Madrid'de ailesiyle birlikte yaşayan Estefania Gutierrez Lazaro, paranormal olaylara çok fazla ilgili olan bir genç kızdı. Her zamanki gibi okula gittiği bir gün, okuldan iki arkadaşıyla birlikte ruh çağırma tahtası olarak bilinen Ouija tahtasını kullanarak ruhani varlıklarla bağlantı kurmaya çalışıyordu.
Bir öğretmenleri, ilginç şeylerle uğraşan bu gençleri görüp sinirlenerek tahtalarını kırmış ve buna bir son vermek istemiş. Fakat olayla ilgili ilginç bir detay da veriliyor. Öğretmen Ouija tahtasını kırdığında kırık parçaların arasından garip bir şekilde duman yükselmiş ve dumanı yanlışlıkla Estefania solumuş.
Bu olay yaşandıktan sonra herkes Estefania'nın bir değişime uğradığını fark etmiş. İlk başlarda ergenlik çağında olduğu için normal olarak karşılansa da genç kızın sürekli halüsinasyon görmesi, uykusuzluk yaşaması ve nöbetler geçirmesi herkesi endişelendirmeye başlamış. Estefania ailesi ve arkadaşlarına sürekli gece onu yüzü belirgin olmayan varlıkların ziyaret ederek yanlarına almaya çalıştığını, garip kıyafetler giydiklerini falan anlatmış.
Ailesi, genç kızlarının durumundan dolayı endişe ettikleri için defalarca doktora götürmüş, fakat hiçbir sonuca varamamışlar.
13 Temmuz 1991 tarihinde Estefania artık nöbetlerinin en şiddetlisini geçirmiş ve ağzından köpükler çıkar vaziyette kız kardeşi Marianela'ya saldırmış. Bir sonraki gün ise korkunç bir katalepsi atağı geçirerek komaya girmiş.
Hastanede müdahale edilse de hayatını kaybetmiş ve ölüm raporuna "Ani ve şüpheli ölüm" yazılmış.
Gariplik sona ermemiş. Estefania'nın vefatından sonra da aile paranormal şeyler yaşamaya başlamış. Annesi, kızının odasından çığlık sesleri ve yaşlı bir adamın kahkaha sesleri duyduklarını söylemiş.
Evin kapıları kimse olmadığı halde kendiliğinden açılıyor, eşyalar kimse dokunmadığı halde yer değiştiriyor ve camlar kırılıyormuş. Estefania'nın annesi bir gece vücuduna birinin dokunduğunu hissettiğini de söylemiş.
Tüm bu olayların yaşanmasının ardından 1993 yılının kasım ayında bir gün, aile oturma odasına otururken Estefania'nın duvarda asılı olan fotoğrafı bir anda alev alarak kül olana kadar yanıyor. Fakat fotoğraf dışında başka hiçbir eşyaya zarar gelmiyor.
Aile hemen polisi arıyor. Eve gelen polisler evi talan etse de hiçbir iz bulamıyor, yaşanan olayla ilgili hiçbir mantıklı açıklama yapamadıkları için Vallecas Davası adı verilen bu olay İspanya tarihinde ilk defa "Paranormal" vaka olarak kayıtlara geçiyor.