Çocuk cerrahisi dünyanın gelişmiş ülkelerinde 1940’lı yıllarda ayrı bir bilim dalı olarak uygulama alanına girmiştir. Ülkemizde ise 1960’lı yıllarda kurulmuş ve bu tarihten itibaren her gün gelişerek bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Günümüzde yurdumuzun çeşitli bölgelerinde dünya standartlarında hizmet veren çocuk cerrahisi merkezleri mevcuttur. Bu merkezlerde yeni doğan dahil çocukların tüm cerrahi hastalıklarının tedavileri yapılmaktadır.
Çocuk cerrahisinin ilgi alanı diğer cerrahi dallarla karşılaştırılamayacak kadar geniştir. Çocuk cerrahisi hastalarının önemli bir özelliği kuramsal olarak çocukların önünde yetişkinlerine nazaran daha uzun bir ömür bulunmasıdır. Bu nedenle tedavi sürecinin herhangi bir aşamasındaki özensiz yaklaşım çocuğun geri kalan yaşamını sakat olarak geçirmesine yol açabilmektedir.
(Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nasır Noberi)
Pratikte çocuğun cerrahi hastalıkları karşısındaki sorumluluk sadece çocuk cerrahının sırtında değildir. Bu konuda çocuğu ilk gören pratisyen hekim, aile hekimi, çocuk hastalıkları asistanı veya uzmanından başlayan bir doğrular veya yanlışlar zincirinin hastalığın prognozunu ameliyattan daha fazla etkilediği görülür.
Çocuk polikliniklerine başvuran hastaların yaklaşık %10-15’inde cerrahi sorunlar bulunmaktadır. Çocukluk çağında bu kadar yüksek oranda cerrahi sorunlar olmasına karşın aynı merkezden yetişmiş çocuk hekimlerinin bile bu hastalara farklı yaklaşımları olabilmektedir. Bu nedenle sık karşılaşılan cerrahi sorunların mümkün olduğu kadar açık ve tartışmaya yol açmayacak şekilde anlatılmasının yarar .sağlayacağı görüşündeyim.
Çocuk cerrahisi uzmanları çocukların doğumdan itibaren 18 yaşına kadar solunum, sindirim ve ürogenital sistemin cerrahi hastalıkları ile uğraşmaktadırlar. Ayrıca laporoskopik cerrahi, onkolojik cerrahi, fötal cerrahi ve kongenital anomalilerin cerrahisi alanlarında da uzmanlaşmışlardır.
“Her çocuk değerlidir, hele bu çocuk sizin çocuğunuz ise ondan daha değerlisi yoktur.”