Hormon salgılanmasını etkiler
Terlediğinizde, çevrenizdeki insanların size karşı olan davranışlarını etkileyen çeşitli kimyasallar da salgılamış olursunuz. İlginç bir araştırma sonucunda, erkeklerin terleriyle birlikte salgıladıkları kimyasallara maruz kalan kadınların, o erkeklere karşı ilgi duymaya başladığı ortaya çıkarılmıştır. Yani teriniz, insanlarla olan etkileşiminizde de büyük rol oynamaktadır.
Serinlemek zorlaşır
Terin temel görevlerinden biri de vücut ısısını dengelemektir. Terlemediğiniz takdirde başınız döner, vücudunuzun çeşitli bölgelerine kramplar girer, mideniz bulanır ve ateşlenirsiniz. Ter olmadan vücut ısınızın dengelenmesi güç olacağından, yükselen ateşiniz ciddi sağlık problemlerine yol açacaktır.
Cildi kurutur
Ter, cilt için iyi bir nemlendiricidir. Cildin nem dengesini korur. Eğer terlemezseniz, kuru bir cilde sahip olursunuz ve nemlendirmek için çaba göstermek zorunda kalırsınız.
Terlemek, cilt gözeneklerinizi açarak kirlerinden arındırır. Yani ter, aynı zamanda antibakteriyeldir. Terlemezseniz cildinizde sivilce, siyah nokta, leke gibi problemler yaşamanız kaçınılmaz olacaktır.
Duygu aktarımı azalır
Stres ya da korku anlarında terlersiniz. Acı ya da çok baharatlı yiyecekler tükettiğinizde de, vücudunuzun mekanizması devreye girerek sizi serinletmek için terler. Yani aslında ter, sizin hem kendi vücudunuzla hem de başkalarıyla olan iletişiminizin bir yoludur. Terlemediğiniz takdirde başkalarının duygularını anlamakta güçlük çekersiniz ve kendinizin ne hissettiğinizi anlamanız da zorlaşır.
Hızlı karar verirsiniz
Uzmanların yapmış olduğu bir araştırmaya göre insanlar, endişeli olma durumunda terlediklerinde riskli tercihlerde bulunuyor. Hem karar verme süresi uzun oluyor hem de riskli seçimler yapılıyor. Terlemediğiniz durumlarda ise daha hızlı ve kolay karar verir, risksiz seçimler yaparsınız.
Böbrek problemleri yaşarsınız
Uzmanlara göre terlemek, özellikle spor yaparken ter dökmek, böbrek sağlına fayda sağlıyor. Böbrek taşı oluşma tehlikesini azaltıyor. Efor sarf edilerek gerçekleşen terleme, böbreklere giden sodyum miktarını azaltarak taş oluşması riskinin önüne geçerken, kan hacmini artırarak kalp hastalıkları riskini de önlemeye yardımcı oluyor.