Peki bağışıklığa zarar veren besinler neler? Bu süreçte nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Diyetisyen Ferdi Öztürk, konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Beslenme düzeni ve egzersiz ne kadar önemli ise kişinin uyku saati ve kalitesi de bağışıklık sistemimiz için çok önemlidir.
Evde kaldığımız bu dönemlerde sabaha kadar oturuyor, gündüz yatıp gece ayakta kalabiliyoruz.
Gece uyurken vücuttan salgılanan hormonal sıvılar yeteri kadar salınamadığı için kişinin vücut direncinin düşmesine ve enfeksiyonlara yakalanmasını kolaylaştırıyor.
Mümkün olduğunca gece uykusunu tercih edip ortalama 6-8 saat uyumaya çalışalım.
Basit şekerler sindirilmeden direkt kana geçerler. Gıda sanayisinde özellikle kek, börek, pasta, meşrubat, şekerlemelere katılan basit şekerler kan şekerini hızlı yükseltir.
Yüksek kan şekeri vücuda yerleşmeye çalışan virüs ve bakterilerileri tanıyan özel reseptörlerin hassasiyetini azaltarak bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur.
Bu sebeple basit şeker ve basit şeker içeren besinlerden uzak duralım.
Oksijeni bol olan hava temiz havadır. Nefes alırken akciğerlerimize dolan oksijen kanın temizlenmesini sağlar. Evde kaldığımız bu zamanlarda nefes alıp verdikçe hava kirlenir. Uzun süre kapalı alanda kalmak yorgunluk ve halsizlik yapar. Evimizde odalarımızı sık sık havalandırmak vücut direnci için önemlidir. Hava sirkülasyonu sağlanmazsa bağışıklık sistemi zayıflar.
Çok uzun süre aç kalmak vücudun yeteri kadar enerji alamamasına ve şeker dengesinin bozulmasına neden olur. Bu durum bağışıklık hücrelerinin yeteri kadar enfeksiyonlarla savaşamamasına neden olur.
Bu süreçte 4-6 saatte bir mutlaka sağlıklı besinler seçerek enerji alınmalıdır.
Margarin veya trans yağ katılarak satılan işlenmiş ve paketlenmiş tüm ürünler vücudun enfeksiyonlarla savaşmasını zorlaştırır.
Sağlığa zararlı olan bu yağlarla yapılmış pizza, cips, patlamış mısırlar, patates kızartması, dondurulmuş yemekler, mayonez ve hazır köfte, salam, sucuk gibi işlenmiş etler özellikle viral salgının olduğu bu dönemde kesinlikle tüketilmemelidir.