Alınan bilgilere göre olay dün saat 22.00 sıralarında Tuzla Cami Mahallesi Sahilyolu Caddesi’nde bulunan bir restoranda gerçekleşti. İstanbul Barosuna kayıtlı Avukat Dilara Yıldız evine geldiğinde eski nişanlısı Oktay Dönmez (29)ile karşı karşıya geldi.
POLİS ZORUYLA RESTONA GETİRDİ
Avukat Yıldız'ı darp eden şahıs Dönmez daha sonra genç kadını silah zoruyla ilçede bulunan bir restorana getirdi. Yıldız burada vatandaşlardan yardım istedi. Bunun üzerine ihbar sonrasında olay yerine polis ekipleri sevk edildi.
BEŞ EL ATEŞ ETTİ
Polisin geldiğini gören Oktay Dönmez, belinden çıkardığı tabanca ile Yıldız'ın başına ve vücudunun çeşitli yerlerine 5 el ateş ederek Avukat Yıldız öldürdü. Oktay D.'yi (29) polis ekipleri tarafından gözaltına aldı.
CİNAYET BÜRO AMİRLİĞİNE GÖTÜRÜLDÜ
Avukat Yıldız'ın cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilirken, eski uzman çavuş olduğu bildirilen zanlı, işlemleri için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine götürüldü.
TSK İLE İLİŞİĞİ KESİLMİŞ
Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken katil Dönmez'in sözleşmeli uzman çavuş olduğu ve sözleşmesinin bitmesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesildiği belirtildi.
Öte yandan Katil Dönmez'in duruşmaları olduğu için Tuzla'da bulunmayan Avukat Dilara Yıldız'ı 10 gün boyunca evde beklediği ifade edildi.
ALIKOYDU, SENET İMZALAMAYA ÇALIŞTI
Ayrıca iddialara göre Dönmez'in genç kadını silahla alıkoyduktan sonra darp ettiği, hazırladığı senetleri imzalamasını ve otomobilini kendi üzerine geçirmesi için baskı yaptı.
TEHDİT MESAJLARI YOLLADI
Katil Dönmez'in hayattan kopardığı Avukat Dilara Yıldız’a mesajlaşma uygulaması Whatsapp üzerinden attığı mesajlar ortaya çıktı. Dönmez’in, Dilara Yıldız’a attığı mesajlarda Yıldız’ı öldüreceğini planladığını ve kendisine "Çok zamanın yok bu hayatta" diyerek tehdit ettiği görüldü.
Yıldız söz konusu mesajları Instagram üzerinden paylaşarak tehdit edildiğini duyurmaya çalıştı. Yıldız'ın paylaştığı mesajlarda, "Özür dileyerek paylaşmak ve buradan cevap vermek istiyorum. Öncelikle bu yabancı kaynaklı numaradan yazınca şikayet etsem de bulunamam sanıyorsun, rahatsın ama nasıl bulunduğunu sana yaşatarak öğreteceğim" ifadelerinin yer aldığı görüldü.
SENET İMZALATMAYA ÇALIŞTI
Dilara Yıldız'ın kız kardeşi Merve Yılmaz, ablasının memleketten döndüğü anda zanlı Dönmez’in ablasını yakaladığını anlattı. Yılmaz, olayı şu sözlerle anlattı:
"Sonra bir şekilde ablam onu kandırıyor ve buraya getiriyor, çünkü o burayı bilmiyor fakat ablam Tuzla’yı ve polis karakolunun burada olduğunu biliyor. Kurtulmak için geliyor çünkü silahı kafasına dayayıp ablamın bütün mal varlığını almak için senede imza attırmaya çalışıyor evde, ama ablam imza atmıyor. Ablam bir şekilde kandırıp buraya getiriyor kurtulmak için."
"ŞİMDİ KENDİSİ DELİ TAKLİDİ YAPIYOR"
Zanlı Dönmez hakkında uzaklaştırma kararı olduğunu anlatan Merve Yıldız, ablasının birçok kez zanlı hakkında şikayetçi olduğunu belirterek," Şimdi kendisi deli taklidi yapıyor. Deli taklidi yaparak çıkabileceğini düşünüyor ama çıkmasına izin vermeyin. Benim ablamın sesi olun. Benim ablam defalarca şikayet etti.” diye konuştu.
"ABLAM ONUN AİLESİNİN FUHUŞ ÇETESİNE ÜYE OLDUĞUNU ÖĞRENDİĞİ İÇİN AYRILDI"
Merve Yıldız, ablasının zanlıdan ayrılmasının üzerinden 5 ay geçtiğini belirterek şunları kaydetti:
“ Beş aydır ablamın uzaklaştırma kararı var, beş aydır ablamın mal varlığına el koymak için ablamı tehditler ediyor. Kendisi zaten Uzman Çavuş değilmiş. Ablam onun ailesinin fuhuş çetesine üye olduğunu öğrendiği için ayrıldı. Ama o ablamın peşini bırakmadı, sözel şiddet uyguladı. Biz izin vermezdik fiziksel şiddet uygulamasına ailesi olarak. Ben ağlamayacağım, dik duracağım çünkü kadınlar için dik duracağım”
KADINA ŞİDDETE KARŞI PAYLAŞIMLARDA BULUNMUŞ
Avukat Dilara Yıldız’ın kadına şiddete karşı sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yaptığı görüldü. Yıldız, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde paylaştığı gönderide, “Kadına yönelik her türlü şiddete hayır! Kadınlara fiziksel, sözsel ya da psikolojik olarak şiddet uygulamak insanlık suçudur. Bu çirkin suç; kültürel, dini ya da sosyal kılıflarla haklı gösterilemez” şeklinde tepki gösterdiği görüldü