Muğla’nın Marmaris ilçesinde meydana gelen olaya ilişkin edinilen bilgiye göre; bir vatandaş telefonda kendisini Milli İstihbarat Teşkilatı görevlisi olarak arayan ve Fethullahçı Terör Örgütü tarafından hesaplarının ele geçirildiği iddiası ile 9,5 kilo altınını dolandıran şüpheliler polisin Adana ve Marmaris'te düzenlediği operasyon ile yakalandı.
Olay, 8 Ekim Cuma günü gerçekleşen dolandırıcılık olayında şebeke üyelerinin 80 yaşındaki İ.C.’yi telefonla arayarak kendilerini MİT mensubu olarak tanıttıklarını ve ona banka hesaplarının ve evdeki ziynet eşyalarının tehlikede olduğunu söyleyerek eve gelecek ekiplere altınlarını teslim etmesini, bu yolla onları güvence altına alacaklarını anlattılar.
Dolandırıcılık şebekesinden A.Ç ve H.D. Marmaris’e gelerek 80 yaşındaki İ.C.’nin 9,5 kilo altınını alarak kayıplara karıştı. Yine Marmaris'te 2013 yılında Canan Karatay'ı dolandıran şebeke üyelerinden M.K. ve İ.A. Marmaris’te F.K.K. isimli vatandaşı 300 bin lira dolandırma girişiminde bulunurken yakalandı.
Dolandırıcılık olayının ardından Muğla Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ve Marmaris Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro ekipleri şüphelilerin yakalanması için sivil ekip oluşturdu. Ekipler bölgedeki güvenlik kameralarını tek tek inceleyerek şüphelileri tespit etti.
Marmaris Cumhuriyet Savcılığından alınan arama kararı sonrası operasyon için düğemeye basılırken, sivil ekipler Adana’da A.Ç. ve H.D. isimli şüphelileri düzenlenen operasyon ile gözaltına aldı. F.K.K. isimli vatandaşı dolandırmak isteyen ve 2013 yılında Canan Karatay'ı dolandıran M.K ve İ.A ise Marmaris’te gözaltına alındı.
Şüpheliler Muğla Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Marmaris Adliyesine sevk edildi.
NE OLMUŞTU?
Yazdığı diyet kitapları ve geliştirdiği "Karatay Diyeti" ile tanınan Prof. Dr. Canan Karatay, 2013 yılında telefonla dolandırıcılığı kurbanı olmuştu.
Urfa ve Adana'da telefon dolandırıcılarına yönelik operasyon yapan polis teknik takip sonucu şebekenin İstanbul'da bir kişiyi dolandırdığını tespit etmişti. Bunun üzerine takip edilmeye başlanan şüphelilerin parayı alması için gönderdikleri kurye belirlenmişti. Bu kuryeyi takip eden polis Fenerbahçe Kalamış Parkı'na gitmiş ve burada yapılan operasyonda şüpheliler Ahmet Ö.(33) ile Mehmet K.(23) yakalanmıştı. Şüphelilerin üzerinden 50 bin dolar ve 10 bin lira para ele geçirilmişti.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen şüpheliler sorguya alınırken dedektifler şüphelilerin dolandırdığı kişiyi aramaya başlamış ve yapılan çalışma sonucu şüphelilerin kurbanlarına dolandırıcılık sırasında bir telefon aldırdığı belirlenmişti. Bu telefoncuya giden polisler telefonu alan kişinin Prof. Dr. Canan Karatay olduğunu öğrenmiş ve telefonla irtibata geçilen Canan Karatay dolandırıldığını kendisini arayan gerçek polislerden öğrenmişti.
Karatay, dolandırıldığını öğrendiğinde büyük şok yaşadığı öğrenilen Prof Dr. Canan Karatay Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelerek ifade vermişti. Kendisini dolandıranlardan şikayetçi olmuştu.
Nasıl dolandırıldığını anlatan Prof. Dr. Canan Karatay şu açıklamayı yapmıştı:
"Beni telefonla aradılar. Banka hesabımın terör örgütü tarafından ele geçirildiğini, hesabımdan sürekli Diyarbakır'a EFT yapıldığını söylediler. Devletin bununla ilgili büyük bir operasyon başlattığını, kimseye bir şey söylememi, asla telefonumu kapatmamı, aileme bile durumdan bahsetmemi istediler. Arayan kişilerin polis ve savcı olduğuna inandım. Adeta hipnotize olmuştum. Ne derlerse yapıyordum. Önce bankadan 20 bin dolar ve 10 bin lira çektirdiler. Daha sonra bir taksiye binerek Balat'a gitmemi istediler. Taksi fişini almamı bu parayı daha sonra bana geri ödeyeceklerini söylediler. Balat'a gelince beni yönlendirip bir sokağa çektiler. Parayı bakkaldan aldığım bir poşete koyup park halindeki bir otomobilin altına bıraktırdılar."