Son dakika | Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum'da konuştu: Putin ile görüşeceğim, Zelenski ile de görüşmem olacak

Son dakika | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT World Forum'unu katıldı. Burada gündemdeki konulara ilişkin bir konuşma gerçekleştiren Erdoğan, Rusya - Ukrayna savaşına değinerek, "Pazar günü Putin ile görüşeceğim, Zelenski ile de görüşmem olacak. Tüm dünya samimi gayretlerimizi destekliyor" dedi.

Son dakika... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Bomonti Otel'de gerçekleştirilen TRT World Forum'una katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemdeki konular hakkında değerlendirmelerde bulunarak önemli ifadeler kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Dünyanın 34 farklı ülkesinden ve yurt içinden forumu teşrif eden misafirlerimize güzel İstanbul'umuza hoş geldiniz diyorum. Son iki yıldır salgın nedeniyle çevrimiçi düzenlenen TRT World Forum'un bu defa yüz yüze sizlerle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

"YAPILAN FİKİR TEATİLERİ İNSANLIĞIN KARŞILAŞTIĞI MESELELERİN ÇÖZÜMÜNE KATKI SUNUYOR"

Altıncısı tertiplenen forumun küresel çapta insani, sosyal ve diplomatik etkileşim için önemli bir platform haline geldiğini görüyoruz. Her sene ekonomi, siyaset, güvenlik, teknoloji ve uluslararası ilişkiler alanlarında pek çok yetkin isim bu platformda kıymetli görüşlerini katılımcılarla paylaşma imkanı buluyor. Küresel nabzı isabetle yansıtan temalar çerçevesinde yapılan fikir teatileri insanlığın karşılaştığı meselelerin çözümüne katkı sunuyor.

Burada yapılan tartışmalar iletişim sektöründe faaliyet gösterenler yanında, ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyan biz siyasetçiler için de gerçekten ufuk açıcı oluyor. Ülkemiz, bölgemiz ve tüm dünya için önemli kazanımlar sağlayan TRT World Forum'un başarı çıtasını her yıl daha yukarı taşıdığına inanıyorum.

Ülkemiz içinden ve dışından gelerek birikimleri ile forumun içeriğini zenginleştiren tüm bilim, medya, siyaset insanlarımıza şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. TRT yönetimini ve bu güzel programa destek veren tüm kurumlarımızı tebrik ediyor, forumun hayırlara vesile olmasını diliyorum.

"TRT SESSİZ YIĞINLARIN GÜR SESİ MİSYONUNU BAŞARIYLA YERİNE GETİRMEKTEDİR"

TRT hem yayınların ve yapımların hem de bu tür platformları vasıtasıyla uluslararası iletişim mecralarında kalıcı izler bırakan milli yayıncılık kuruluşumuzdur. Önce insan ilkesinden hareketle gerçekleştirdiği projelerle yok sayılanları görünür kılan TRT sessiz yığınların gür sesi misyonunu başarıyla yerine getirmektedir. Yerleşik kalıplara meydan okuma, doğru bilgiyi dünyaya ulaştırma ve uluslararası yayıncılıkta belli grupların tekelini kırma hedefleri ile TRT aynı zamanda egemen medya düzenine karşı da bir alternatif sunmaktadır.

TRT World ve TRT Arabi ile başlayan bu yolculuk 2020 yılında Almanca, Rusça dillerinde yayın yapan dijital kanalların da eklenmesiyle güçlenerek yoluna devam etmiştir. Fransızca ve Balkan dillerindeki dijital kanallarla uluslararası yayıncılık alanını genişleten TRT 2023 yılında ispanyolca ve farsça dillerindeki dijital mecralarda büyümesini sürdürecektir.

