Geçtiğimiz günlerde ''Annelik matah bir şey değil'' açıklamasıyla magazin gündemine bomba gibi düşen ünlü oyuncu Billur Kalkavan, katıldığı bir magazin programında kendisine atılan çirkin mesajlardan söz etti.
Geçtiğimiz günlerde yaptığı "Her çocuk doğuran da bir ego. Anne olmak çok matah bir şey değil'' açıklamasıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Billur Kalkavan, Ali Eyüboğlu ile İlkay Buharalı'nın birlikte hazırlayıp sunduğu 'Magazin Noteri' programının konuğu oldu.
Magazin gündemine bomba gibi düşen sözlerine açıklık getiren Kalkavan, şunları söyledi: "Ben anne olmayı doğurmak olarak değiştireyim. Çünkü akışında çok da planlayarak konuşmuyor insan. Gerçekten anne olmak çok matah bir şey ama onlarınki hiç değil. Çok da bilerek kullandım o kelimeyi. Binlerce yıldır sezaryen yöntemi var ama dünyanın hiçbir yerinde sana kapris sezaryeni yapmazlar. O da bir kapris.
Canı acımasın, yok emzirmesin memeleri sarkmasın süt veremem; böyle çocuk bakılmaz. Herkes bir de üstüne alındı ünlüsü, ünsüzü, köydeki. Sen böyle değilsen üstüne alınmazsın. Bana binlerce tebrik geldi. Ne insanlar ne kadınlar neler çekiyorlar bu ülkede. Ben bütün kadınlara laf etmiş olabilir miyim. Biraz kafa çalıştırmak lazım. Ben söylediğimi söyledim. Arkasındayım da söylediğimin."
Kalkavan, kendisine atılan abuk subuk mesajlardan da söz etti. 56 yaşındaki oyuncu, bir mesajda kendisine kölelik teklif edildiğini anlattı ve ekledi: "Köleler ile ustalar... Yurt dışında çok var bu tip ilişkiler. Türkiye'de de var. Bunlar bastırılmış cinsellikten kaynaklanıyor. Adam köle olmaktan, kırbaçlanmaktan hoşlanıyor.
Ya da 'topuklu ayakkabılarınla üzerime bas' gibi. Bu tip ilişkiler dünyanın her yerinde var. Bunlar gönüllü köle. İşte adamın biri de bana attığı direkt mesajda sormuş 'köle kullanıyor musunuz' diye.''
"Çocuk öyle ezbere yapılacak bir şey değil. Çocuğu doğurmadan önce kendini ve maddi durumu ölçüp tartacaksın. Bana 'Siz çocuk sevmiyorsunuz' diyorlar, çok sevdiğim için çocuk doğurmamış olabilir miyim? Siz böyle düşüncesizce pörtletin. Sonra verin bir tane dadının eline işe dönün hemen. Ondan sonra uykusuz cadı gibi gidin işe sinir hastası olarak. Öyle insanlar gördüm, geceleri evinde uyumuyor falan. Sen de evinde kalıp çocuğuna baksaydın. Ondan sonra buna çocuk yapmak deyin. Arsız, terbiyesiz, ciyak ciyak bir sürü çocuk koşuşturuyor etrafta. Hayatta hiçbir şey bilmiyorlar, biz anne babamızdan öğrendik her şeyi. Eğitim evde, öğrenim okuldadır. Eğitim yoksa öğrenimle olmuyor. Her çocuk doğuran da bir ego, yürüyüş değişiyor şöyle bir trip, görüyorum.