Bu Sene Üniversite Sınavı Nasıl Olacak

Bu sene üniversite sınavı nasıl yapılacak. YGS ve LYS birleşti mi kalktı mı. Yeni Sistem nasıl olacak. ÖSYM ve YÖK'ten yeni sistem açıklaması.

Bu sene üniversite sınavı nasıl yapılacak. YGS ve LYS birleşti mi kalktı mı. Yeni Sistem nasıl olacak. ÖSYM ve YÖK'ten yeni sistem açıklaması. Tüm detaylar bolgegundem.com'da. 

Üniversite sınavında YGS-LYS ayrımı kalkıyor!  Üniversite giriş sınavında yeni sistem nasıl olacak? YGS ve LYS kalkacak mı? Yeni üniversite sınavı nasıl yapılacak? YGS ve LYS'nin yerine gelecek olan yeni üniversite sınavının nasıl olacağı milyonlarca kişi tarafından araştırılmaya devam ediyor. Konu ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın açıklama yapmasının ardından YÖK ve MEB'ten ard arda yeni açıklamalar gelmeye devam ediyor. Alınan son dakika bilgisine göre, YÖK'ten, üniversite sınavında Yükseköğretime Geçiş Sınavı ve Lisans Yerleştirme Sınavları ayrımının ortadan kalkacağı, yükseköğretim programlarına sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanları ile girileceği bildirildi. Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Üniversite giriş sisteminin aksayan taraflarını gidererek sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın ve sade bir sistemi amaçlıyoruz." dedi. YGS ve LYS ayrımı kalkacak. YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç:Üniversite giriş sınavı bir hafta sonunda başlayıp bitirilecek. İşte üniversite sınavı için YGS ve LYS'nin yerine gelen yeni sistem ile ilgili MEB ve YÖK'ten gelen açıklamalar....

Üniversiteye giriş sisteminde sadeleştirme modeliyle, marttaki YGS ve hazirandaki LYS'nin kaldırılarak, haziranda bir hafta sonu tek sınav yapılması planlanıyor.

MEB'TEN YENİ ÜNİVERSİTE SINAV SİSTEMİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMA

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 4 Eylül Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Sivas Merkez İlçe 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, bu yola halkın ve Hakk'ın rızasını kazanmak için çıktılarını söyledi. Hükümetleri döneminde yapılan yatırımlara değinen Yılmaz, bundan sonra yılmadan, yorulmadan daha çok çalışmak gerektiğini vurguladı. Yılmaz, hükümete geldikleri günden bu yana kişi başına düşen milli gelirin, ihracaatın, sağlıkta memnuniyetin arttığını dile getirerek, eğitimin de çağın gereklere uygun değiştiğini, geliştiğini ve tecrübeler ışığında da güncellendiğini bildirdi.

Türkiye'nin bir çok ülkeden daha iyi noktaya gelmesinin sebebinin eğitim olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye'de eğitimin iyi bir yolda gittiğini söyledi. Yılmaz, değişen sınav sistemleriyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Üniversite giriş sistemiyle ilgili de bir değişiklik var. Üniversite giriş sisteminin aksayan taraflarını gidererek sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın ve sade bir sistemi amaçlıyoruz. Eğitim öğretimin bütün kademelerinde öğrencinin üzerindeki stresi azaltmak ana gayemizdir. Öğrenci stres içinde olursa başarıyı yakalayabilmesi mümkün değildir. Uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamada gerçekleştirilmektedir. Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayındadır. Sınavlar 3 hafta sonuna yayılmakta ve toplam 5 gün sürmekteydi. YÖK tarafından yapılan yeni düzenlemeyle sınav bir hafta sonunda gerçekleştirilecektir. Yani cumartesi başlayacak, pazar günü öğlen bitecek.