Amacımız ülkemizle birlikte tüm dünyada iyinin, doğrunun ve hakikatin sözcülüğünü yapmaktır. Hamdolsun son yıllarda her alanda olduğu gibi yayıncılık konusunda da çok ciddi mesafe aldık. Bilhassa TRT'nin insani değerleri koruma, yaşatma ve yüceltme eksenli içerikleri yurt içindeki ve dışında giderek daha fazla beğeni topluyor. Televizyon seyircilerinin en çok rağbet gösterdiği ilgi ile takip ettiği programların başında artık TRT'nin yapımları geliyor. Bir dönem yabancı dizilerin istilasına uğrayan ülkemiz bugün dünya çapında sinema, dizi, belgesel programlarına imza atıyor. TRT'nin ve Kültür Bakanlığımızın destek verdiği projelerin uluslararası yarışmalardan ödüllerle döndüğünü görmekten memnuniyet duyuyoruz.

İstanbul sadece tabi ve tarihi güzellikleri ile değil ev sahipliği yaptığı film ve dizileri ile de küresel bir çekim merkezi haline gelmiştir. Öyle ki bugün Türkiye dizi ihracatında dünyada ikinci sıraya yükselmiştir. Toplam 150 ülkede 600 milyon kişiye ulaşan izleyici sayısı ile Türk dizileri Türkiye'nin doğru tanıtımında önemli rol oynuyor. Bu gelişme turizm rakamlarımızı da olumlu yönde etkiliyor. Her yıl ülkemizi ziyaret eden 50 milyon yabancı misafirimizin önemli bir kısmını Türk dizilerinden etkilenen insanların oluşturduğuna inanıyorum.

Yurt dışı seyahatlerimizde ülkemize hiç gelmediği ve eğitimini almadığı halde bize son derece sempatik bir şekilde Türkçe kelimelerle hitap eden gençlerle, öğrenci kardeşlerimizle, hükümet yetkilileri ile karşılaşıyoruz. Türkiye'nin, Türkiye'den daha büyük olduğu gerçeğine her yurt dışı ziyaretimizde bir kez daha şahitlik etmenin gururunu yaşıyoruz. TRT başta olmak üzere milletimizin değerlerini temsil eden başarılı projelere imza atan tüm kurumlarımızı, firmalarımızı, oyuncu ve yapımcılarımızı tebrik ediyorum. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın yayıncılık ayağını sizlerle birlikte inşa edecek, TRT'yi giderek daha da güçlenen küresel bir marka haline dönüştüreceğiz.

Bu seneki forum, gerek Covid-19 salgını gerekse Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle küresel ölçekte tansiyonun arttığı bir dönemde yapılıyor. Şöyle bir baktığımızda küresel krizlerin ve istikrarsızlıkların yüzde 60'ının Türkiye'nin yakın çevresinde cereyan ettiğini görüyoruz. Forumun temasının "Geleceği Şekillendirmek Belirsizlikler, Gerçekler ve Fırsatlar" olarak belirlenmesini bu bakımdan çok isabetli buluyorum. İki gün boyunca bu tema altında yapılacak tartışmaların, belirsizliklerin giderilmesine katkı sunacak değerlendirmelere vesile olmasını diliyorum.

Türkiye Cumhurbaşkanı olarak burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Artık hiç kimsenin dünyanın herhangi bir yerindeki sorunu görmezden gelme, çözümüne katkı sunmaktan itina etme veya katkısını erteleme lüksü yoktur. İnsanlığın ortak geleceğinin selameti için herkes elini taşın altına koymak mecburiyetindedir. Biz işte bu anlayışla bölgesel ve küresel meselelerde üzerimize düşen sorumluluğumuzu samimi bir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz.

Covid-19 sürecinde kendi vatandaşlarımıza en iyi hizmetleri sunarken, salgınla küresel mücadele çabalarına da güçlü destek verdik. Maske, tıbbi donanım ve aşı gibi kritik her türlü malzemeyi dostlarımızla ve tüm insanlıkla paylaştık. Ancak salgın sürecinde ortaya çıkan manzara insanlık için hiç de umut verici olmamıştır. Bu dönemde yaşanan trajediler, küresel sağlık mimarisindeki sorunların çözümü için fırsat olarak görülmelidir.

RUSYA - UKRAYNA SAVAŞI

Rusya-Ukrayna savaşı yol açtığı ağır can kayıplarının yanında bölge ve dünya için çok ciddi insani, ekonomik ve politik maliyetler oluşturdu. Krizin en başından itibaren savaşın kazananı barışın ise kaybedeni olmaz bu ilkeyle yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde savunurken Rusya'ya yönelik akıl dışı politikalarla bölgedeki ateşin körüklenmesine de karşı çıktık. Gerek şahsımın Rusya ve Ukrayna liderleri ile yaptığı doğrudan görüşmelerle, gerek ilgili kurumlarımızın temaslarıyla dünyaya örnek teşkil edecek bir barış diplomasisine imza attık. İstanbul süreci sahadaki gelişmelerle sekteye uğramış görünse de halen kalıcı barış için en ideal müzakere zemini olma özelliğini koruyor.

Rusya ve Ukrayna arasındaki esir takası da yine ülkemizin arabuluculuğunda gerçekleşti. Savaş nedeniyle Ukrayna ve Rusya'dan tahıl başta olmak üzere kritik ürünlerin sevkiyatının durması Avrupa'dan Afrika'ya tüm ülkeleri etkileyen küresel çapta bir gıda krizine sebep olmuştur. İşte her şey burada.

PUTİN VE ZELENSKİ İLE GÖRÜŞECEK

Krizi çözmek amacıyla pazar günü Sayın Putin'le görüşmem olacak, yine sayın Zelenski ile görüşmem olacak. İstiyoruz ki az gelişmiş ülkelere bu tahıl koridorundan, tahıl ambarından bu imkanları gönderelim. Tahıl koridorundaki krizin aşılması ülkemizin girişimleri sayesinde olabilir. Türkiye krizin değil çözümün safında duruyor.

Son dönemde yaşanan krizler, Avrupa'nın üzerine inşa edilen refah mimarisinin ne kadar kırılgan olduğunu göstermiştir. Türkiye'nin mücadele ettiği terör örgütlerine gizli açık destek veren bir Avrupa ile ortak gelecek hayli kurmamızın zor olduğu açıktır. Bize uygulanan örtülü ambargoları saymıyorum bile.

"DEAŞ'A KARŞI EN AĞIR DARBEYİ BİZ VURDUK"

Biz 2. Dünya Savaşı'ndan sonra tercihimizi Avrupa ile yol yürümekten yana kullanmış bir ülkeyiz. Yaptığımız onca fedakarlığa rağmen birliğimizi tehdit eden terör örgütleri ile mücadelemizde yalnız bırakıldığımızı asla unutmayacağız. Binlerce TIR silah, mühimmat Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine gönderilmiştir. Gönderen ülke NATO'da beraber olduğumuz ülke. Yok diyor böyle bir şey. Video yayınlarını kendilerine gösteriyoruz. Teröristlerle verdiğimiz mücadelede bize kalkıp kimse hesap soramaz. DEAŞ'a karşı en ağır darbeyi biz vurduk. Benim diyen ülkeler acaba DEAŞ'la herhangi bir mücadele veriyor mu? Hayır. Bunlarla mücadeleyi veren ülke biziz. Sınırlarımızın güvenliği için başlattığımız harekatları yürütecek kararlılığa sahip olduğumuzu herkese gösterdik.

"BİZ HALA F-16 MESELESİNİ PARASINI VERDİĞİMİZ HALDE SİZİNLE ÇÖZEMEDİK"

Ege'de ve Akdeniz'de Yunanistan'ı hesapsızca destekleyerek provokatif girişimlerine destek verenlere de eyvallah etmedik, etmeyeceğiz. NATO'da beraberiz ama geliyorsun Yunanistan'ın adalarını silahla donatıyorsun, biz hala F-16 meselesini parasını verdiğimiz halde sizinle çözemedik.

Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu dönemde Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla takip eden değil takip edilen ülke konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Türkiye olarak her hal ve şart altında adaleti ve vicdanı temsil etmekte ısrarcı olacağız.

İlk yorum yazan siz olun

İlgili Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhaletefe: "CHP ve yoldaşlarının siyasetinde millet yoktur"

Gündem Haberleri