BM Kudüs Kararında Bosna Hersek Neden Çekimser Oy Kullandı

Washington’a “Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımaktan vazgeçme” çağrısı yapan karar tasarısı, ABD’nin tehditkar açıklamalarına rağmen, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 9’a karşı 128 oyla kabul edildi.

Washington’a “Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımaktan vazgeçme” çağrısı yapan karar tasarısı, ABD’nin tehditkar açıklamalarına rağmen, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 9’a karşı 128 oyla kabul edildi.

Öte yandan oylama sonucunda en dikkat çeken ülkelerden biri de Bosna Hersek oldu. Bosna Hersek'in çekimser oy kullanması tepkilere neden oldu.

Türkiye ile Yemen’in sunduğu, Amerika Başkanı Donald Trump’a Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararından vazgeçme çağrısı yapan karar tasarısı, Washington yönetiminin ısrarlı tehditlerine rağmen, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yapılan oylamada kabul edildi. Oylamaya 172 ülke katılırken, Filistin yanlısı karar, 9 “Hayır” oyuna karşılık 128 “Evet” oyuyla kabul edildi. Karar bağlayıcı olmasa da, güçlü bir mesaj verilmesi ve dayanışma sergilenmesi açısından önem taşıyor.

Dayanışma vurgusu
Oylamanın ardından Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki ile birlikte kameralar karşısında soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kararın ezici çoğunlukla alındığına dikkat çekti, Filistin ve Kudüs’ün statüsüyle ilgili bir dayanışma ortaya konulduğunu söyledi. Türkiye’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistin konusuna sahip çıkmaya devam edeceğini dile getiren Çavuşoğlu, “Türkiye olarak bundan sonra 1967 sınırlarıyla Filistin devleti ve Doğu Kudüs’ün de Filistin’in başkenti olarak kabul edilmesi konusunda daha çok çaba sarf edeceğiz” diye konuştu. Çavuşoğlu, BM üyesi ülkelerin, oylama sonucuyla egemenliğin ve onurun satılık olmadığını gösterdiğini de vurguladı.

Riyad el-Maliki de, oylama sonucunu “zafer” şeklinde tanımladı. Maliki, “Bu bir zaferdir. Bugün Kudüs konusunda yeni bir sayfa açıyoruz” ifadesini kullandı. Oylamanın, ABD ve İsrail tehditlerine rağmen yapıldığına dikkat çeken Maliki, “Tehditler bir şeyi değiştirmedi. Kudüs Filistin’in başkentidir ve bu gelecekte de böyle olacak. Tehditler umurumuzda değil. Oylama  öncesinde tehdit ettiler ama oylama sonucu kanıttır” değerlendirmesini yaptı.

‘Açık ihlal’

Kudüs tasarısı, Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu ile Yemen’in BM Daimi Temsilcisi Halid Hüseyin Muhammed Elyemeni imzasıyla Genel Kurul Başkanı Miroslav Lajcak’a sunulmuştu. Oturumu Lajcak açarken, ilk konuşmayı da Elyemeni yaptı ve ABD’nin uluslararası topluma karşı çıkmaya devam ettiğini, Kudüs’ün demografik yapısının değiştirilmek istendiğini belirterek, tüm barışçıl ülkelere lehte oy verme çağrısında bulundu. Elyemeni, Trump’ın kararının Filistin halkı ve Arap ülkelerinin yanı sıra tüm dünya müslümanları ve hıristiyanlarının haklarına karşı açık ihlal niteliği taşıdığını vurguladı. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki de, Başkan Donald Trump’ın kararının, Amerika’nın Ortadoğu barış sürecinde arabulucu olma statüsünü etkilediğini söyledi. Maliki, kararın sadece İsrail hükümetinin “sömürgeci” planlarını hayata geçirmeye yaradığını belirtti.

BOSNA HERSEK'İN ÇEKİMSER KALMASI DİKKAT ÇEKTİ

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi, Birleşmiş  Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD  Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı için yapılan  oylamada çekimser oy kullandı.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Sırp Üyesi Mladen Ivanic'in ofisinden  yapılan yazılı açıklamada, BM Genel Kurulu'ndaki oylamada çekimser oy kullanma  kararı alındığı belirtildi.

