Bu rahatsızlık ilerleyen zamanlarda çok ciddi ruhsal problemlere neden olabileceği için erken teşhis edilmesi ve tedavi olunmayı büyük önem taşımaktadır.
Anksiyetenin en büyük nedeni stres altında olmaktır.
Kişide anksiyete şüphesi sezildiğinde gerekli testler ve işlemler yapılarak tanı koyulur ve tedavi uygulanır.
Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde başlayan anksiyete, fark edilmezse hızla ve sinsice yayılır. Fark edilmesi de genel olarak ileriki yaşlarda olur.
Genel olarak stres altında çıkan bu durumun tek nedeni stres de değildir. Kişinin travmaları, karakter özellikleri ve beyin geliminde yaşanan bazı durumlar da anksiyeteye neden olabilir.
Anksiyete “Aşırı kaygı” olarak açıklanır ve bu rahatsızlık kişinin kendisi tarafından da fark edilebilir.
Aşırı kaygı, yani anksiyete bozukluğu yaşayanlar, dışarıdan çok sakin ve dingin görünebiliyorken iç dünyalarında çok fazla korku ve endişe yaşarlar.
Bu rahatsızlığa sahip olanlar, tepkilerinin ve düşüncelerinin aşırı olduğunun farkına varsalar da bir rahatsızlık gibi düşünmezler ve önemsemezler.
Kişinin kendisi de çevresindeki insanlar da bu kişiyi aşırı stresli ya da evhamlı olarak adlandırırlar.
Ansiyete bozukluğu yaşayan kişiler ufacık şeylerde irkilir, konsantrasyon ve dikkat toplayamama gibi problemler yaşarlar.
Sokağa çıkmaktan, toplu taşımaya binmekten, minicik bile olsa hayvanlardan korkan bu kişiler, tedavi olmadıkları taktirde sosyal hayattan tamamen izole olabilirler.