Güney Asya kökenli olan hayatları boyunca sürekli konar göçer bir hayat benimseyen Abrojinler kabilesi kendilerine has dünyaları ile herkesten yaşıyorlar.
Güney Asya kökenli olan hayatları boyunca sürekli konar göçer bir hayat benimseyen Abrojinler kabilesi kendilerine has dünyaları ile herkesten yaşıyorlar.
Mızrak, kano ve bumerang ile avlanan aborjinler, meyve ve sebze toplayıcılığı yaparak geçimlerini ve hayatlarını sürdürürler.
Aborjinler kendilerini yaşadıkları toprakların sahibi olarak görmüyorlar. İnançlarına göre, bu toprakları ataları ve efsanevi varlıklar adına kolluyorlar ve kullanıyorlar. İnandıkları varlılkara ise Düş Zamanı olarak adlandırılıyor.
İlginç yaşam tarzları ve gelenekleri ile hala daha Avustralya'nın bazı kesimlerinde hayatlarını sürdüren Abrojinlerin hiçbir kabilede olmayan geleneği mideleri alt üst ediyor.
Mardudjara Aborjinleri en şok edici çocukluktan erkekliğe geçiş döneminde uyguladıkları adet ile bilenen kabilede erkek çocuklarının iş bir hayli zor.
10 veya 12 yaşlarına gelen bir oğlan çocuğu ön dişini söktürür ve ön dişlerinin üstündeki yumuşak doku bölgesini deldirir ve sembolik olarak ölü farz edilen çocuk sonra diğer erkekler tarafından vahşi doğaya götürülerek sünnet edilen çocuğun ağzına sünnet kesilen parça koyulur ve çiğnemeden yutması beklenir.
Sonra penisinin yan tarafı uzunlamasına kesilir ve kanı arınması için ateşe damlatılırlar ardından penisin alt kısmına idrarlarını yaparlar.
Sünnet töreninden sonra orada bulunan tüm erkekler avlanmaya gider ve kampa kana bulanmış şekilde yiyecekle dönerler ve erkek çocuk da yetişkin bir erkek olarak yeniden doğmuş kabul edilir.