1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı'nın ardından imzalanan  Dayton Barış Antlaşması çerçevesinde kurucu halkların (Boşnak, Hırvat ve Sırp)  temsilcileriyle Üçlü Başkanlık Sistemi'ne göre yönetilen Bosna Hersek'in çekimser  oy kullanması tepkilere neden oldu.

Bosna Hersek'in çekimser oy kullanmasına ülkedeki iki entiteden biri  olan Sırp Cumhuriyeti (RS) Başkanı Milorad Dodik'in Ivanic'e gönderdiği "İsrail"  konulu talep mektubunun etkili olduğu belirtildi.

Yerel medyada yer alan haberlere göre, Dodik, İvanic'e gönderdiği  mektupta "İsrail ve RS arasında dostluk ilişkileri var. Bosna Hersek de bu  diplomatik ilişkileri bozacak her türlü gelişmeye engel olmalı." ifadelerine yer  verdi.

Dodik mektubunda İsrail ve Filistin arasındaki gerginliğin sakin bir  ortamda çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Dragan Covic ve Konseyin Boşnak  Üyesi Bakir İzetbegovic, henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.

Tehdidi yineledi

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Niki Haley, oylama öncesi “BM’nin uzun yıllardan beri İsrail düşmanı olması kabul edilemez. ABD, Kudüs’e büyükelçiliğini taşıyacaktır. Bunu bizden ABD halkı istiyor ve doğru olan da budur. Hiçbir oylama bunu değiştirmeyecektir. Ama bu oylama, Amerikalıların BM’ye nasıl baktığı ve bizim, bize BM’de saygısızlık yapan ülkelere nasıl baktığımız konusunda bir fark yaratacaktır” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler’i, yardımları kesmekle tehdit eden Haley, ABD’nin, BM’ye en büyük katkıyı yapan ülke olduğunu, bu denli saldırılmayı haketmediğini vurguladı, “Amerikan halkının, saygısızlık görme önceliği için ödeme yapmak istemeyeceği” nitelemesini yaptı. Haley, “Yatırımımıza karşılık daha fazlasını talep etme hakkımız var. Şayet yatırımımız başarısız olursa, bunu, daha verimli yerlere harcama hakkımız var” dedi.

İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Danny Danon da, tasarıya destek veren ülkelerin “Filistinlilerin kuklası” olduklarını öne sürdü.

Kentin çok dinli kumaşı bozulmamalı

Oylama öncesinde söz alan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Trump’ın, Washington’ın kararına karşı oy vereceklere mali yardımı kesme tehdidini “zorbalık” diye niteledi. Bakan Çavuşoğlu, “Bu toplantı öncesinde BM üyesi bir ülke diğer bütün BM üyelerini tehdit etti. Hepimizin hayır oyu kullanması istendi ya da sonuçlarına katlanmamız söylendi. Bazıları ise gelişme yardımlarının kesilmesiyle tehdit edildi. Bu kabul edilemez. Bu tehdittir ve bu grup buna boyun eğmeyecektir. Ülkelerin oylarının satın alınabileceğini düşünmek ahlaki değildir. Biz korkmadık! Güçlü olabilirsin, ama bu seni haklı yapmaz!” dedi.

Hukuk çiğnendi

ABD’nin Kudüs kararını uluslararası hulukun çiğnenmesi ve evrensel değerlere akıl almaz saldırı olarak niteleyen Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“Bugün şunu hatırlatmak önemli; Filistinliler yalnız değildir. Filistinlilerin 1967 sınırlarını ve Doğu Kudüs başkentiyle devlet kurma hakkı vardır. Fakat BM üyesi ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması tüm BM kararlarına uluslararası kararlara evrensel değerlere aykırıdır. Kudüs üç din için de kutsal bir kenttir. Tüm insanlığın sorumluluğudur tarihi sorumluluğunu korumak. Kentin çok kültürlü, çok dinli kumaşı bozulmamalıdır. İki devletli bir çözüm gerekir.”

Gündem Haberleri