Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri Orhan Saka Salonu’nda bir basın toplantısı düzenledi.
İşte Nihat Özdemir’in açıklamaları;
“Son günlerde oluşan gündemi değerlendirmek, kulüplerden gelen eleştirleri yanıtlamak, bu sezon yaşanan olayları bir de federasyon cephesinden dinlemeniz için bir araya gelmek istedik. Bildiğiniz üzere 1 Haziran 2019’da yapılan seçimde göreve geldik. Üzerinden 8 ay, yani 252 günlük bir süreç geçti. Federasyon başkanı olarak gündemle ilgili olarak ilk kez basın toplantısı düzenliyorum. Bugün konuşacağımız konular yerine, A Milli Takımımızın EURO 2020’de nasıl başarılı olacağını tartışmayı, 30 Mayıs’ta oynanacak Şampiyonlar Ligi hazırlıklarını konuşmak isterdim. Ancak liglerimizde ikinci yarı henüz yeni başlamışken inanılmaz bir tartışma ortamı var. Herkesin bir şikayeti var ancak kimsenin çözüm önerisi yok.”
“SAYGI BEKLEDİK AMA GÖREMEDİK”
“Baktığımızda bu tablonun futbolumuza zarar vermekten başka faydası olmadı. Masayı kırma, masaya vurma gibi sorumluluktan uzak söylemlerin Türk futboluna ne faydası olabilir. Usulsüz hiçbir iş yapmadık. Hiçbir kulübü bir diğerinden ayırt etmedik. Talimatları, kuralları bütün kulüplere karşı eşit uyguladık. Kulüplerin çıkarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik. Her hakem hatasının organize şekilde kamuoyu oluşturarak daha ilk haftadan şampiyonluk kaybetmişçesine feryat figan gündeme taşınmasını üzülerek izledik. Tarafsız kurullarımızın aldığı kararlara saygı bekledik ama hiçbir gün göremedik.”
“8 ay önce göreve gelmiş ve görev süremiz içerisinde kanun, statü ve talimatlar çerçevesinde futbolumuzu yönetmek üzere bize tanınan yetkiler çerçevesinde görevimizi en iyi şekilde yerine getirmenin uğraşı içerisindeyiz. Birilerine karşı sahada vermenin mücadelenin yanı sıra federasyon üzerinden de planlı şekilde muhtemel teknik ve yönetimsel sorunları örtüleme çabalarını görmekteyiz. Tarafımızdan atanan bağımsız görev yapma yeteneğine sahip olan kurullarımız görevlerinin başında bulunmaktadır. Kurullarımız görev alanlarıyla ilgili her türlü tedbiri almak konusunda özgürce hareket etmek, yetkilerinde ve yeteneğindedir.”
“KULÜPLERİMİZ DÜZLÜĞE ÇIKACAK”
“Hepimizi birleştiren, kenetleyen bir milli takımımız var. Şenol hocamıza, kadromuza güveniyoruz. Önümüzde EURO 2020 finalleri var. Maç maç bakacağız. Gidebileceğimiz en üst noktaya kadar da gideceğiz. Kulüp lisans kurulundaki yapısal değişiklik, FFP talimatı ve takım harcama limitleri bugün hepinizin bildiği gibi çok tartışılmaktadır. Ancak Türk futbolunda aldığımız kararlar devrim niteliğindedir. Biz bu adımları attık. Bu adımlarla kulüpleri mali disipline uymaları halinde önümüzdeki yıllarda düzlüğe çıkacaklarına inanıyoruz.”
“3 AY GECİKEN ÖDEMELERİ YAPTIK”
“Göreve gelir gelmez yayıncı krizini kucağımızda bulduk. Kulüplerimizin menfaatlerini maksimum seviyede koruduk. Her iki tarafın haklarını koruyacak kararı aldık. 2 Ağustos’ta beIN Sports’la ek bir sözleşme yeniledik. Kulüplerimizin 3 ay geciken ödemelerini yaptık. Yüzde 13’lük bir kayıp oldu. Ancak yayıncımızla istikrarlı işbirliğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Digiturk bizim ortağımızdır. Gelecek sezon da aynı şekilde Türk futbolunun değerini yükselterek yola devam edeceğiz.”
