Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, içinde bulunduğumuz kış mevsiminde bulaşıcı hastalıkların yaygınlaştığını belirterek el hijyeninin önemini vurguladı ve 30 saniye kuralını anlattı.
El hijyeninin yeteri kadar sağlanamadığı takdirde enfeksiyonlara davetiye çıkarıldığını ifade eden Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, el yıkama ile belirli oranda enfeksiyonların önüne geçilebileceğini söyledi.
HANGİ SABUNU KULLANMALI?
El hijyenini sağlamak için fırsat buldukça ellerin yıkanması gerektiğini söyleyen Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, özellikle sosyal hayatta el temasını gerektiren alışveriş, toplu taşıma araçlarını kullanma, para alıp verme gibi tüm rutin işlemlerden sonra el temizliği için su ve antimikrobiyal olmayan katı/sıvı sabun kullanılabileceğini belirtti.
İDEAL SÜRE NE?
Günlük aktiviteler sırasında cilde bulaşan mikroorganizmaların, sabun ve su ile ellerin yıkanması durumunda ciltten tamamen uzaklaştırılabileceğini ifade eden Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, şunları söyledi: “Eller mutlaka uygun sabunla yıkanmalı ve yıkama süresi en az 30 saniye olmalıdır. Ayrıca ellerde gözle görülür bir kirlenme olduğunda da antimikrobiyal sabun kullanılabilir. Önce eller su ile ıslatılarak yıkanmaya başlanmalı. Ellere 3-5 ml sabun alınıp en az 15 saniye süre ile eller ovalanmalıdır. Ellerin ve parmakların tüm yüzeyinin sabunla kaplanmış olmasına dikkat edilir. Eller su ile durulanır ve tam olarak kurulanır.”
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, içinde bulunduğumuz kış mevsiminde bulaşıcı hastalıkların yaygınlaştığını belirterek el hijyeninin önemini vurguladı ve 30 saniye kuralını anlattı.
El hijyeninin yeteri kadar sağlanamadığı takdirde enfeksiyonlara davetiye çıkarıldığını ifade eden Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, el yıkama ile belirli oranda enfeksiyonların önüne geçilebileceğini söyledi.
HANGİ SABUNU KULLANMALI?
El hijyenini sağlamak için fırsat buldukça ellerin yıkanması gerektiğini söyleyen Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, özellikle sosyal hayatta el temasını gerektiren alışveriş, toplu taşıma araçlarını kullanma, para alıp verme gibi tüm rutin işlemlerden sonra el temizliği için su ve antimikrobiyal olmayan katı/sıvı sabun kullanılabileceğini belirtti.
İDEAL SÜRE NE?
Günlük aktiviteler sırasında cilde bulaşan mikroorganizmaların, sabun ve su ile ellerin yıkanması durumunda ciltten tamamen uzaklaştırılabileceğini ifade eden Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, şunları söyledi: “Eller mutlaka uygun sabunla yıkanmalı ve yıkama süresi en az 30 saniye olmalıdır. Ayrıca ellerde gözle görülür bir kirlenme olduğunda da antimikrobiyal sabun kullanılabilir. Önce eller su ile ıslatılarak yıkanmaya başlanmalı. Ellere 3-5 ml sabun alınıp en az 15 saniye süre ile eller ovalanmalıdır. Ellerin ve parmakların tüm yüzeyinin sabunla kaplanmış olmasına dikkat edilir. Eller su ile durulanır ve tam olarak kurulanır.”
GRİPTEN KORUNMANIN 10 YOLU
1- En etkili yol grip aşısı olmaktır. Özellikle yukarıda belirttiğimiz risk grubunda olan kişiler mutlaka aşılanmalıdır.
2- Aşı yapılması sadece gribe karşı koruma yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların ( Bronşit ve zatürre gibi ) gelişmesi de önlenmiş olacaktır.
3- En iyi ikinci koruma yöntemi sağlıklı beslenmektir. Sağlıklı beslenmek dediğimizde hemen aklımıza bol salata, meyve gibi yiyecekler gelebilir. Fakat özellikle kış aylarında bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerden beslenmemiz gerekecektir.
4- Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için C vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir. Limonlu ve zeytinyağlı salatalar ve özellikle taze portakal ve mandalina mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise Ispanak, kuzu ve sığır eti, badem, mantar, kabak çekirdeği, susam, fasulye, kuru fasulye, bezelye, kabak, hindi eti ve tavuk göğüs eti tüketebiliriz.
5- Grip en çok soluduğumuz havadan geçer. Bu nedenle havalandırması yetersiz ve çok kalabalık ortamlardan uzak durmamız bizi gribe karşı koruyacaktır.
6- Gribin bulaşmasının bir diğer yolu da ellerimizdir. Özellikle dışarıda dolaşırken veya bir mağazada, alışveriş merkezinde gezinirken, ellerimizle dokunabileceğimiz nesnelere ( asansör düğmesi, merdiven tutacakları, kapı kolları, yaslanılabilen duvar gibi yüzeyler, duraklarda bulunan direkler gibi ) dokunmamaya özen gösterelim veya dokunacaksak elimize bir peçete alarak onunla dokunmak ve sonrasında bu peçeteyi hemen çöpe atmak iyi olacaktır. Hastalığın en sık eller ile bulaştığını unutmayalım ve dışarıdayken ellerimizi asla ağız ve burun bölgesine götürmeyelim. Götüreceksek mutlaka temiz bir kağıt peçete kullanalım.
7- Ellerimizi sık sık yıkamaya çalışmalıyız ve çalıştığımız yerde kendimize özel bir bardağımız yoksa tek kullanımlık bardakları tercih etmemiz mikropların bulaşmasını engelleyecektir. Ayrıca çalıştığımız ortamda kullandığımız kalem gibi kırtasiye malzemelerine de itina ile yaklaşmalıyız. Mümkünse kendimize özel olanlarını sadece kendimiz kullanmaya gayet etmeliyiz.
8- Yolda karşılaştığımız yakın tanıdığımız bile olsa arkadaşlarımızla asla öpüşmememiz gerekir. Çünkü o bizim hasta olup olmadığımız ne de biz onun hasta olup olmadığını bilmiyoruz. Siz öpüşüp sarılmak için hamle yaparsanız, karşınızdaki kişi hasta bile olsa bazı durumlarda nezaketen kendini geri çekemeyebilir. Bu durumda hastalık kendiliğinden yayılmaya olanak bulur.
9-Başkalarının sağlığı için eğer hapşıracak veya sümküreceksek mutlaka temiz kağıt bir peçete kullanıp bunu da hemen çöpe atmamızda yarar vardır.
10- Kış aylarında giyim tarzımız da vücut direncimizin düşmesine neden olabilir. Bu nedenle ne derece zor olsa bile kapalı ve sıcak bir ortama girdiğimizde üzerimizdeki fazla olan palto ceket gibi giysileri çıkararak dışarı çıkarken de bunları giyerek vücudumuzun lüzumsuz yere terlemesine veya soğukta kalmasına müsaade etmemeliyiz.”