Cemre'nin anlamı nedir , Cemre ne zaman düşer

Cemre halk arasında sıcaklığın artması olarak bilinir. Cemrenin ilkbahar başlamadan hemen önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılır. Bu düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak ısınır.

Arapça kökenli bir kelime olan “cemre”‘nin sözlük anlamı kor yani ateştir. Halk arasında ise sıcaklığın artması olarak bilinir. Cemrenin ilkbahar başlamadan hemen önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılır. Bu düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak ısınır.

CEMRE NEDİR?

Cemre, kelime karşılığı olarak kor halindeki ateş anlamına gelir. Diğer bir anlamı ise, Müslümanların hac sırasında Mina vadisinde attığı taşlardan meydana gelen yığındır. Divan şairlerinin, cemre zamanlarında baharın gelmesi dolayısıyla önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de Cemreviye olarak bilinir. Meteorolojik bir olay olarak bilinen cemre ise takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğü inanılan ısıtıcı (ısıl) güç veya sıcaklık yükselmesi olarak tanımlanır.

Bazı kaynaklara göre, cemre sözcüğüyle adlandırılan sayılı günlerin, takvim klimatolojisine nasıl girdiği bilinmiyor. Cemrelerin, yılın 180 gün süren soğuk yarısı olarak ayırt edilen Kasım döneminin 100.gününden sonra, sıcaklığın yükselmesiyle ilgili gözlem birikimini, kora benzetilen bir enerji kaynağıyla açıklama düşüncesinden kaynaklandığı söylenebilir. Birinci cemrenin 20 Şubat’ta havaya, ikinci cemrenin 27 Şubat’ta suya, üçüncü Cemre’nin 6 Mart’ta (artık yıllarda 5 Mart) toprağa düştüğü varsayılır. İstanbul’da 60 yıllık dönem için yapılan bir araştırma, cemrelerin kıştan bahara geçilirken ortalama sıcaklık eğrilerinin yükselmeye başladığı dönemin başlangıcını belirledikleri ve bu dönemde mevsim normallerinin üzerindeki az ya da çok bir sıcaklık artışıyla çakıştıklarını ortaya koymuştur. Cemreler arasındaki günlerdeyse, sıcaklıklarda az da olsa bir düşüş olduğu saptanmış. Aynı araştırmaya göre her üç cemre dikkate alındığında, bir iki günlük farklarla bu tarihlerde %42 olasılıkla, iki cemre dikkate alındığındaysa %74 olasılıkla belirgin bir ısınma gerçekleşmiş. Cemrenin tıptaki anlamı ise halk arasında karakabarcık, kabarcık, kabarcuki ateşgöynüğü ya da yanıkara adlarıyla bilinen iltihaplı çıban olarak tanımlanıyor.

CEMRELER NE ZAMAN NEREYE DÜŞER?

Cemre 19-20 Şubat'ta havaya, ikinci cemre 26-27 Şubat'ta suya ve üçüncü cemre 5-6 Mart'ta toprağa düşer. Cemreler birer hafta arayla düşerek ilkbaharın gelmesine neden olur.

1. cemre havaya (19-20 Şubat),

2. cemre suya (26-27 Şubat),

3. cemre (5-6 Mart) toprağa düşer.


TÜRK KÜLTÜRÜNDE YERİNİ ALMASI

Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Türklerde "değişme" ve "dönüşme" anlamında "al" kelimesi kullanıldığını belirterek cemrenin de "al" sözündeki anlamı ifade ettiğini dile getirdi.

Türklerin cemreyi Arap halk takviminden ne zaman aldığına dair bir kayıt bulunmadığını ancak Kafkasya ve Anadolu coğrafyasına geldikten sonra buna kültürlerinde yer verdiğini anlatan Prof. Dr. Ekici, özellikle hayvancılıkla ilgilenen toplumlar için hava olaylarının çok önemli olduğunu vurguladı. Ekici, şöyle devam etti:

"Göçebe, kışa hazırlık olarak hayvanlar için sonbahardan biriktirdiği ot yığınları bitmeye yakınsa ciddi bir riskle karşı karşıya demektir. Bu nedenle halk takvimi oluşturmada, gözlemlemede eski Türklerin diğer toplumlara göre çok daha fazla bilgi birikimine sahip olduğunu düşünüyorum."

Türklerin cemreyi bin yıldır takip ettiğini vurgulayan Ekici, cemrenin bahar bayramına hazırlanmak için de bir işaret olarak görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Ekici, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkler bunu çok sevmiş. Yazılı bir kültür oluşturmamamıza rağmen cemreyi gözlemek var halk arasında. 'Birinci cemre düştü, ikincisini bekliyoruz', 'İkinci cemre düştü üçüncüsünü bekliyoruz' ve 'Üçüncü cemre sonunda bayram yapacağız' gibi ifadeler halk arasında kullanılıyor. Azerbaycan'da nevruz öncesinde 'ahır çarşamba' kutlamaları var. Bununla cemre arasında bir örtüşme var. Bu da gösteriyor ki nevruzla cemre arasında bir ilişki kurulmuş. 21 Mart'taki nevruza ilk hazırlıklar cemrelerde yapılıyor."

Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Türklerde "değişme" ve "dönüşme" anlamında "al" kelimesi kullanıldığını belirterek cemrenin de "al" sözündeki anlamı ifade ettiğini dile getirdi.

Türklerin cemreyi Arap halk takviminden ne zaman aldığına dair bir kayıt bulunmadığını ancak Kafkasya ve Anadolu coğrafyasına geldikten sonra buna kültürlerinde yer verdiğini anlatan Prof. Dr. Ekici, özellikle hayvancılıkla ilgilenen toplumlar için hava olaylarının çok önemli olduğunu vurguladı. Ekici, şöyle devam etti:

"Göçebe, kışa hazırlık olarak hayvanlar için sonbahardan biriktirdiği ot yığınları bitmeye yakınsa ciddi bir riskle karşı karşıya demektir. Bu nedenle halk takvimi oluşturmada, gözlemlemede eski Türklerin diğer toplumlara göre çok daha fazla bilgi birikimine sahip olduğunu düşünüyorum."

Türklerin cemreyi bin yıldır takip ettiğini vurgulayan Ekici, cemrenin bahar bayramına hazırlanmak için de bir işaret olarak görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Ekici, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkler bunu çok sevmiş. Yazılı bir kültür oluşturmamamıza rağmen cemreyi gözlemek var halk arasında. 'Birinci cemre düştü, ikincisini bekliyoruz', 'İkinci cemre düştü üçüncüsünü bekliyoruz' ve 'Üçüncü cemre sonunda bayram yapacağız' gibi ifadeler halk arasında kullanılıyor. Azerbaycan'da nevruz öncesinde 'ahır çarşamba' kutlamaları var. Bununla cemre arasında bir örtüşme var. Bu da gösteriyor ki nevruzla cemre arasında bir ilişki kurulmuş. 21 Mart'taki nevruza ilk hazırlıklar cemrelerde yapılıyor."

Hayat ve Yaşam Haberleri