Cenâze namazı, Allah’a övgü, Rasûlüllah’a (s.a.s.) salât ve ölü için duadan ibarettir. Ölü için cenaze namazı kılınması konusuna Kur’an’da şöyle işaret edilmektedir: “Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Rasûlünü inkâr ettiler ve fâsık olarak öldüler. ” (Tevbe, 9/84).
Müslümanların ölen din kardeşlerine karşı yerine getirmeleri gereken dinî vecîbelerin başında cenaze namazı kılınması ve bunun için gerekli hazırlıkların yapılması gelmektedir. Rasûlüllah (s.a.s.) bir müslümanın ölümü üzerine, “Bir din kardeşiniz vefat etmiştir. Kalkın, onun cenaze namazını kılın” (Müslim, Cenâiz, 22/66) buyurmuştur. Başka bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, Osman b. Maz’ûn’un cenaze namazını kıldığı ve namazı kılarken dört defa tekbir aldığı belirtilmektedir (İbn Mâce, Cenâiz, 24/1502).
Cenaze namazı nasıl kılınır?
Cenaze namazı rükû ve secdesi olmayan bir namazdır; rükünleri kıyam ve tekbirdir. Cenaze namazında iftitah tekbiriyle birlikte dört tekbir bulunmaktadır. Selam vermek vaciptir. Sünnetleri ise, Allah’a hamd ve senâ etmek, Rasûlüllah’a (s.a.s.) salât ve selam getirmek, hem ölüye hem de Müslümanlara dua etmekten ibarettir.
Cenaze namazı kılmak için, cenazeye karşı ve kıbleye yönelik olarak saf bağlanır ve niyet edilir. İmam ve cemaat tekbir alarak ellerini bağlarlar. Tekbirden sonra imam ve cemaat içlerinden, “ve celle senâüke” cümlesiyle birlikte “Sübhaneke” zikrini okurlar. Ardından imam ellerini kaldırmadan tekbir alır, cemaat de içinden tekbir alır ve hepsi içlerinden “Salli” ve “Bârik” dualarını okur. Tekrar aynı şekilde tekbir alırlar ve bilenler cenaze duasını (Tirmizî, Cenâiz, 38), bilmeyenler de, dua niyetiyle “Fatiha” suresini veya başka bir duayı okur (Tirmizî, Cenâiz. 39/1026). Daha sonra yine aynı şekilde tekbir alınır ve arkasından sağa ve sola selam verilir. Böylece namaz tamamlanmış olur.
Cenaze namazında taharet, kıbleye yönelmek, setr-i avret ve niyet gibi şartlara riayet edilir. Namazı kılınacak cenâzenin Müslüman olması, yıkanıp kefenlenmiş olması, cemaatin önünde olması, bedeninin tamamı veya yarıdan fazlası, yahut başı ile birlikte en az yarısının bulunması gerekir. Canlı olarak doğup ölen çocuk yıkanır ve cenaze namazı kılınır (Fetâvâ-yı Hindiye, I, 159).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı