Anadolu'nun pek çok yerinde, az da olsa kullanılan, unutulmaya yüz tutmuş bir sözcüktür börü, ve tam olarak "kurt" demektir. Türk Dil Kurumu sözlüklerinde ve internet sitesinde bir bilgi yok börü hakkında, fakat Asya Türk devletlerinde halen kullanılmaktadır. Örneğin Kazaklar, at binme becerilerini sergiledikleri bir oyun oynarlar Gök Börü (veya Gökbörü). Türk Mitolojisinde yüz yılda bir geldiğine inanılan kurdun adıdır aynı zamanda Gök Börü.
BÖRÜ NEDİR?
Börü, eski Türkçe'den gelen sözlük anlamı ile kurt, yiğit, bahadır ve cesur anlamına gelmektedir. Kurt anlamına gelen bu ifade, mitolojik bir ifade de vermektedir. Yalnızca hayan olan kurt değil kutsal bir varlık olarak kabul edilen kurt için de kullanılmaktadır.
Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor adlı eserlerinde sık sık bahsettiği, kürşad’ın 40 çerisinden biri olan kadim Türk savaşçıdır. Türkçe’de bir çok anlam içeren kelimedir. Kimi zaman at üzerinde arkasını dönerek ok atabilen savaşçıları kimi zaman yiğit güreşçileri kimi zaman ise tanrı dağı eteklerinde gezdiğine inanılan gök tanrılarını ifade etmek için kullanılmıştır. Çin kaynaklı Ergenekon destanı yazıtlarında, Türklere yol göstermek için gökten gelen bozkurt tanrıyı ifade etmiştir.
Cümle içinde kullanımına verilebilecek örnekler:
Kış gelir, börü iner köylere, sessiz karaltılar gibi dolanırlar ara yollarda, bahçelerde.
Bir iddiaya göre, Selahaddin Eyyubi'nin kız kardeşlerinden birinin kocasının adı da Börü'dür.
Bir oğlu olduğunu söyledi. İsmi ne olacak diye sordum, hiç düşünmeden "Börü" dedi. Pek bir modern bulduğumu söyledim. "Yok değil" dedi, "hatta oldukça eski, unutulmuş bir isim, yeniden yaşayacak oğlumla" diye de ekledi.
Bu sabahki toplantımızın konusu, yeni kazandığımız müşterilerimize yapacağımız sunumları iki takım halinde hazırlamak. Herkes burada değil mi? A-a... Börü bey yok, yine hastalandı mı acaba Firdevs Hanım? Bir arayalım da soralım annesinden. O gelmezse bir kişi eksik başlayacağız çalışmaya, sonradan dahil olması mümkün değil, çünkü yapacağımız işler biraz karışık.