Kaza, 23 Temmuz 2020’de Kandıra ilçesi D-650 Karayolu Kocabayramlar Mahallesi sapağında meydana gelmişti. Serkan Barhan idaresindeki otomobil ile karşı yönden gelen belediyeye ait Samet Koyun yönetimindeki kamyonet çarpışmış, otomobilde bulunan 7 kişiden 5’i hayatını kaybederken, 2 kişi yaralanmıştı. Otomobil sürücüsü Serkan Barhan (37), eşi Duygu Barhan (33), çocukları Göktuğ Barhan (6), Serkan Barhan’ın kız kardeşi Tuğba Kılıç (33) ile 2 yaşındaki kızı Berra Kılıç hayatını kaybetmişti.
YARGITAY KARARI BOZDU
Samet Koyun, 22 Haziran 2021’de 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada 16 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kararın ardından Yargıtay, sanığın direksiyon hakimiyetini kaybederek şerit ihlali yaptığını, kaza saatlerinde telefonla internette bağlantı kurduğunun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu raporunda tespit edildiğine yer verdi. Kaza tespit tutanağında da sanığın aracının, karşı taraftaki aracı görüp frene bastığına dair herhangi bir tespit bulunmadığı, belirtilen bu deliller değerlendirildiğinde, sanığın aracını kullandığı esnada telefonuna baktığı, bu sırada farkında olmayarak karşı şeride geçtiği ve kazanın meydana gelmesine sebep olduğu sonucuna varıldığı belirtildi.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, kaza anında sanığın telefonunun kendiliğinden internet sitesi veya uygulamalara girip girmediği gibi hususların tekrar değerlendirilmesini ve yeniden hüküm verilmesini isteyerek, kararı bozmuştu.
KOYUN, BERAATİNİ İSTEDİ
Davanın duruşması yeniden görülmeye başlandı. Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, taraf avukatları ve tutuklu sanık Samet Koyun katıldı. Gelen raporda sanığın kaza saatlerinde internette dolaştığı tespit edildi. Savunma yapan Samet Koyun, "Olay öncesinde ve sonrasında telefon kullanmadım ve internete girmedim. Bunu kabul etmiyorum. 2 yıl 6 aydır tutukluyum, beraatimi istiyorum" dedi.
Cumhuriyet savcısı Aydın Can, mahkemeye sunduğu mütalaasında, sanığın araç kullanırken internete girdiğinin tespit edildiğini belirterek, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan cezalandırılmasını istedi.
16 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mütalaaya karşı savunma yapan sanık avukatı, "Olay zamanının tam olarak tespit edilmesi mümkün değildir. Olay anı tam tespit edilemediği gibi olay anında müvekkilimin internete bağlandığının da tespiti mümkün değildir. Ayrıca telefonun kendiliğinden interneti kullanıp kullanmadığı tespiti de mümkün değildir. Bu sebeple müvekkilimin olay anında telefon kullandığı ve internete bağlandığı hususu şüphede kalmaktadır" diye konuştu. Sanık, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçunu bilinçli taksirle işlediği kanaatiyle 16 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.