkiye'de yapmaya çalıştığı bu işin dışarıda nasıl olduğunu anlamak için İngiltere'ye, Kemal Has'ın İmsa firmasında çalışmaya gider. 1974 yılında Türkiye'ye tekrar döndüğünde aynı yıl İstanbul Festivali'nin birinci yılı hazırlıkları yapılmaktadır. Festivalin tanıtım işlerine yardımcı olur. Ardından Alaaddin Asna ile birlikte A&B'yi kurar. 1984'te bu ortaklık sona erer ve 1987 yılında, Canan Bengiselp, Nilgün Pirinççioğlu ve Cemal Noyan'la, bugün Türkiye'nin önde gelen halkla ilişkiler şirketlerinden olan İmage'ı kurar. Bir zamanlar baba Muhiddin Arif'in çalışmaya izin vermediği Betül Hanım, halkla ilişkiler dalında birçok başarı ödülü alır, yılların 'en başarılısı' seçilir üst üste.

Betul Mardin, işini ilk kez dinleyene 6 kelimeyle “Sen beni kaşı, ben seni kaşıyayım” şeklinde tarif etmektedir. Ama akademik bir dil kullanmak gerektiğinde ‘Halka İlişkiler’i, “İtibar Mimarlığı” kategorisine sokmaktadır.

1969 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Radyo ve Televizyon programcılığı dersi verdi. 1975 yılından itibaren Boğaziçi Üniversitesi Turizm Bölümü’nde ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Halkla İlişkiler konusunda dersler verdi. 1997 yılından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler bölümü öğretim üyesi de olan Betül Mardin, 1995 yılında Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği'nin (IPRA) başkanı oldu. İki’ ünvanını kazandı. IPRA Geçmiş Başkanlar Konseyi'ne başkan seçildi.

1998 yılında Anadolu Üniversitesi tarafından iletişim konusunda fahri doktor ilan edildi.

Betul Mardin, ilk evliliğini, Robert Koleji'nin bir çay partisinde tanıdığı, sonrasında babasının yanında avukatlık yapacak olan Akgün Ustalar ile 1950 yılında yaptı.1957 yılında boşandı. Bu evliliğinden Şerife Leyla adında bir kızı vardır.

Betul Mardin, 1959 Temmuzunda, tiyatrocu Haldun Dormen ile evlendi. Sekiz yıl süren bu evliliğinden, Ömer (d.1961) adında bir oğlu oldu. Bir daha da evlenmedi. Oğlu Ömer Dormen gazeteci yazar Ayşe Arman ile evlidir.

Ödülleri :

1998 - Türk Kadınlar Birliği Şişli Şubesi tarafından Cumhuriyetin 75. Yılı ödülü.

1996 - 1997 - Kongre Gazetesi[kaynak belirtilmeli], IMAGE adına, "Yılın En Başarılı Tanıtım" Ödülü.

1996 - Kadınca Dergisi "En Başarılı Kadınlar" Ödülü.

1995 – 1999 - İletişim Fakültesi Başarılı İletişimcileri Ödülü.

1994 - IPRA "GOLDEN WORLD AWARDS"

1994 - Milli Prodüktivite Merkezi "Yılın Altı İşadamı" ödülü.

1984 - Sheraton Otelleri Halkla İlişkiler ve Pazarlama Başarı Belgesi.

1983 - Sheraton Otelleri (EAME-1) Halkla İlişkiler Ödülleri.

1982 - American Hotel Birliği Halkla İlişkiler Altın Anahtar 2.liği.

1979 - Halkla İlişkiler Dünya Kongresi Özel Olay Yarışması 3.lüğü.

Betül Mardin'den Kadınlara Öğütler.

1. Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı filan değil evladım. Her sabah.

2. Hep çalışacaksın. Üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman gereken işler olacak.

3. Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku. Gündemi yakala. Her konuda kendini update et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de.

4. Evlilik ise şart değil, kafanı takma. Gerekli de değil. Hatta şöyle söyleyeyim: One problem less! (Bir problem eksik!)

5. Çocuk meselesine gelince... Ha işte, burada akan sular duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O zaman da senin çocuğun değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol.

6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben tatlı severim. Tatlıdan uzak dur diyemeyeceğim!

7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesela benim babam, hiç düşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece Ajanda'sına o gün olanları yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum.

8. Olumlu olacaksın.

9. Bazı şeyleri kabul edeceksin. Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok! Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin.

10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği ve şerefsizliği olduğunu bileceksin!!

Biyografi Haberleri