Boyner mağazalar zinciri sahibi, Yeni Demokrasi Hareketi Genel Başkanı ve kurucusu, dalgıç ve amatör sualtı fotoğrafçısıdır. Boyner; Altınyıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı, TÜSİAD başkan yardımcılığı ve TÜSİAD
başkanlığı (1989-1991) görevlerinde bulunmuştur.
Cem Boyner, 1955 doğumlu istanbullu işadamı. Bir ara politikayla da uğraşan Boyner, hobileriyle de ilgi çekiyor. İki kişisel sergisi bulunuyor. Şu anda önemli markaların yönetim kurulu başkanlığını yapıyor.
Cem Boyner, 23 Eylül
1955'te Tosyalı bir ailenin çocuğu olarak İstanbul'da doğdu. Tam adı Hasan Cem Boyner'dir. Annesi Ayten Boyner, Babası Ali Osman Boyner ’dir. Neylan Dinler adında kız kardeşi vardır. Robert Kolej'de eğitim gören Boyner, lisans derecesini 1978 yılında mezun olduğu Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden aldı.
İki kez evlendi. İlk eşi Bilgün Sazak'tan Emine, ve ikiz olan Elif ve Ayşe adlarında üç kızı, ikinci eşi Ümit Boyner'den bir çocuğu oldu. 1978 yılında aile şirketleri Altınyıldız Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı oldu. 1989 - 1990'da TÜSİAD başkanlığı yaptı.
Boyner, 1990larda politikayla uğraşmaya başladı. İlk evliliğinden bir süre sonra Yeni Demokrasi Hareketi ile politikaya giriş yapan işadamı, liberal eğilimli bu partinin genel başkanlığını yaptı. 1995 yılı Genel Seçimleri'ne katıldı. Ancak kısa bir süre sonra, 1996'da politikayı bıraktı.
Boyner, Çarşı Mağazaları'nın başındaydı. Grup içi değişikliğinden sonra zincir mağazaların adı 'Boyner' oldu. İşadamı, Boyner Holding'in ve Beymen'in Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı ve Benetton markasının Türkiye ortaklığını aldı. Mısır, Rusya gibi ülkelerde de mağazalar açarak dünya pazarına girmeye çalıştı.
Boyner, iş dünyasındaki başarılarından olduğu kadar hobileriyle de kendinden söz ettirdi. Lise yıllarında amatör olarak fotoğrafçılıkla ilgilenen Boyner, 1996'da politikayı bıraktıktan hemen sonra çıktığı Endonezya gezisinde sualtı fotoğrafçılığına merak sardı. Türkiye'ye döndüğünde ise lisanslı bir dalgıç oldu. Fethiye, Bodrum, Datça, Filipinler, Kızıldeniz, Maldivler ve Endonezya gibi çok çeşitli sularda çektiği fotoğrafları 1999 yılındaki ilk kişisel sergisi 'Sualtı'nda sergiledi.
Boyner, fotoğraf merakını gerçeğe dönüştürdüğü, 2 bölümden oluşan 'Yakındaki Uzak/Uzaktaki Yakın' adlı sergisini 2005 yılında Darphane-i Amire Binaları'nda açtı. Bu, Boyner'in 2. kişisel sergisiydi. Serginin 'Uzaktaki Yakın' bölümü, çoğu Afrika'da çekilen, insanların her türlü halini yakalamaya çalışan 77 fotoğraftan oluşuyordu. 'Yakındaki Uzak' ise stüdyoya çekilmiş 49 portreden oluşan bir çalışmaydı. Boyner'in altı yıllık çalışmasının ürünü bu sergide toplanmıştı. Boyner, bu fotoğraflardaki insanların ona 'hayata karşı duruşları, savunmasız ama cesur bakışlarıyla' bambaşka bir deneyim yaşattığını düşünüyordu.
Boyner, 25 ünlü kadın tarafından 'Türkiye'nin en çekici erkeği' seçildi. Dalgıçlık ve fotoğrafçılık dışında kick-boxla da uğraşan Boyner'in çocuklarının da dalgıçlık lisansları bulunuyor. Tatillerini ailesiyle Endonezya, Filipinler, Fethiye gibi yerlerde geçiriyor. İngilizce ve Almanca bilen Boyner, aynı zamanda değişik pazarlama stratejisiyle göze çarpan 'T Box' markasının da yaratıcısı.
Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş., YKM’nin yüzde 63 oranındaki hissesini Şubat 2012’de satın almıştı, geri kalan yüzde 37’lik hissesini de 2013 yılında bünyesine katarak Yeni Karamürsel Giyim ve İhtiyaç Maddeleri Ticaret ve Sanayi AŞ (YKM) hisselerinin tek sahibi oldu.
Evlilikleri :
1.evliliği: Bilgün Sazak ile evlendi. Emine (d.16 Mart 1989), Elif ve Ayşe (d.6 Mart 1985) adında üç kız çocuğu var
2.evliliği: Ümit (Nazlı Alpay) Boyner (d.1963) ile 1994 yılında evlendi. Murat (d.14 Şubat 1996) adında bir oğlu var
Yazdığı Kitapları :
Demokrasinin İçyüzü (1975)
Yakındaki Uzak Uzaktaki Yakın
PERYÖN KONFERANSI
Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet Nane, "İnsan kaynaklarında bence en büyük evrimlerden birisi, aile kavramından ekip, takım kavramına geçiş olmuştur. Bu çok önemli bir değişim." dedi.
Nane, Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından gerçekleştirilen 25. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi'nde yaptığı konuşmada, farkı insanın yarattığını belirtti.