“2005’TEN DAHA GÜZEL BİR FİNAL OLACAK”
“Olimpiyat stadımızı yeniledik. UEFA standartlarında 72 bin koltuklu hale getirdik. Şampiyonlar Ligi finali müthiş bir tanıtım fırsatı olacak. 2005’te düzenlediğimiz finalden daha güzel olacağına yürekten inanıyoruz. Yeni projelerimizi de çok önemsiyoruz. Futbolu okullarda yaygınlaştırarak önemli bir hamleyi de gerçekleştiriyoruz. Futbola başlama yaşını aşağıya çekmeyi hedefliyoruz. UEFA’dan aldığımız destekle, eğitimlere daha bilimsel süreçleri katarak sağlıklı bir futbol nesli yaratma konusunda büyük adımlar atmayı planlıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi ile TFF olarak çok yakında bir işbirliği protokolü yaparak futbol kulüplerimizin, futbolcu ihracatı yani dış transferleri sebebiyle hizmet ihracatçısı sayılması ve diğer sektörlere tanınan vergi ve teşviklerden faydalanabilmesi için çalışma başlattık.”
“TÜM MAÇLARI ERTELERKEN MALATYA’DA NEDEN MAÇ OYNATALIM?”
“Maçları ertelemek için herhangi bir kulüpten talebe gerek duymadık. Yöneticilerimiz sadece Yeni Malatyaspor ve Trabzonspor başkanlarını aramadı. Bölgede depremden etkilenen diğer tüm kulüplerimizle birebir görüştük, geçmiş olsun dedik. Herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını sorduk. Ve yönetim kurulumuzla aldığımız erteleme kararını kamuoyuna bildirdik. Sonrasında yapılan açıklamalar ve ortaya atılan iddialar bizim dışımızdadır. Tüm maçları ertelerken Malatya’da neden maç oynatalım. Maç oynandığı sırada artçı olsa bunun hesabını nasıl verirdik. Stadın fiziki şartları deprem sonrası tespit edilmemişken nasıl maç oynatabilirdik?”
“NE HİKMETSE TALİMATI ELEŞTİRİ KONUSU YAPTILAR”
“Talimatla ilgili gerek Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve gerekse Trabzonspor kulüplerimizin yoğun bir şekilde açıklamaları oldu. Önce 1 Haziran’daki genel kurulumzuda statü değişikliğini yaparak lisans talimatını değiştirdik. 28 Haziran’da yürürlüğe soktuk. Talimatta 3 yıllık bir plan ortaya konuluyor. Bu süreçte kulüp lisans kurulu 18 kulübümüzü başkan, yöneticileri ve finansçıları ile toplantılar yaptılar. Tüm çalışmalar birebir anlatıldı. Sistemin nasıl işleyeceği kendilerine bildirildi. Hatta birçok başkanımız Kulüpler Birliği Eski Başkanı Fikret Orman da olmak üzere defalarca kurallara titizlikle uyacağız açıklaması yaptı. Ancak ne hikmetse zaman geçtikçe beraber yürürlüğe soktuğumuz talimatın her detayını eleştiri konusu yaptılar. Oysa takvimimiz çok net açıktı.
“MUSTAFA CENGİZ TALİMATI BİRAZ OKUSAYDI…”
“Sayın Mustafa Cengiz’in açıklamalarını üzüntüyle izledim. Hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz eleştirilerde bulundu. Kulüp lisans kurulu da tıpkı Tahkim, PFDK kuruluşları gibi bağımsız hukuk kurullarından bir tanesidir. Federasyonumuzun kurulun uygulamalarına müdahale etmesi mümkün değidir. Kendisine hatırlatma yapmak isterim. Israrla bazı kulüplere ayrıcalık yapıldığını söylüyor. FFP talimatı tüm kulüplerin desteği ile hazırlandı. Federasyon olarak biz son noktayı koyup yayınladık. O gün ilan ettiğimiz takvimi bütün kulüpler biliyordu. 15 Aralık tarihinde limit arttırım talebinde bulunacağını da hepsi biliyordu. Kurul talepleri değerlendirip kararları verdi. Sayın Cengiz kulüplere neden ceza verilmediği konusundaki açıklamaya gelince. Talimatımız açık ve net. Yaptırımlar ancak sezon sonundaki incelemeden sonra mümkündür. Sezon tamamlanır, kurul inceler ve kararını verir. Eğer bir yaptırım gerekiyorsa o ceza da bir sonraki sene uygulanır. O yüzden şu an neden cezadan kurtarıldı demek doğru değildir. Sayın Mustafa Cengiz 15 Aralık’tan sonraki başvurular niye kabul edildi diye soruyor. Öyle değil. Biraz talimatları okusaydı bize yapılan başvurunun 15 Aralık’tan önce yapıldığını görecekti. Sonrasında kulüplerimiz transfer süresinin son gününe kadar sunmakla yükümlüler.”
“FEDERASYONU TARAFTAR ÖNÜNE ATMAYIN”
“Futbol federasyonunu polemikler yaratarak taraftarların önüne atmayın. Başkanlarımızdan rica ediyorum. Sosyal medya üzerinden hareket ederek değil de, talimatları okuyup inceleyerek veya bundan anlayan arkadaşlara inceleterek bilgi sahibi olsunlar. Ona göre eleştirsinler ve bizimle de her türlü iletişim olanağına açığız. Ne soruyorlarsa ben ve arkadaşlarım onlara bilgi vermeye her zaman hazırız.”
FENERBAHÇE’YE TRANSFER YANITI
“Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Başkan Vekili Semih Özsoy’un son dönemde kendilerine transfer yaptırmadığımız eleştirileri oldu. Ama hepimizin bildiği gibi transfer yaptılar. Talimatlar çerçevesinde kurulumuz değerlendirdi. Ancak 1 transere izin verecek transfer limiti ortaya çıktı. Biz federasyon olarak kulüplerimizin banka anlaşmalarına karışmadık, karışamayız. Transfer dönemi içerisinde kurula sundukları işlemlerin kabulu bağımsız kurullara bağlıdır.”
“KULÜPLERİMİZİ UEFA’DAN KURTARIRIZ”
“Maalesef kulüplerimiz kendi lehlerine olan kararlarda dahi mutabakat sağlamaları mümkün değil. Bizler TFF olarak doğru olduğuna inandığımız her türlü kararı almaya devam edeceğiz. Kulüp lisans ve FFP talimatı konusunda gelecek sezonla ilgili şunu hatırlatmak istiyorum. Biz bu yola çıkarken şunu söyledik. Bu talimatın daha ilk senesi. Eksiklikler, aksaklıklar olabilir. Bu konuda çalışmaları yapmaktayız. Gerekli değerlendirmeleri masaya koyacağız. Doğru olduğuna inandığımız değişiklikleri de gerçekleştireceğiz. Bu nedenle biz kulüplerimiz tarafından yapılan suçlamaları kabul etmiyoruz. Federayon olarak kulüplerimizi UEFA’dan ceza almasın diye kurtarırız.”
“Fenerbahçe’nin transferin lisans bildirme saatinin 18:00’den gece 24:00’e alınması talebi oldu. Tahkim Kurulu bunu uygun görmedi. Transferin 18:00’e kadar bildirilmesinin sebebi, lisans kurulu başvurunuzu değerlendiriyor. Ama siz transferlerinizi saat 24:00’e kadar sisteme girebiliyorsunuz. 18 kulübün transfer isteklerini, bilançolarını 24 saatte inceleyebilir. Ama bizim kurulumu bize 6 saat yeter dedi. Bu yüzden bunu 31 Ocak saat 18:00’e kadar son müracatları aldık.”
ZORLU’DAKİ GÖRÜŞMEYLE ALAKALI AÇIKLAMA
“Gelelim Zorlu’daki meşhur görüşmeye. TFF Başkanı Nihat Özdemir olarak, gerek federasyon, gerek Zorlu, gerekse herhangi bir yerde görüşebilirim. Kamuoyunun gündemini böyle şeylerle meşgul edeceğinize Türk futbolu ile ilgili projelerin tartışılmasının daha faydalı olacağını düşünüyorum.”
“VAR EN ÖNEMLİ YARDIMCI”
“Avrupa’nın önde gelen bazı hakemler, Riva’daki tesislerimize gelerek eğitim gördü. VAR’ı kötüleyerek bir yere gitmemiz mümkün değil. Dünyanın her yerinde hakemler hata yapmaktadır. VAR’ın bir protokolü var. Bunu biz belirlemiyoruz, IFAB belirliyor. Tüm dünya buna uyuyor. Hakemlerimiz de bu protokolün gereklilikleri ile VAR’ı kullanıyor. Evet, protokolde bazı güncellemeler, değişimler yapılabilir. IFAB, bunun üzerinde çalıştığını söylüyor. VAR protokolü sadece Türkiye’de değil, bunu kullanan her ligde aynı. Buna rağmen, kornerde, taçta, 2. sarı kartta niye VAR’a gitmedi tartışmaları yapılıyor. Bunlar yanlış! VAR’ın faydalarını hepimiz görüyoruz. İstatistikleri MHK Başkanımız paylaştı. VAR’ı daha iyi kullanmak için sorumlu arkadaşlarımız ve hakemlerimiz sürekli çalışıyor, eğitimler veriliyor. Bardağın hep boş tarafından bakılırsa, bu sisteme zarar veririz. Dünyanın her liginde hakemler hata yapar. Önemli olan bunu en az seviyeye indirmek. VAR, bu konuda, adı üstünde, en önemli yardımcı. Ancak her pozisyonda VAR devreye girmez. Hakemlere, MHK’nın ve UEFA’nın en önemli tavsiyesi ‘Maçları VAR yokmuş gibi yönetin’ demesidir. Bariz, net pozisyonlarda VAR devreye girer ve yanlış kararın doğruya dönmesini sağlar. Bir bilgi de ofsayt çizgileri ile ilgili vermek istiyorum. Bizde, üç boyutlu sistem kullanılıyor. Bu sistem, Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi standardıdır. Birçok ligde, iki boyutlu sistem var. Ofsayt çizgilerini bile tartışıyoruz. Burada tartışılacak olan çizginin nasıl çizildiği değildir. Bir futbolcu mesela, ayağının ucuyla ofsayt oluyor. ‘Böyle ofsayt mı olur’ deniyor. İşte, IFAB, belki de bunu VAR protokolü içinde güncelleyecek. Çünkü özellikle İngiltere’de bu tartışmalar bu sezon çok yaşandı. VAR havuzunu da genişletiyoruz. Eğitimler devam ediyor. 2. Lig’de görev yapan tüm isimler tarandı ve mevcut kadroya 10 VAR, 3 AVAR eklenerek 50 VAR, 13 AVAR görev yapacak hale geldi. Bu sayı ileride daha da artacaktır. VAR’ı anlatmak ve geliştirmek tabii ki bizim görevimiz ancak futbol ailemizin içindeki tüm bireylerin de bu konuda bilgili olmasını, pozisyonlarla ilgili değerlendirmelerini sağduyuyla yapmalarını temenni ediyorum.”
“HER ŞEYİ ŞEFFAF OLARAK YAPIYORUZ”
“Daha çok bağıran hak alıyor diye bir şey yok. Biz sadece ve sadece bağımsız kurullarımızın aldığı kararlarla yürüyoruz. Öyle bağırıp da hak alan ben görmedim. Bütün bağıran arkadaşlarımıza gerekli cevapları dostane olarak cevap vermeye çalıştık. Lisans kurulu ile ilgili bilgi sızdırıldığı açıklaması yaptı Ali Koç. Orada çalışan 7 kişi var. O kişilere yardım eden bir sürü arkadaşımız var. Bunlardan bir tanesi bir şey söylemiş olabilir. İşin başından bugüne kadar bir tane beni rahatsız eden bir şey çıkmadı. Her şeyimiz açık ve şeffaf.”