Buna “tefvîz-i talak” denir. Tefvîz, nikah akdi esnasında olabileceği gibi, evliliğin devam ettiği bir zamanda da yapılabilir. Nikah akdi esnasında tefvîz olacaksa bu, kadının o sırada bu hakka kendisinin de sahip olmasını şart koşmasıyla olur. Kadın bu hakka nikah kıyılırken mesela “boşama yetkisi elimde bulunup, dilediğim zaman kendimi boşama şartıyla evleniyorum” demesi ve erkeğin de bunu kabul etmesi ile sahip olur. Yani talakın devri teklifinin önce kadın tarafından yapılıp erkeğin daha sonra kabul etmesi gerekir. Bu şekliyle boşama yetkisini alan kadın dilediği zaman boşanabilir (bkz. Fetâvây-ı Hindiyye, I, 387 vd. ; İbn Âbidîn, Reddü’ l-Muhtâr, II, 276).
Tefvîz-i talâk, evlilik devam ederken de olabilir. Erkek, eşine, “Sen muhayyersin. Beni veya boşanmayı tercih edebilirsin. İstersen kendini boşayabilirsin, evliliğe devam konusunda karar senin.” gibi sözler ile boşama hakkını verebilir. Kadın bu tür sözlerle kendisine verilen boşama yetkisini aynı mecliste kullanmazsa hakkını kaybeder. Ancak boşama yetkisi “kendini her ne zaman istersen boşayabilirsin” gibi umumi bir ifade ile verilirse, kadın bu hakkı sözün söylendiği meclisle sınırlı olmadan istediği zaman kullanabilir (İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut, IV, 68-71). Kadın, ister nikah esnasında isterse evlilik devam ederken elde ettiği boşanma yetkisini kullanmak zorunda değildir. Kadın kocasının verdiği bu yetkiyi baştan kabul etmeyeceği gibi, sonradan kendi rızasıyla da iade edebilir. Bu yetkiyi kocasına iade eden kadın tefvîz yoluyla elde etmiş olduğu boşanma hakkını yitirmiş olur (Bilmen, Hukûkı İslamiyye Kâmusu, İstanbul, II, 259).
İmam Şâfiî’ye göre ise tefvîz/temlik de vekâlet gibidir. Kadın, kendini boşamadıkça erkek istediği zaman onu azledebilir (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-Müctehid, II, 71-73; Serahsî, el-Mebsût, VI, 196-197; Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, VII, 414-424).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı