Bu konuyla ilgili yapılan araştırmalar ve sonuçları bir hayli ilginç. Hıng Kong’ta yapılan ve 670 üniversite öğrencisinin katıldığı bir ankette, gençlere cinsel içerikli rüyalar görüp görmedikleri, görüyorlar hangi sıklıkta olduğu soruldu.
Bu soruların yanı sıra katılımcılardan genel uyku pozisyonları hakkında da bilgiler istendi. 670 katılımcıdan % 66’sının kadın % 34’ünün erkek olduğunu da belirtelim.
Anket sonuçları ise oldukça şaşırtıcıydı. Ankete katılanların % 72’lik kısmı yan yattığını, yüzde % 23 sırt üstü, % 5’i ise yüz üstü uyuduğunu söyledi. İlginç olan kısım ise yüz üstü uyuduğunu söyleyen katılımcıların, erotik rüya görme sıklığının diğerlerinden daha fazla olmasıydı.
Uzmanlar, yüz üstü yatan kişilerin diğerlerine oranla daha sık cinsel içerikli rüya görmesinin birkaç sebebi olabileceğini söylüyor. Bu sebepler; uyku sırasında göğüs kafesinde oluşan baskı ve nefes alıp verirken yaşanan zorlanma hissi olarak belirtiliyor. Yaşanan bu baskı ve zorlanma hissi ise kişilerin beynine cinsellikle ilgili sinyaller veriyor ve bu duygular rüyalara taşınıyor.
Yapılan bir başka araştırmada ise sol tarafa dönük şekilde yan yatanların daha sık kabus gördüğü sonucuna ulaşıldı. Sağ tarafa dönük halde uyuyanlar ise sabahları daha huzurlu ve zinde bir şekilde uyanıyor.
Öte yandan uyuduğumuz ortam da rüyalarımızı etkiliyor. Uzmanlar, insanların uyurken bulundukları ortamla bağlantılarını kesmediğini bu sebeple de ortamın uykuyu ve rüyaları etkilediğini söylüyor.