Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını yayılmaya devam ederken sahte aşı, sahte PCR testi, güvensiz maske gibi skandalların da sonu gelmiyor.
Özel Düzen Laboratuvarı yetkililerince tespit edilen durumda, kendi isimleri kullanılarak sahte Kovid-19 belgesi düzenleyen bir şebeke ortaya çıktı. Halkın sağlığıyla oynayan bu şebeke mensupları ve raporları kullanan kişilerin, cinayete teşebbüsten yargılanması istendi.
İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok kentte tıbbi laboratuvarları bulunan Özel düzen Laboratuvarı, kendisi isimlerini kullanan bir şebekenin sahte Kovid-19 negatif test raporu düzenlediğini tespit etti.
Şebekenin profesyonelliği nedeniyle laboratuvarın kendi çalışanı bile ilk etapta raporun sahte olduğunu fark edemedi.
KAMU SAĞLIĞINA YÖNELİK CİDDİ BİR İHLAL
Milliyet'ten Elif Altın'ın haberine göre, görevlinin sisteme isim girdiğinde test yaptıran kişilerin kaydının çıkmamasıyla ortaya çıkan sahtecilik üzerine laboratuvar, suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
"Kamu sağlığına yönelik son derece ciddi bir tehlike söz konusudur. Eylem, sadece özel belgede sahtecilik suçunu oluşturmamakta ayrıca bulaş seviyesi son derece yüksek olan Kovid-19 hastalığının/pandeminin yayılmasına sebebiyet verme tehlikesini de barındırmakla kamu sağlığına yönelik son derece ciddi bir ihlal teşkil etmektedir."
POZİTİF KİŞİLER İÇİN HAZIRLANIYOR
Dilekçede sahteciliğin bir laboratuvar çalışanına arkadaşı tarafından gönderilen raporun incelenmesiyle anlaşıldığı anlatılarak, "Söz konusu PCR testinin kamu sağlık kuruluşlarında, kişilerde semptom olduğunda ya da gerekli şartlar oluştuğunda ücretsiz olarak yapıldığı ya da her halükârda özel sağlık kuruluşlarında 250 TL gibi cüzi bir bedelle yaptırılabildiği düşünüldüğünde sahte belgenin, PCR test sonucu pozitif yani Kovid-19 hastalığı taşıyan biri için üretilmesi ya da bu nitelikte biri tarafından kullanılması da kuvvetle muhtemeldir. Eğer durum bu ise kamu sağlığına yönelik son derece ciddi bir tehlike söz konusudur" ifadelerine de yer verildi.
OLASI KASITLA İNSAN ÖLDÜRMEYE SEBEP OLMAK
Sahte raporu hazırlayan ve kullananların toplum sağlığını tehdit ettikleri için en ağır cezaya çarptırılması gerektiğini söyleyen enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Zafer Kurgöl, "Bu durum hastalığın onlarca kişiye bulaştırılması demek. Hukukçu değilim ancak benim şahsi görüşüm cinayete teşebbüsten yargılanmalılar" dedi.
Avukat Levent Karakoç ise kasıtlı öldürmeye değinerek “Bu işi yapan ve yaptıran kişilerin suçu, “olası kasıtla insan öldürmeye sebep olmak” suçunu da teşkil etmeli. Kesinlikle burada yasal değişiklik şart.
TCK’da yer alan taksirle işlenen suçlar bölümüne bulaşıcı hastalıklarla ilgili kısım eklenerek yasal düzenleme yapılmalı.
Bu insanlar yasal tedbirlere uymadan dışarı çıkmaları halinde taksirle yaralama veya ölüme neden olma suçlarından yargılanmalı" değerlendirmesini yaptı.