Burhan Kuzu'nun cinayete kurban gittiği iddialarına oğlundan yanıt: Sitokin Fırtınası

Eski AK Parti İStanbul Milletvekili Burhan Kuzu'nun koronavirüs nedeniyle hayatını aniden kaybetmesi üzerine ortaya çıkan cinayet teorilerini Kuzu'nun oğlu Süleyman Kuzu yanıtladı. Tedavi sürecinin yakından takip edildiğini belirten Kuzu, babasının iki kez Sitokin Fırtınası'na maruz kalması sebebiyle kurtulamadığını belirtti.

Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu'nun koronavirüs nedeniyle ani ölümü, bazı komplo teorisyenlerini harekete geçirdi. Kuzu'nun cinayete kurban gitmiş olabileceği iddialarına oğlu Süleyman Kuzu, "Koronavirüse yakalandı. Tedavi sürecini yakından takip ettik. İki kez Sitokin Fırtınası'na maruz kalınca kurtarılamadı" yanıtını verdi.

CİNAYET İDDİALARINA YANIT

Koronavirüse yakalanan anayasa hukukçusu ve eski AK Parti İstanbul milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu 1 Kasım'da hayatını kaybetti. Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, Bakırköy Adliyesi'ndeki bir uyuşturucu davasını etkilemeye çalıştığı iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen Kuzu'nun Kovid-19 tedavisi gördüğü, ölümünden sonra duyulunca, 'Aslında koronavirüsten ölmedi’ şeklindeki iddialar dolaşmaya başladı.

Sosyal medyada çok aktif olduğu halde koronavirüse yakalandığını duyurmayan Kuzu’nun bir cinayete kurban gitmiş olabileceği iddiaları ortaya atıldı. İddialara yanıt veren Kuzu'nun oğlu Süleyman Kuzu, şunları söyledi:

"Babam 17 Ekim'de rahatsızlandı. Ateşi yükseldi. Bana ‘Oğlum ne olur ne olmaz, bir test yaptırayım’ dedi. Hastaneye gitti. Testler yapıldı, pozitif çıktı.

Ateşi yükseliyordu. Tedaviye aldılar. Birkaç gün sonra kan değerleri iyice düşmeye başladı. İlaçlara vücudu cevap vermiyordu. 'Sitokin Fırtınası' diye bir durumdan bahsetti doktorlar. Bağışıklık sisteminin sağlam hücrelere yönelik bir saldırısı şeklinde. Bu her hastada olmuyormuş.

Bir ara düzeldi kan değerleri. İyiye gitmeye başladı. Ama ikinci defa ‘Sitokin Fırtınası’ başlayınca bütün değerleri altüst oldu. Kan değerleri düştü, kurtarılamadı maalesef."
 

Süleyman Kuzu, "İlk günden itibaren biz de süreci yakından takip ettik. Durumu ağırlaşmadan önce telefonla da görüşebiliyorduk. Babamın tedavi gördüğü hastane en güvendiğimiz hastane. O yüzden oraya gittik zaten. Babamın hastalık süreçleri gözümüzün önünde gerçekleşti. Yapılan her işlemle ilgili bilgilendiriliyorduk. Her şeyi yakından takip ettik. Bu konudaki bütün iddialar asılsızdır. Hiçbir kıymeti yok. Olayın heyecanı ve üzüntüsü içinde babamın hasta olduğunu duyurmak aklımıza gelmedi. Zaten öyle hemen duyurmak gibi bir mecburiyet de yok. İnsan kendi derdine düşüyor. O telaş halinde aklımıza öyle bir şey gelmedi. Hastaneye her gün gidiyorduk ama babamı göremiyorduk. Gizli saklı bir durum da değildi ama o halde ne duyurmak geldi aklımıza ne de paylaşmak. Zaten babam da duyulmasını istemedi ‘gerek yok oğlum’ diyerek" ifadelerini kullandı.

Kuzu'nun tedavi gördüğü hastanenin ilgili birimleri de hastaların durumuyla ilgili açıklamayı ancak hasta yakınlarının yapabileceğini belirtti.

"FOTOĞRAFLARA ANLAM YÜKLEMEK DOĞRU OLMAZ"

Burhan Kuzu’nun, Bahçelievler’deki evinde öldürülen Fatma Mavi adlı kadınla çekilmiş fotoğrafları da iddiaları körükledi. Süleyman Kuzu bu durumu şöyle değerlendirdi:

"Babamın herkesle fotoğrafı olabilir. Beraber girdiğimiz birçok ortamlarda yüzlerce fotoğraf çektiren oluyordu. Bir siyasetçiydi. Parti mensupları da vatandaşlar da fotoğraf çektirmek istiyordu. Başka partilerin mensupları bile… Bütün siyasetçilerin herkesle fotoğrafı olabilir. Yanına gelen birine ‘Sen kimsin, niye fotoğraf çektirmek istiyorsun’ diye hiçbir siyasetçi sormaz. Dolasıyla bu tür fotoğraflardan çıkarım yapmak, anlam yüklemek doğru olmaz" dedi.

İç Haberler Haberleri