Diğer bir önemli değişiklik, puan türleriyle ilgilidir. Şu an var olan 18 puan türü yönetilmesi gereken süreci zorlaştırmakta ayrıca bazı programlar için aday havuzunu daraltmaktaydı. 18 puan türü azaltılacak ve az sayıda adayın girdiği dil puanı dışında temel olarak sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türleri olacaktır. Sayısal, sözel, eşit ağırlık bir de dili katarsak 4 puan türü olacak. Artık eskisi gibi 18 puan türü olmayacak. Yeni sistemde bir diğer önemli değişiklik de şudur, Türkçe ve matematik sınavın merkezinde olacak. Bu diğer müfredatın sorulmayacağı anlamına gelmemektedir.

Milli Eğitimin müfredatı daha önce olduğu gibi sorgulanmaya devam edecektir. Yine baraj puanı da olacaktır. Sınavda YGS ve LYS ayrımı kalkacaktır. Yüksek öğrenim programlarına sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanlarıyla girilecektir. Belirli alanlarda uygulanmakta olan başarı sıralaması bundan sonra da aranacaktır. Hangi alanlardı? Tıpta vardı, hukukda vardı, mimarlıkta vardı, eğitim fakültelerinde vardı. YÖK yeni düzenlemeyle sınavı öğrencilerimiz, aileleri, rehber hocaları için daha yalın, daha sade ve daha sistemli yönetilebilir bir hale getirmeyi hedeflemektedir."

YÖK'TEN YGS VE LYS AÇIKLAMALARI

Yükseköğretim Kurulundan (YÖK)  yapılan bilgilendirmeye göre, çalışmaların tamamlanması halinde üniversite sınavında yapılacak değişiklikle YGS ve LYS ayrımı kalkacak. YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç:Üniversite giriş sınavı bir hafta sonunda başlayıp bitirilecek. Öğrenciler, yükseköğretim programlarına sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanları ile girecek. Toplam 4 puan türü olacak ve baraj puan uygulaması yine devam edecek. Belli alanlarda, uygulanan başarı sıralaması şartı da aranacak.

4 PUAN TÜRÜ OLACAK!

Diğer önemli değişiklik ise puan türlerinde gerçekleşecek. Halen uygulanan 18 puan türünde azaltmaya gidilecek. Bunlar, çok az sayıda adayın girdiği dil puanı dışında, temel olarak sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türleri olacak fakat her bir puan türünde temel Türkçe ve temel matematiğin katkısı bulunacak. Yeni sistemde Türkçe ve matematik, bu sınavın merkezinde olacak. Öte yandan, üniversite sınavında sorular, önceden olduğu gibi Milli Eğitim müfredatından oluşacak.

YÖK'TE ÜNİVERSİTE "GİRİŞ İÇİN DAHA YALIN" MODEL ÇALIŞMASI

YÖK Başkanı Saraç, üniversiteye girişte sınavsız bir modelin söz konusu olmadığını, merkezi sınavın bu yıl yine gerçekleştirileceğini belirterek "Giriş sistemini daha yalınlaştıran, daha sade bir sınav sistemine yönelik bir hazırlığımız var." dedi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversite giriş sisteminde bir çalışma yapıldığı yönündeki açıklamalarına ilişkin, değerlendirmelerde bulundu. Üniversiteye giriş sistemindeki merkezi sınavların fırsat eşitliğini ve adaleti temin ettiğine yönelik daha önceki açıklamalarını hatırlatan Saraç, "Anadolu'nun herhangi bir yerinden gelen imkanları sınırlı bir çocuk, bu merkezi sistemle Türkiye'nin en başarılı üniversitelerine girebiliyor. Demek ki adil bir düzenek." dedi.

Yükseköğretim sisteminin bütünüyle çok dinamik bir sürece sahip olduğunu, bu nedenle üniversite giriş sisteminde de aksayan ya da iyileştirmeye ihtiyaç duyulan taraflar için YÖK'te bir yıl önce bir çalışma başlattıklarını ve zaman zaman Cumhurbaşkanına arz ettiklerini belirten Saraç, şöyle devam etti:

"Üniversiteye girişte sınavsız bir model bugünkü şartlarda söz konusu olamaz. Sosyal adaleti sağlayan merkezi sınav bu yıl yine gerçekleştirilecek. YÖK'teki çalışmamız, sınavsız geçişe yönelik değil, mevcut merkezi yerleştirme ve merkezi sınavın aksayan taraflarını gidermeye, iyileştirmeye dönük ama özellikle yalınlaştırma ve bu sınavların yönetimini daha kolaylaştırmaya yönelik. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok haklı olarak dile getirdiği gibi öğrencilerin üzerindeki sınav baskısını azaltmamız gerek."

