Allah’ın kudreti karşısında hiçbir varlığın gücü yoktur (Bakara, 2/102). Allah’a sığınan bir kimseye hiçbir şey zarar veremez (Cin 72/13). Fakat Allah’a sığınma yerine cinlere sığınan, onlara boyun eğen kimseleri de cinlerin hâkimiyetleri altına alabileceğine, “Birtakım insanlar birtakım cinlere sığınıyorlardı da böylece bu sığınanlar onları daha da azgınlaştırıyordu. ” (Cin, 72/6) mealindeki âyet işaret etmektedir.
Cinler de insanlar gibi Allah’a kulluk görevi olan, ancak yaratılışları gereği insanlardan farklı yapıdaki varlıklardır. Hem şeytanlar hem de cinler Allah’ın izni olmadıkça kimseye zarar vermeye güç yetiremezler. Onlar gaybı bilmezler. İnsandan farklı yönleri, hızlı hareket kabiliyetleri ve kendilerini görmediğimiz halde bizi görebilmeleridir. Allah Teâlâ Felak ve Nâs surelerinde, “karanlığı çöktüğünde gecenin”, “düğümlere üfleyenlerin” ve “cin ve insanlardan insanların kalbine vesvese veren sinsi vesvesecilerin şerrinden” Allah’a sığınılmasını istemiştir.
Hz. Peygamber de (s.a.s.) hayatı boyunca her şeyin şerrinden Allah’a sığınarak sürekli Felak ve Nas surelerini ve Âyete’l-Kürsî’yi okumuştur (Buhârî, Vekâle, 10; Fezâilü’l-Kur’an, 10; Tirmîzî, Tıb, 16).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı