Son dakika! Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan konuşmasında altılı masa, cumhurbaşkanı adayı ve 2023 yılı seçimlerine değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Seçim takviminde bir yıldan geriye doğru saymaya başladığımız dönemde artık geçen her gün bizim için adeta hazine değerindedir. Sahayı sıkı tutmalıyız. Bunu yaparken asla onların gündemlerine takılıp kalmamalıyız. Gündemi tayin eden daima biz olacağız. Aynı şekilde 2023 hedeflerimizle insanlarımızın umutlarının adresi de yine biz olacağız.
"HALKA TEPEDEN BAKAN, TELEFONUNA ULAŞILAMAYAN AK PARTİ YÖNETİCİSİ OLAMAZ"
Siyasette de her işin başı insan kaynağıdır, kalitesidir. Milletvekilinden il-ilçe yönetimine, mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden her kardeşimizin milletimizle tevazu esasına dayanan bir iletişim kurmasıdır. Halka tepeden bakan, telefonuna ulaşılamayan AK Parti yöneticisi olamaz. Ülkesine, şehrine, partisine hizmet için gece gündüz koşturmayı göze alamayan AK Parti'de sorumluluk üstlenemez. Bunlar mecburi vasıflardır. Aksi takdirde ortaya çıkan tablodan sadece AK Parti ve ülkemiz için de zarar görmektedir. Milli iradenin muhafızı olan AK Parti'nin kaderi ile ülkenin ve milletin kaderi et ve tırnak gibi birbiri ile iç içe geçmiştir. Hiçbir şahsi menfaat hesabı, kişisel kapris, dar ekip dayanışması bu misyonun üstüne geçemez. Bu partiyi kendi içinden yaralayacak kimseye izin vermeyiz, kimseye eyvallah etmeyiz.
"2023 SEÇİM ZAFERİNİN SEMBOLÜ OLACAK 23 MİLYON ÜYE HEDEFİ İLE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ"
Kazanmak dışında ihtimali olmayan bir seçime daha hazırlanıyoruz. Hemen ardından 2023 seçim zaferinin sembolü olacak 23 milyon üye hedefi ile yolumuza devam edeceğiz. Bu oy aynı zamanda üye, üye, üye. Seçim öncesi seçimi kazanacağız. Bu bizim için zor bir şey değil. Şu anda 11 milyonu aşkın üyemiz var mı? Var. Her üyemiz bir üye daha ilave ederse işte seçimden önce seçimi kazandık demektir. Görüldüğü gibi zor bir konu değil. Bütün ana kademeye, gençlik ve kadın kollarına bunu öyle bir kabul ettirmeliyiz ki her biri 'Benim böyle bir görevim var, başarmalıyım' demeli.
"ÜLKENİN EN ÇÜRÜK SİYASETÇİSİ KILIÇDAROĞLU'NDAN BİLE MEDET UMACAK HALE GELDİLER"
CHP'nin başındaki zat geçenlerde yine kadınları bize karşı kışkırtmaya çalışıp onları iş dünyasının dışında tutmak istediğimizi iddia etmiş. Hele bir de bu zatın muhafazakar genç kadınlara seslenmesi yok mu? Kadınlarımızın en temel hakkı olan başörtüsü özgürlüğünü elinden almak için AYM önünde nöbet tutan birine düşen ahkam kesmek değil başını eğip yerine oturmaktır. Bunlarda yalan gibi, iftira gibi utanmazlık da diz boyu. Şayet yürekleri yeter de sokağa çıkacak yüzleri olursa milletimiz bunlara hak ettikleri dersi verecektir.
Ülkenin en çürük siyasetçisi Kılıçdaroğlu'ndan bile medet umacak hale geldiler. 6'lı masa diye koydukları yapı sirk çadırına benzer bir hale döndü. Yapılacak açıklamaların bile büyükelçilerin onayına sunulduğu bir yerden bahsediyoruz. Masanın gizli ortaklarından yedikleri ayarlar var. Her gün bir HDP'li çıkıp bunlara posta koyuyor, inceden şantaj yapıyor, hiçbirinin gıkı bile çıkmıyor. Kılıçdaroğlu tepesi atınca ortaklarına 'ya bana katılın, ya önümden çekilin' diye meydan okuyor, kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Masadaki ortaklardan biri meşrep fitnesine götürüyor iş, yine herkes sus pus. Bunların diktikleri hiçbir sökük vaki değil. Bunlar mı Türkiye'nin terörle mücadele harekatlarını yönetecek?