"Aileler kesinlikle tedirgin olmasın"

Yükseköğretimde üzerinde iyi çalışılmayan büyük radikal değişikliklerin bazen yıkıcı tesirleri olabileceğine dikkati çeken Saraç, şöyle konuştu:

"Bundan dolayı giriş sistemini daha yalınlaştıran, daha sade bir sisteme yönelik bir hazırlığımız var. Fakat öğrencilerimiz ve ailelerimiz kesinlikle tedirgin olmasınlar. Çalışma şekillerini etkileyecek bir değişiklik söz konusu olmayacak. Bunu YÖK Başkanı olarak sarahatle ifade ediyorum. Ailelerimiz ve öğrencilerimiz, asla tedirgin olmasınlar. Öğrencilerimiz, çalışma şekillerini değiştirmesinler. Lise, ortaokul müfredatına sıkı sıkı sarılsınlar. Derslerine iyi çalışsınlar, iyileştireceğimiz ve yalınlaştıracağımız sistem öğrencilerimizin çalışma stillerini değiştirici nitelikte asla olmayacak. Çünkü bu hususta bir istikrarın söz konusu olması icap ettiğini düşünüyoruz. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığımızın müfredatı, öncelikleri ve kazandırmak istedikleri yetkinlikler her zaman için dikkate almamız gereken hususlardır, tabii ki dikkate alacağız."

"En yakın zamanda uygulamaya konulabilir"

Sınavlardaki yalınlaştırma ve sadeleştirmenin bu yılki üniversite sınavlarında uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin soruya karşılık Saraç, "Bu sistem, bizim planladığımız şekilde gerçekleşirse bu değişiklik mevcut giriş sisteminin daha yalın hale getirilmesi olduğundan dolayı en yakın zamanda da uygulamaya konulabilir." ifadelerini kullandı. Toplum için doğru olanı tespit etmenin gerekliliğine işaret eden Saraç, "Daha yalın, karmaşık olmayan ve daha kolay yönetilebilir bir model getireceğiz." dedi. Yekta Saraç, gelecek hafta bu konuya ilişkin genel çerçeveyi kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydetti.

Yükseköğretimin dünyanın her yerinde dinamik ve canlı olduğuna işaret eden Saraç, bunun özellikle son 10 yılda Türkiye'de de sürekli genişleyen ve büyüyen bir yapıda olduğunu vurguladı.

Saraç, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla bu durum, belli zaman aralıklarında birtakım değişiklikleri tabii olarak gündeme getirmektedir. Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda bugün için sosyal adalet ve fırsat eşitliği bakımından üniversiteye sınavsız geçiş mümkün olmamakla birlikte giriş sisteminde aksayan tarafları giderecek, sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın ve sade bir sistem için gerekli düzenlemenin Türkiye'ye kazandırılmasının kaçınılmaz olduğu da bir gerçektir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın defaatle söylediği gibi, eğitim öğretimin bütün kademelerinde öğrenciler üzerinde sınav stresini azaltmanın gerekliliğini dile getiren Saraç, "Zira bunun eğitim öğretimin niteliği üzerinde olumsuz tesirlerini görüyoruz." dedi.

'18 puan türünü azaltmaya gidiyoruz'

Saraç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu an uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamalı olarak gerçekleştirilmekte. Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayında ve toplam 5 gün sürmektedir. Neredeyse 4 aya yayılan bu durum lise eğitimini olumsuz etkilemektedir. Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlayıp bitirmeyi planlamaktayız.

Diğer önemli değişiklik ise puan türlerinde gerçekleşecek. Şu an var olan 18 puan türü aslında programların aradığı yeterlilikleri sağlamak açısından önemli bir işlev görmekte ise de bu kadar puan türü, yönetilmesi gereken süreci zorlaştırmakta. Ayrıca bazı programlar için aday havuzunu daraltmakta, buna ilaveten bazı puan türleri arasında da akademik farklılık, zaten çok az olarak ortaya çıkmakta. Bundan dolayı bu 18 puan türünü de azaltmaya gidiyoruz. Bunlar, çok az sayıda adayın girdiği dil puanı dışında temel olarak sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türleri olacak fakat her bir puan türünde temel Türkçe ve temel matematiğin katkısı bulunacak. Yeni sistemde önemli bir değişiklik de şu olacak, Türkçe ve matematik, bu sınavın merkezinde olacak."

Saraç, "Üniversite eğitimine, bütün branşlardaki eksikliklerin olumsuz etkileri olmakla birlikte özellikle bu iki daldaki eksiklik, sonraki yıllarda telafisi en güç olanlarıdır. Bu, diğer müfredatın sorulmayacağı anlamına da asla gelmemelidir. Milli eğitim müfredatı daha önce olduğu gibi yine sınavda sorgulanmaya devam edecek." vurgusu yaptı.

'Ailelerimiz ve öğrencilerimiz, asla tedirgin olmasınlar'

Üniversite sınavlarının milyonlarca kişiyi etkilediğine işaret eden Saraç, şöyle konuştu:

"Milyonlarca öğrenciye ve ailelerine belirtmek isterim ki, ailelerimiz ve öğrencilerimiz, asla tedirgin olmasınlar, endişeye kapılmasınlar. Sorular, aynen eskisi gibi milli eğitim müfredatından sorulacak. Öğrencilerimiz, çalışma yöntemlerini değiştirmesinler, sadece sıkı sıkıya derslerine sarılsınlar. Yeni düzenleme ile sınavı öğrencilerimiz, aileleri, rehber hocaları ve bu sistemi yöneten bizler için daha yalın, daha sade ve daha sistemli, yönetilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Yapmak istediğimiz aynen budur."

Yekta Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, tüm projelerde ve hedeflere yürüdükleri yolda desteğinden güç aldıklarını ifade ederek, açılış töreninin Külliye'de gerçekleştirme imkanından onur duyduklarını dile getirdi.

Temel bilimlere üstün başarı sınıfı

Saraç, üniversiteye girişte bu yıl temel bilimlerin yüzde yüz başarıya ulaştığını belirterek, "Bu yıl temel bilimlere has üstün başarı sınıfları oluşturduk. Özel bir müfredatla farklı müfredatla farklı üniversitelerin hocalarından ders alacak bu sınıfın öğrencileri." dedi.

"Araştırma üniversiteleri"

2017-2018 akademik yılı içinde öne çıkan başlığın, geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önemini vurguladığı "Araştırma üniversiteleri" olduğunu dile getiren Saraç, "Araştırma üniversiteleri, akademinin, genç kuşakları, ülke kalkınmasına kazandırması sürecinde, Cumhuriyet tarihimizde gerçekleşen kazanımların daha ileriye taşınması hedefimizin temel fazıdır." şeklinde konuştu.

Saraç, şunları kaydetti:

"Bilim ve teknoloji alanında yönlendirici olan, bilim ve teknoloji ithal eden değil, bilim ve teknoloji merkezleri iken cazibe alanı haline gelen üniversiteler için sistemli ve kararlı adımlar atıyoruz. Bu üniversiteler ülkemizin dünyada bağımsız duruşunun, mazlumu koruma azminin ve dünyayı daha iyi bir yer kılma arzusunun mihenk taşı olacaktır. Bugün ilan edilecek, 10 araştırma üniversitesi ve motivasyon kaynağı olacak 5 aday araştırma üniversitesi, ülkemizin geleceği için önem taşıyan projenin ilk büyük adımdır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan araştırma üniversitelerini açıkladı

Saraç, "araştırma üniversitesi" kavramına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Araştırma üniversitesi, misyonunu ve stratejik yol haritasını belirlemiş ve üniversitenin çalışma disiplinini bu plana uygun biçimde yürütebilen bir kurumdur. Bu süreçte üniversite, yalnızca araştırma başlığında mükemmeliyeti amaçlamaz, eğitim ve bilginin üretimi, aktarımı ve paylaşımında da en iyiyi hedefler. Üniversite öğretim üyesi ders dışında da araştırma faaliyetlerine öğrenci dahil ederek eğitimin kapsamını ve katkısını artırır."

