1995 yılında Alman bir arkeolog olan Klaus Schmidt tarafından keşfedilen ve insanlık tarihine adeta ışık tutan bir yapı olan Göbeklitepe, neden bu kadar önemli? Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Göbeklitepe'nin keşfinden önce dünyanın pek çok yerinde en eski yapılar, en eski tapınaklar ya da en eski eserler olarak tanıtılan pek çok şeyin dışında neden Göbeklitepe bu kadar konuşuluyor? İşte tüm bu soruların yanıtını sizin için hazırladık...
Çağlar öncesine ışık tutan, insanlık tarihini yeniden şekillendiren Göbeklitepe'nin hikayesi...
1995 yılında keşfedilen ve on yıllarca sürecek bir çalışmanın başlangıcı olan Göbeklitepe kazıları ve insanlık tarihi ile ilgi ortaya çıkan çarpıcı gerçekleri sizin için hazırladık...
KEŞFEDİLME HİKAYESİ
Şu an Göbeklitepe'nin bulunduğu arazinin sahibi Mahmut Yıldız'ın amcası Şafak Yıldız, 1986 yılında ekin ektiği tarlayı sürerken büyük bir taşa denk gelir. Taşın farklı bir maddeye sahip olmasından dolayı değerli olduğunu, tarihi bir kalıntı olduğunu düşünür ve Şanlıurfa'daki müzeye danışmak üzere yola koyulur. Taşı müzedeki yetkililere gösterdiğinde sıradan bir taş olduğu cevabını alır ve önemsenmez. Taş müzenin deposuna kaldırılır.
Yıllarca kimsenin aklına gelmeyen ve hiç önemsenmeyen taş, 1992 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt tarafından müzede görülerek dikkat çekti. Alman arkeolog, taşla ilgili araştırmalar ve testler yaparak taşın yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğunu tespit etti. Araştırma bulgularından dolayı çok heyecanlanan arkeolog, tarihin en önemli arkeolojik keşiflerinden birine imza atacağını düşünerek Göbeklitepe çalışmalarını başlattı. Tarla sahibi Mahmut Yıldız da hem çalışanlara hem de bölgeyi ziyaret edenlere yardımcı oluyordu.
Uzun süren kazı çalışmalarının 20'inci senesinde, 2014 yılında kalp krizi geçirerek vefat eden Klaus Schmidt, insanlık tarihi için çok önemli bir isim olarak adını yaşattı.
GÖBEKLİTEPE TAM OLARAK NE?
Göbeklitepe, boyut olarak 20 tane futbol sahasının yan yana geldiğinde oluşturacağı alan kadar bir büyüklüğü kapsıyor. Koca bir tapınak ve toplanma alanı olarak inşa edilmiş. Yapı, pek çok odacıktan ve odacıklardan oluşuyor. Odacıkların inşasında kullanılan taşlarda pek çok insan ve hayvan figürleri bulunuyor. Yapıyla ilgili dikkat çeken detaylardan biri de odacıkların inşasında kullanılan taşların neredeyse 60 tona kadar ağır oluyor olması.
Bu tarz bir yapının inşa edilmesi için basit de olsa mimari bilgilerin olması gerekiyor. Yani aslında 12 bin yıl önce yaşayan bu insanlar, insanlık tarihinin ilk mimarları ve mühendisleri olarak kabul edilmeliler.
Henüz 25 yıldır çalışma yapılan ve 20 bölümden yalnızca 4 bölümünün çıkarılabildiği Göbeklitepe alanında, çalışmalar daha onlarca yıl sürdüğü takdirde tamamına ulaşılabilecek.
BURASI NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Göbeklitepe'nin bu kadar önemli ve ünlü olmasının en önemli noktalarından biri, 12 bin yıl önce yani milattan önce 10 binli yıllarda inşa edilmiş olması. Bu da, taş devri ve buzul çağı bitişine çok yakın bir sürede inşa edildiği anlamına geliyor. İnsanlık tarihinin açığa çıkarılmış en eski kalıntısı burası.
Burası açığa çıkarılmadan önce İngiltere'deki Stonehenge, Mısır'daki piramitler en eski yapılar olarak gösteriliyordu. Piramitler yapıldığında metal araç gereçler kullanılmaya başlanmıştı, yani bir şeyleri o dönemde inşa etmek çok daha basitti. Ayrıca Mısır'daki insanlar yerleşik bir hayat yaşıyor, tarım yapıyor, geçimlerini kolaylıkla sağlıyorlardı. Hayatta kalmak onlar için kolaydı ve ilgilenebilecekleri pek çok şey vardı. Fakat 12 bin yıl önce durum böyle değildi. Tamamen ilkel bir devirdi. Göbeklitepe'de yaşamış insanların böyle bir yapı inşa etmiş olmaları gerçekten hayranlık uyandırıcıydı.
Göbeklitepe'deki insanlar tarımla ilgilenmiyordu, tarımdan çok daha öncesinde bu yapıyı inşa etmişlerdi. Bu zamana kadar insanlık tarihi ile ilgili savunulan tarım, yerleşik hayat ve din sıralaması tamamen yerle bir olmuştu.
Henüz 4 bölümü çıkarılmış olmasına rağmen insanlık tarihi ile ilgili pek çok görüşün sarsılmasına neden olan bu yapının tamamı gün yüzüne çıkarıldığında çok daha şaşırtıcı bilgiler elde edileceği kesin.