Bir mübarek Ramazan ayına burukta olsa kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu Ramazan ayında yine Covid 19 belasıyla nice yakınlarımızı kaybetmenin üzüntüsüyle giriyoruz. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan, üç ayların sonuncusu, on bir ayın sultanıdır .Bir kez daha müşerref olduğumuz bu kutlu ay inananlar için bereket ve bolluk vahası; sabır, merhamet, hoşgörü ve paylaşma vadisidir. Aynı zamanda ve daha önemlisi, doğru yolun, hak ile batılı birbirinden ayırmanın açık ve parlak bir delili olan yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’in indirildiği aydır. Bu mübarek ayda cennetin kapıları ardına kadar açılırken, cehennemin kapıları kilitlenip şeytanlar zincire vurulmaktadır.İnsanlığın maruz ve mahkûm kaldığı belaların dallanıp budaklandığı bir dönemde, nefis terbiyesine, kalp temizliğine, vicdan tefekkürüne, huzur tecellisine çok ihtiyacımız vardır. ihtiyaç hali her geçen gün daha da şiddetlenmektedir.
Maalesef insanlık tehlikeli bir girdabın ortasında, çözümü gittikçe karmaşıklaşan girift bir bulmacanın odak noktasındadır.Bir yanda süregelen kanlı çatışmalar, sonuçsuz çekişmeler, iç savaşlar, hâkimiyet kavgaları, istikrarsız coğrafyalar, kutuplaşmış ülkeler, ekonomik zorluklar, zulüm ve adaletsizliklerin karanlık yüzü varken, diğer yanda gözle görülmeyecek kadar küçük, ama tahribat ve yıkımı devasa büyüklükte olan bir virüsün insanlığa meydan okuyuşu söz konusudur.Açlık, yokluk, yoksulluk, yolsuzluk, terör kıtalara ambargo koyarken; ilkel dürtüler, ilkesiz yönetimler, iradesiz yöneticiler, itibarsız zihniyetler ne yazık ki beşeriyetin susadığı barış, refah ve huzur ufkunu da perdelemektedir.İşte böylesi bir süreçte KOVİD-19 hastalığı insanlığa musallat olmuş, hayatın normal akışını temelinden, hem de kaygı verici ölçüde bozmuştur.
Elbette her şey Allah’tandır.
Bizler Alla’a sığınmışız, derdi veren Allah’a inanıyoruz ki, şifayı da bahşedecektir.Her zorluğun içinde bir kolaylığın olacağını unutmadan önce tedbiri, sonra da tevekkülü rehber edinmeliyiz.Ramazan ayında sağduyu ve sükûnet içinde orucumuzu tutup ibadetimizi yaparken, manevi muhasebeyi, insanlığın hal ve gidişatını mutlaka gözden ve gönülden geçirmemiz zaruridir.Bu mübarek ayda kendimize dönerek, sevdiklerimize daha çok yönelerek, akıp giden hayatın biraz olsun hızını keserek virüsün yayılmasını engelleyebilir, bayramı aslına uygun olarak karşılayabiliriz.Vuslat için sabretmeliyiz, biraz daha dişimizi sıkmalıyız.Maske, mesafe ve temizlik şartlarına riayet kadar, Ramazan ayı boyunca uygulanması artık kaçınılmaz olan diğer kısıtlayıcı tedbirlerle bayramı ve müteakip dönemleri tıpkı eski günlerde olduğu gibi kucaklayabiliriz.Dar gelirli vatandaşlarımızı gözeterek; esnafımızın, çiftçimizin, küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin talep ve hassasiyetlerini mümkün mertebe dikkate alarak bugünkü darboğazdan çıkabiliriz.
KOVİD-19’un tasallutundan kurtulabilmek için seferberlik içinde hareket etmeliyiz.
İnsan ve toplum sağlığının muhafazası, ayrıca KOVİD-19’la mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için hayati nitelikli kurallara mutlaka uymalıyız.Dayanışmanın, duyarlılığın, empatinin, yardımlaşmanın güzelliklerini hep birlikte göstermeliyiz.Biz öylesine büyük bir medeniyetin, öylesine kutlu bir tarih ve kültür zenginliğinin varisleriyiz
Cenab-ı Allah’tan niyazım, bu mübarek ay hatırına KOVİD-19 illetinden Türk milletini ve tüm insanlığı esirgeyip bağışlamasıdır.
Ramazanımız mübarek olsun, dua ve ibadetlerimiz kabul olsun, Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Bu duygu ve düşüncelerle Türk-İslam aleminin Ramazan-ı Şerif’ini tebrik ediyor, nice hayır ve hasenata kapı açmasını, hasretle beklediğimiz sıhhat ve selamet dolu günlere erişmeye vesile olmasını Yüce Allah’tan diliyorum.