Doktora eğitiminin önemine de vurgu yapan Saraç, "Daha iyiyi hedefliyorsak, dünya bilim tarihinde bir iddiayı sürdürüyorsak iyi bir doktora eğitimini, bu eğitimde çeşitliliği ve bilim üretiminde etkin üniversitelerin standartlarını uygulamak zorundayız." dedi.

Öğrenci ve hoca birlikte ödüllendirilecek

YÖK olarak bu ödüllerde de bir yeniliğe gittiklerini kaydeden Saraç, hoca-talebe ilişkisine dikkat çekmek, bu konuya ehemmiyet verildiğini göstermek için, doktora öğrencisinin ve danışman hocasının birlikte ödüllendirilmesinin kararlaştırıldığını vurguladı.

Saraç, kurumsal alanda ise "Topluma Hizmet", "Uluslararası İş birliği", "Üniversite-Sanayi İş birliği" ile "Yerel Kalkınmaya Katkı" olmak üzere dört kategoride ödül verileceğini belirtti.

Saraç, tüm ödüllerin diğer çalışmaları ve iş birliklerini teşvik etmesini diledi.

"Akademimiz hızla değişen dünyanın yaşadığı zorlukların aşılmasında, ülkemizin kalkınma yolundaki ciddi gayretlerine destek olma konusunda kararlıdır. Bu konuda da devletimizin tüm kurumlarına desteğe hazırız." ifadesini kullanan Saraç, sanayi ile iş birliğini geliştirme, insanlığın sorunlarına çözüm üretme, bilim ve teknolojinin sayılı merkezleri olma iddiasındaki üniversitelerin çoğaldığını görme temennisinde bulundu.

YÖK Başkanı Saraç, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni"ndeki konuşmasında, neredeyse 4 aya yayılan üniversite giriş sistemindeki sınavların lise eğitimini olumsuz etkilediğini ve yeni düzenlemeyle sınavın bir hafta sonunda başlayıp bitirilmesinin planlandığını açıklamıştı.

Üniversiteye giriş sisteminin ilk adımı YGS mart, ikinci basamak LYS'ler ise haziranda düzenleniyor ve toplam 5 gün sürüyordu. Planlanan yeni düzenlemede, üniversiteye geçişte YGS ve LYS ayrımı ortadan kaldırılacak. Üniversiteye giriş sınavı süreci, haziranda bir hafta sonunda başlayıp bitirilecek.

Puan türlerinde de sadeleştirme

YÖK tarafından üzerinde çalışılan yeni modelde, yükseköğretime geçiş sisteminde kullanılan toplam 18 puan türünde de azaltmaya gidilecek.

Buna göre, YGS-1, YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5 ve YGS-6 olmak üzere 6 puan türü ile LYS'lerdeki MF-1, MF-2, MF-3, MF-4, TM-1, TM-2, TM-3, TS-1, TS-2, DİL-1, DİL-2, DİL-3 olmak üzere 2 puan türü sadeleştirilecek.

Saraç, mevcut 18 puan türünün yönetilmesi gereken süreci zorlaştırdığına, bazı puan türleri arasında da akademik farklılığın çok az olduğuna işaret etmişti.

Bu nedenle üniversiteye girişte sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanlarıyla öğrenci alınacak.

Toplam 4 puan türünün kullanılacağı üniversiteye girişte, baraj puan uygulaması devam edecek. Belli alanlarda, uygulanan başarı sıralaması şartı da aranacak. Her bir puan türünde temel Türkçe ve temel matematiğin katkısı bulunacak. Yeni sistemde Türkçe ve matematik, bu sınavın merkezinde olacak. Öte yandan, üniversite sınavında sorular, önceden olduğu gibi Milli Eğitim müfredatından oluşacak.

Eğitim Haberleri