Çocuğunuza kitap okuma alışkanlığı edindirmenin 7 yolu!

Geçenlerde bir toplantı için İzmir’de bulunmam gerekiyordu ve 11 yaşındaki kızım ilk defa tek başına uçağa binerek yanıma geldi ve hafta sonunu beraber geçirdik.

Geçenlerde bir toplantı için İzmir’de bulunmam gerekiyordu ve 11 yaşındaki kızım ilk defa tek başına uçağa binerek yanıma geldi ve hafta sonunu beraber geçirdik.

Bu ‘Tek başına uçma’ fikrini telefonda kızıma ilk bahsettiğimde ‘Ben korkarım’demişti ben de uzatmadan ‘İstersen tekrar yüz yüze konuşuruz’ diyerek konuyu kapattım. Sonrasında bir araya geldik ve konu tekrar gündeme geldi. Önce bir kağıda hava alanını çizdim. Annanesiyle beraber check-in masasına kadar gideceğini sonra bir hostes ablanın onu teslim alarak uçağa kadar eşlik edeceğini, uçaktan indikten sonra da başka bir hostes ablayla benim yanıma geleceğini tek tek çizerek anlattım, baktım bayağı bir aklına yattı. O sırada aklıma şöyle bir öneri daha geldi: ‘Dilersen uçakta kendini güvende hissedeceğin, sarılacağın bir şey alabilirsin yanına’ dedim. ‘Tamam’ dedi ama yanına ne alacağını söylememişti. Dışarıdan gayet soğuk kanlı ve sakin görünen ama içinde merak kazanı kaynayan ve her şeyi öğrenmek isteyen anne olarak ‘Ne alacaksın?’ diye soruverdim.

    ‘KİTAP’ dedi.

Evet, kızım kitabına sarılarak uçarsa kendini daha rahat ve güvende hissedeceğini söylemişti kısacası. Bu şaşılacak bir cevap değildi ama açıkcası bu sene yeni aldığımız cep telefonunu seçip seçmeyeceğini çok merak etmiştim. İzmir’e gelirken yanına bile almamış. Sadece bir birimizin yanında olmadığımızda iletişim amaçlı kullanmamız gerektiğinin çok farkında.

Şaşılacak bir cevap değildi dedim çünkü kızım yürümeye başladığından beri nereye gidersek gidelim mutlaka elinde ya da çantasında bir kitap taşır ve mutlaka her gün uyumadan bir kaç sayfa kitap okur. Bu diş fırçalama, banyo yapma, yemek yeme gibi bir ritüel haline geldi hayatımızda.

Kızıma kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandırdığımı yazımın ilerleyen bölümünde sizinde evinizde kolaylıkla uygulayabileceğiniz şekilde maddelerle sıralamaya çalıştım.
Okuma alışkanlığı çocukların zihinsel gelişimlerine, anadillerini doğru şekilde kullanmalarına, kendilerini daha rahat ifade edebilmelerine, sağlıklı ve güçlü bir birey olmaları adına kişilik gelişimlerine katkı sağlar. Buna rağmen maalesef günümüzde çocuklar kitap okumak yerine televizyon seyretmeyi, bilgisayar oyunlarını veya tablet ve cep telefonları ile zaman geçirmeyi tercih edebiliyorlar.


İngiliz sinir bilimci Susan Greenfield’in ‘Çocukların dijital aletlere harcadıkları zaman ve dikkat’ üzerine yaptığı araştırması oldukça endişe verici verilerle sonuçlanmıştır. İngiltere’de yapılan ve çalışmanın parçası olan İngiliz öğretmenlerin %91’i çocuklarınderslere olan konsantirasyon sürelerinin gittikçe düştüğü ve çoğu çocuğun kitap okumak yerine elektronik aletler üzerine daha çok zaman harcadığını’ yapılan ankette bildirmişlerdir.


Sanırım bahsedilen anket sonuçları ülkemizde dahil olmak üzere dünyanın hemen hemen her ülkesinde geçerli bir durum. Hangimiz ‘Yeter bilgisayar oynadığın biraz da ders çalış’ ya da ‘Bırak şu cep telefonunu da birkaç sayfa kitap oku’ demiyor ki? Ve hatta birçoğumuz akşam yemeğine gelmeleri için çocukları zorla bilgisyar, televizyon ya da tablet başından almıyor muyuz?


Dolayısıyla teknoloji ile sarılı olduğumuz bir ortamda çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığını kazandırmak, çikolta ve cips dolu ortamda onlara sebze yedirmeye çalışmak gibi kadar eşdeğer bir durum. Peki bu kadar uyarıcı ve cezb edici alternatifler olmasına rağmen çocuğumuza nasıl kitap okuma alışkanlığı kazandırabiliriz? Kızımla yaptığım ve evinizde rahatça uygulabileyeceğiniz önerileri sizin için aşağıda maddelerle hazırlamaya çalıştım.


Çocuğunuza Kitap Okuma Alışkanlığı Edindirmenin 7 Yolu!

    Kızım doğar doğmaz hastahaneden eve geldiğimiz gün itibariyle ona istinasız her gün kitap okudum. Yeni okumayı öğrendiği dönemlerde biraz o biraz ben okuduk sonrasında kendi kitabını kendi okumaya başladı.

    Özellikle okul öncesi döneminde okuduğum kitaplarda ki karakterleri canlandırarak ve seslendirerek okuma saatlerini daha eğlenceli hale getirmeye çalıştım ki bu işe yaramıştı çünkü kızım akşamları elinde kitap ‘Hadi anne komik kitap oku’ diye kendi isteğiyle yanıma geliyordu. Ben okudukça o kahkalarla gülüyordu.

    Hem evimizin salonuna hem kızımın odasına kütüphane yaptık. Hatta salonumuzda ki orta sehbamızı bile kitap konulabilen ‘kütüphane sehba’lardan seçtik. Böylece kızım kolaylıkla her yerde kitaplara erişebildi.

    Kızım beni kitap okurken çok gördü. Benim de her yere giderken yanımda okunacak bir kitap mutlaka bulunur. Bu konuda kızıma model olmayı özen gösterdim.

    Kütüphane alternatifimiz çok fazla olmasa da bebekliğinden beri mutlaka kitapçıların çocuk bölümlerine gidip orada zaman harcamasına, kitapları incelemesine olanak tanıdım. Asla ‘Hadi yeter artık gidelim’ demeden ne kadar kalma ihtiyacı hissediyorsa o kadar kitaplarla vakit geçirmesine izin verdim.

    ‘Aman çok okusun, diğerlerinden daha bilgili, daha ileri olsun’ gibi bir hırs, amaç edinmeden ve zorlamadan, kızımın kendi seçtiği, kendi istediği dergi ve kitapları alarak destek olmaya çalıştım.

    Şimdilerde yapmasak da önceki yıllarda her kitap bitirdiğinde beraber ufak bir motivasyon kutlaması yapardık. Ya beraber bir kutlama keki yerdik ya da ben kızıma ‘tebrik’ kartı çizip verirdim ya da yeni bir kitap alırdık.

Bundan birkaç ay önce Su, okulda arkadaşlarıyla bir tatsızlık yaşamış ve kötü bir gün geçirmişti ve her zaman yaptığı gibi eve gelip bunu resimlendirmişti. Resmin bir tarafında arkadaşlarıyla yaşadığı olay diğer tarafında da kitaplar buluuyordu ve resmin altında da şu söz yazılıydı:


    İNSANLAR CANIMI SIKARSA KİTAPLARA SARILIRIM.

Çok hoşuma gittiğinden sözü sosyal medyamda‘Su Holt, 11 yaş’ yazarak paylaştım. Bu söz internette bayağı bir ilgi gördü ve hatta bir fotoğraf sanatçısı bu sözden esinlenip fotoğraf çalışması yaparak bizimle paylaşmıştı. Kendi çocuğumun bu şekilde hissediyor olması ile alakalı değil ama o kadar hakikat içerir ve anlamlı geldi ki bu söz bana, hem de bunu bir çocuğun erken yaşlarda keşfediyor olması daha da kıymetli.


Kısacası diyeceğim o ki; lütfen çocuklarınızın kitaplara sarılmasına olanak tanıyın ve gerekli ortamı oluşturun. Siz okursanız onlar da okur, siz izlerseniz onlar da izler, siz oynarsanız oynar da oynar. Yani siz ne yaparsanız onlar da aynısını yapar.
Seçim sizin
Sevgiyle

Pınar Holt

E-mail: info@pinarholt.com

Eğitim Haberleri