Gideceği bir şirketle ilgili önceden, tarihi, ne yaptığı, sıkıntıları, yöneticileri ve bölümleri hakkında bilgi edindiğini ifade eden Nane, bir soru listesi hazırladığını, bu taktiği CarrefourSA'da ve Pegasus'ta da uyguladığını kaydetti.
Nane, önceden bu soruları yöneticilerine gönderdiğini, bunlar hakkında kendileriyle birebir tanıştıktan sonra konuşmayı isteğini ilettiğini anlatarak, yaptıkları yaklaşık 2'şer saatlik toplantılar sonrasında bölümler arasındaki dengeyi, çekişmeyi, insanlar ne istiyor da yapamıyor, ne yapıyor ve istemiyorun bir resmini çıkartarak şirketin emarını çektiğini söyledi.
Bunun kendisi için ilk aşama olduğunu belirten Nane, "İkinci aşamada, bu sefer yarım gün, bana direk bağlı olanların bölüm yöneticileriyle bir sunum yapmalarını isterim. 'Ben sizin yöneticileriniz ve ekiplerinizi tanımak istiyorum' derim. Takımla birlikte yaptıkları yarım günlük sunumda bölümlerini, yaptıkları ve yapmak istedikleri işi daha iyi nasıl yapabilirler şeklinde 4-5 sorunun cevabını ararım. Böylece teşhis tamamlanmış olur. Önemli olan bundan sonra operasyonu yapmak." diye konuştu.
İkinci aşamadan sonra baktığı şeyin, şirket içinde değişimin tetikleyici unsuru olacak ihtiyaç noktaları, denge ve beklentilerin olduğunu aktaran Nane, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir ekip yönetiyorsunuz. İnsan kaynaklarında bence en büyük evrimlerden birisi, aile kavramından ekip, takım kavramına geçiş olmuştur. Bu çok önemli bir değişim. Nasıl personel müdürlüğünden insan kaynakları müdürlüğüne bir değişim vardı, şirketler de aile olmaktan ekip ve takım olmaya geçtiler. Bu nedenle takım ve ekip ne bekliyor, ne istiyor bunu anlarsınız. Zaten farklı bölümleri dinlediğinizde ekiplerin benzer yönetim kadroları arasında farklılığı da net bir şekilde gözlemlemiş olursunuz. Size direkt rapor eden kişiyle ekibi arasındaki fikirsel uyumu da görmüş oluyorsunuz. Ekip ve yönetici arasındaki uyum da çok önemli, bütün bunlar röntgeni çıkartıyor. Önemli olan o röntgen çıktıktan sonra bunun teşhisinin konulup uygulamaya geçmesi. Uygulama en kritik nokta."
Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner'in "Bana artık akıl veren değil, iş yapan lazım" sözünü anımsatan Nane, uygulamanın önemli olduğunu, yarın konuşmacı olarak kongreye katılacak olan Boyner'e selamının iletilerek bu mottosunun sorulmasını istedi.
Nane, bazen istemedikleri kararlar alabildiklerini anlatarak, "Şirketler istemeden eleman çıkartıp dönüşüm yaptırabiliyor ya da başka transferler yapabiliyor. Burada önemli olan, adil misiniz? Adalet çok önemli, adaletin meyvesi de hakkaniyet. Eğer adil ve hakkaniyetli davranıyorsanız kişisel bütünlüğünüzü sağlamışsınızdır. Kararlarınızda özgün oluyorsunuz. O nedenle yapılan dönüşümler, değişimler, iyilikler, bütün bunlar belli bir adalet, hakkaniyet ekseni içinde olmalı." diye konuştu.
Pegasus'ta yaptıkları işin perakendeden çok farklı olmadığını belirten Nane, "Daha önce elektronik satıyorduk sonra gıda satmaya başladık, şimdi de koltuk satıyoruz. Kontuarın kapanmasına yarım saat kalana kadar koltuğu sattınız sattınız, satamadınız bozuk ürün gibidir." ifadelerini kullandı.
Nane, hayatta herkesin rolleri olduğunu ifade ederek, "Ben bir yönetici isem bu patronun ağzına bakıyor, bir dakika sonra beni kapıya koyabilir ve beni 'hiç' yapabilir. Ama ben orada sadece yöneticilik vasfım ile duruyorsam 'hiç' olduğum anda insanların gözünde de bir 'hiç'imdir. Oysa ki ben bir bireyim. Ben unvanımdan ayrı bir birey olarak kendimi saydırırsam eğer, ekip o zaman, takım o zaman olunuyor." dedi.
- "Kongremizde 3 bin kişiyi ağırlamayı öngörüyoruz"
PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz ise herkesin değişim ile başa çıkma yolunun farklı olduğunu belirterek, "Biz ise PERYÖN'de dünya değiştikçe onunla beraber değişmeyi ve hatta gönüllüğümüzle dünyayı da biraz değiştirmeyi seçiyoruz. Tam da bu nedenle, ilham almak ve ilham vermek üzere kongremizle karşınızdayız." diye konuştu.
Öztınaz, kongre boyunca değişen liderliğin sayısız yüzü, dijitalleşen dünyada hayatta kalma, karar alma, yetenek bulma ve öğrenme, eskimiş sistemleri yıkma yerine yenisini yapma, hukuk ve mevzuat, adalet ve cesaretin konuşulacağını söyledi.
25 yıl önce gerçekleştirilen PERYÖN Kongresine 90 kişinin katıldığını anımsatan Öztınaz, bugün ve yarın yaklaşık 3 bin kişiyi ağırlamayı öngördüklerini söyledi.
PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi, çeşitli panellerin ardından yarın sona erecek.